DELİL OLMADAN TUTUKLANDI

Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanı Hasan Demir Adliye önünde yaptığı açıklamada Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna ilişkin konuştu. Demir, “Bugün Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın tutukluluğunda 86. gün. Kendisi, tutuklanmadan bir süre önce, İkinci Açılım İhaneti sürecinin zemininin oluşturulduğu bir zamanda, tıpkı geçmişte sınır güvenliğinden çocuk cinayetlerine; suçlular eliyle katledilen evlatlarımızdan, kimi şirketler tarafından katledilen doğamıza kadar her yerde olduğu gibi bu konuda da alanlara çıkmış; alanlara çıkmanın bir adım ötesinde, Mehmetçik Katillerine Af Yok Mitingleriyle "Süreci Baltalayacağını" ilan etmişti. Sn. Özdağ, 86 gün önce, Ergenekon Kumpası benzeri bir tertiplenme sonucunda, yetkisiz bir mahkeme tarafından önce farklı bir suçla gözaltına alınmış, ardından yeni bir suç uydurularak olaydan aylar sonra, olaya ilişkin birkaç saatte hazırlanmış bir polis raporuyla, kaçma şüphesi ve somut delil olmamasına rağmen tutuklandı. Geçtiğimiz günlerde nihayet hazırlanan iddianamesini de inceleme fırsatı bulduk ve içi boş, tekrara düşen, tamamı atılan X gönderilerinden ibaret; somut bir delil, şüpheli, ek bilgi ve belgenin bulunamadığı yalnızca cümlelere farklı anlamlar yükleyerek oluşturulmuş bir belge olduğunu gördük” dedi. 

50172619 785F 4B95 A150 E11Ff4485De2

BU REZİLLİĞE ARTIK SON VERİLMELİ

Demir, açıklamasında her geçen gün bir başka kriz ya da değer aşınmasıyla karşı karşıya kalındığını vurgularken “Toplumda infial yaratan hukuksuzluklar muhalefetin tüm kesimlerinin üstünde şiddetlenirken, ülke böyle bir fay hattında diken üstündeyken, bir de ta'a iki ay sonra, 11 Haziran 2025'te gerçekleşecek ilk duruşmayı beklemeyi içimize sindiremiyor, kabullenemiyoruz. Bıçak kemiği geçmiş; sabır taşı çatlamıştır. Türk milletinin milli direncini, milli öfkesini dile getirdiği için geçmişte defalarca partimize saldıran odaklar olarak bu sefer Genel Başkanımızı rehin aldığınızı biliyoruz ancak sesini kısmaya çalıştığınızın yalnızca Ümit Özdağ olmadığını, Türk Milleti'nin ta'kendisi olduğunu ya siz bilmiyorsunuz, ya da bu ateşle bilinçli şekilde oynuyorsunuz. Bu rezilliğe, bu utanca artık bir son verilmeli ve Sayın Ümit Özdağ derhal serbest bırakılmalıdır! Aynı şekilde Sn. İmamoğlu ile siyasetten iş dünyasına, gazetecilerden öğrencilere ve diğer isimler için de adalet, vicdanlar yara almadan bir an önce tecelli etmelidir. Bu hukuksuzluklara imza atanlar, bağımsız yargı tesis edildiğinde olacakları iyi tahlil etmeli; kendimiz için adalet ve ayrıcalık dilendiğimizi değil, Anayasal hakkımızı dile getirdiğimizi idrak etmelidir. Çünkü biz Zafer Partililer, Mustafa Kemal'in askerleri; Türk Devletini Türk Milletine geri vermeye yemin etmiş, "Bizi Öldürmeden Susturamazsınız!" diyen bir liderin arkasında birleşmiş ve bu yolda yalnızca milletin ta' kendisine güvenmekten başka yol izlememiş bir milli mevzideyiz” ifadelerini kullandı. 

E3Eeac19 99Bc 43Bd B0Bb 6Db647F431Fa

Ekrem İmamoğlu'nun tutukluğunun devamına karar verildi Ekrem İmamoğlu'nun tutukluğunun devamına karar verildi

MEHMETÇİĞİN AHI ELBET ÇIKACAKTIR

 “Şahlara, padişahlara kalmamış bu dünyada tarih; Anadolu'da bin yıldır olduğu gibi yine Türk milletinden yana olacaktır” diyen Demir şunları söyledi;  “Geçmişte adam kayırmanıza dayanamayıp intihar eden evlâtlarımızın, hendeklerde şehit/gazi düşen mehmetçiğin ahı elbet çıkacaktır. Soma'dan Antakya'ya felâketzedelerin, dilenci muamelesi yaptığınız kanser hastası Dilek'in, tüm kumpas davalarında zulüm gören kahramanların ahı çıkacaktır. Her fırsatta hakaret etmekten ve mirasına saldırmaktan geri durmadığınız Aziz Atatürk ve silâh arkadaşlarının ahı mutlaka çıkacaktır. Alınan bu ahların hesabını sormak için ahireti beklemeye veya türlü siyasi hesaplarla helalleşme, normalleşme tavırlarına girmeye niyetimiz yok, hiç de olmadı... Dün güç zehirlenmesi içinde, ne istedilerse verilen cemaat artıklarının bugün ne halde olduklarını sakın unutmayın. Şahlara, padişahlara kalmamış bu dünyada tarih; Anadolu'da bin yıldır olduğu gibi yine Türk milletinden yana olacaktır ama onlar paçalarını sıvayıp Meriç Nehri'ni geçebilirlerse kendilerini şanslı sayacaklardır. Ta'a ki girdikleri delikten bulup getirene ve bağımsız yargının önüne çıkana kadar..”

Muhabir: Esra Kahya