Bir programda konuşan Kurt, “Ben sokakta yürümenin, sokakta tepki göstermenin, protesto etmenin herhangi bir güvenlik unsuru üzerinden değerlendirilmesini doğru bulmayanlardanım. Yani Anayasa diyor ki "İnsanlar önceden izin almaksızın istedikleri gibi gösteri yapabilirler." Güvenlik ya da polis, onların can güvenliğini sağlamakla görevlidir. Yani polis, oradaki çocukları dövmek için, biber gazı sıkmak için, TOMA’yla su sıkmak için değil. O çocuklara bir şey olmasın diye oradadır aslında. Örnek olan yerlerde sorun yok” dedi.

“Eskişehir’de tutuklama yok”

Eskişehir’de yapılan yürüyüşlerde tutuklama olmaadığına dikkat çeken Kurt, “Burada adam dövme yok. Neden? Çünkü herkes kurallara uyuyor. Herkesin kurallara uyduğu yerde işler böyle yürür. Ama İstanbul’da özel yetkili biri var. Özel talimatlar veriyor, özel uygulamalar yaptırıyor. Bu yüzden sokaktan geçeni, yoldan gideni, otobüs numarası soranı bile tutuklayıp içeri atmışlar. Tesadüfi tutuklamalar, tesadüfi gözaltılar var. Bu nedenle elbette Sayın İsmail Candemir’in görüşüne saygı duyarım. Gençlerin güvenliği sağlanmalı. Hem hukuki hem de fiilî anlamda güvenlik sağlanmalı. Bunun sorumlusu bizim genel başkanımız Özgür Özel değil” ifadelerini kullandı.

“Diplomaları iptal edilmesin diye sokaktalar”

Gürhan Albayrak: "Mihalıççık bizim için Yûnus'un aşkıdır" Gürhan Albayrak: "Mihalıççık bizim için Yûnus'un aşkıdır"

Yürüyüşlere katılan gençlerin genel başkan istedi diye değil 30 yıl sonra diplomalarının iptal edilmemesi için sokağa çıktıklarını aktaran Kurt konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Bir okulda bazı etkinlikleri özgürce yapabilmek için sokağa çıktılar. Sokakta ne yapıyorlar. Diyorlar ki: “Eşitlik istiyoruz. Demokrasi istiyoruz. Yurt dışına gitmek istemiyoruz. Türkiye’de kalmak istiyoruz.” Yani aslında yerli ve millî bir duruşu ortaya koyan bu çocuklar. Onlara sahip çıkmak gerekiyor. Ben İsmail Candemir’in de benimle aynı düşündüğünü tahmin ediyorum. 4 bin doktorumuz yurt dışına gitmiş. Binlerce mühendisimiz yurt dışına gitmiş. Esas yerli ve millî olanı, bu insanları elimizde tutmaktır. Bir milliyetçi mantıkla baktığımda meseleye böyle yaklaşırım. Ekonomide malzemeleri kendimiz üretelim, kendimiz işleyelim isterim. Yoksa kuru kuru lafla olmaz. Sadece şunu söylemekle de olmaz. Sayın İsmail Candemir, sevdiğimiz, saydığımız, değerlendirmelerine önem verdiğimiz bir politikacı. Mümtaz'er Türköne’yi iyi okusun, iyi yorumlasın bence.”

Kaynak: 2Eylül Haber