Uzun yıllara dayanan verilere göre, nisan ayı yağış ortalaması 57,5 kilogram iken geçen yıl bu rakam 86,8 kilogramdı. Ancak bu yıl nisan ayındaki yağış miktarı sadece 28,5 kilogram olarak gerçekleşti. Bu durum, Türkiye'de endişe verici bir tablo oluşturdu ve iklim değişikliğinin etkileriyle ilgili soruları beraberinde getirdi.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İklim Uzmanı Prof. Dr. Barbaros Gönençgil'e göre, Türkiye'deki yağışlar genellikle değişkenlik göstermektedir. Geçmiş yıllara bakıldığında, bazı yıllarda yüksek yağış miktarlarına, bazı yıllarda ise yağış noksanlığına rastlanabilmektedir. Bu nedenle, bu yılki azalan nisan yağmurlarının kuraklık anlamına gelmediği belirtilmektedir.
Prof. Dr. Gönençgil'e göre, bu yıl Türkiye'deki azalan nisan yağmurlarının nedeni, Avrupa üzerinde etkili olan yüksek basınç koşullarının Türkiye'ye yağış getiren alçak basınç sistemlerini azaltmasıyla ilişkilendirilmektedir. Ancak, iklim değişikliğinin bu durumla bir ilgisi olmadığı vurgulanmaktadır.
Nisan ayındaki yağışların azalması tarımsal faaliyetler için de önemli bir konudur. İlkbaharın başlangıcında bitkilerin büyüme döneminde nisan yağmurları büyük önem taşır. Bununla birlikte, azalan yağış miktarı sulama gereksinimini artırabilir ve tarımsal üretimi olumsuz etkileyebilir.
Ayrıca, toz taşınımı ile görülen yağışlı sistemler mineral bakımından zengin çöl tozu zerreciklerini taşır ve toprağı besleyebilir. Ancak, çöl tozlarının insan sağlığı açısından bazı riskleri de bulunmaktadır.
Sonuç olarak, nisan ayındaki yağış miktarındaki azalma iklim değişikliği ile değil, Türkiye'nin değişken iklim koşullarıyla ilişkilendirilmektedir. Gelecek yıllarda yağış miktarındaki değişkenliklerin tahmin edilebilir olmadığı ve uzun vadeli tahminlerde bulunmanın zor olduğu belirtilmektedir.