Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile UNICEF iş birliğinde gerçekleştirilen, “Bir Denizyıldızı Hikayesi: Gönül Elçilerine Küresel Davet” başlıklı üst düzeyli yan etkinliğe katıldı. Konuşmasında çocuklar için daha parlak bir gelecek için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında özel bir etkinlikte bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti belirten Bakan Göktaş, Emine Erdoğan'a koruyucu aile hizmetlerinin yaygınlaştırılmasına verdiği destekten dolayı teşekkürlerini ileterek çocukları toplumun en değerli ve aziz varlıkları olarak nitelendirdi.
Çocuklar için daha parlak bir geleceğin ancak aile içinde büyüdüğünde mümkün olduğuna dair inancı hatırlatan Göktaş, “İyi bir çocukluk dönemi, hayat yolculuğumuzda ömür boyu yol gösterici bir pusula olur. Çocukluk, temel değerlerin ve erdemlerin ruhumuza kazındığı en değerli yaşam dönemidir ve bu ancak sevgi, şefkat ve güven ortamında mümkündür. Gelişen bir toplumun daha ilgili, kendine güvenen ve güçlenen bireyleri olabilmeleri için, her çocuğun, refahına katkıda bulunan ve aile merkezli bir ortamda büyümesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
Bakanlık olarak her çocuğun sıcak bir ailede büyümesini sağlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini vurgulayan Göktaş, “Çocukların biyolojik aileleriyle birlikte kalmalarını sağlamak için sağlıklı ve kalıcı bir aile ortamı oluşturmak amacıyla aile birliğini teşvik etmek ve aile bölünmelerini önlemek başlıca önceliklerimizden biridir. Ancak, hayatın cilveleri bizi farklı bir yöne sürüklediğinde, ebeveyn bakımından yoksun çocukların geride kalmaması için mekanizmalarımız ve araçlarımız da hazır” dedi.
Türkiye'de 1961'den bu yana resmi olarak sosyal sisteme dâhil edilen koruyucu aile sistemini sarsılmaz bir kararlılık ve bağlılıkla çalışarak daha da geliştirmeye devam ettiklerini belirten Göktaş, “Koruyucu ailelerimizdeki çocuk sayısı 2002 yılında 515 iken, Haziran 2024 itibarıyla bu sayı 20 kat artarak 10 bin 268'e ulaşmıştır. Ülkemizde koruyucu aile hizmetlerinden yararlanan çocuk sayısı her geçen gün artmaktadır. Türkiye olarak koruyucu aile hizmetlerimizi ülke genelinde yaygınlaştırmaya, güçlendirmeye ve tanıtmaya kararlıyız. Şüphesiz ki gelecekteki çalışmalarımızla daha iyi bir noktaya ulaşacağız ve bu çalışmalar günümüzün ihtiyaçları ve önümüzdeki zorluklara cevap verir nitelikte olacak” ifadelerini kullandı.
“Her çocuk kendi hikayesinin kahramanı”
Bu amaçla Emine Erdoğan'ın himayesinde yürüttükleri “Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Programı” kapsamında 81 ildeki vali eşleriyle iş birliği yaparak koruyucu aile hizmetlerini daha kapsamlı bir şekilde tanıttıklarını aktaran Göktaş, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Bu girişimi standartları belirleyen model bir proje olarak değerlendiriyoruz. Bu programın, ihtiyaç sahibi çocuklara yönelik bakım ve destek ilkelerini bünyesinde barındırdığı için, küresel çapta başarılı bir şekilde yaygınlaşmasını görmekten mutluluk duyarız. Bu tür çabaların olumlu etkisinin sınırlarımızın çok ötesine ulaşarak dünya çapında sayısız çocuğun refahına katkıda bulunacağından eminiz. Çalışmalarımız sonucunda Türkiye'de, koruyucu aile sayısı her yıl yaklaşık yüzde 12 oranında artmaktadır. Bu hizmetlerle çocuklarımıza sadece büyük bir aile kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda onlara yalnız olmadıklarını hissettiriyor, onların aidiyet ve şefkat duygusunu tatmalarına vesile oluyoruz. Bununla birlikte, onların parlak bir geleceğe ve toplumumuzda güçlü bir yere sahip olmalarını sağlıyoruz. Bu nedenle şefkatli, sağlam ve koşulsuz sevgiyle dolu koruyucu ailelerimizi gerçekten takdir ettiğimi söylemek istiyorum. Onların bu büyük ve yardımsever örnekliği karşısında şükran duyuyoruz.”
“Ukrayna, Myanmar, Suriye ve Gazze gibi çatışma bölgelerinde bulunan çocuklarımız büyük zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır”
“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, çocuklarımıza sıcak bir yuva ve daha parlak bir gelecek sağlayan koruyucu ailelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” diyen Göktaş, koruyucu ailelerin, çocukların hayat öykülerini yeniden yazma gücüne sahip olduğunu ve her bir çocuğun kendi hikayesinin kahramanı olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde koruyucu aile sistemine büyük önem verdiklerini bildiren Göktaş, koruyucu aile hizmetinin geliştirilmesinin sadece çocukların psikolojik gelişimi ve refahına değil, aynı zamanda toplumun genel refahına da katkı sağladığını söyledi.
21. yüzyılın ilk çeyreğine, çatışmaların, savaşların, soykırımların, göçlerin, pandeminin ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin damgasını vurduğuna dikkati çeken Göktaş, “Özellikle Ukrayna, Myanmar, Suriye ve Gazze gibi çatışma bölgelerinde bulunan çocuklarımız büyük zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Ne yazık ki, bu savaş ve çatışmaların yaşandığı bölgelerde en büyük bedeli, en başta çocuklar ödemektedir. Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana, çocukların yaşadığı yıkıcı etkilere karşı duyarlılıkla hareket etmekteyiz. Ailelerinden ayrı düşen çocukların geri dönüşü, savaş esirlerinin değişimi ve sivillerin güvenli bir şekilde çatışma bölgelerinden güvenli bölgelere nakledilmesi gibi çeşitli girişimlerde bulunmaktayız. Mart 2022'den bu yana, UNICEF iş birliğiyle yaklaşık 2 bin refakatsiz çocuğu ve onların bakıcılarını ülkemizde misafir ettik. Hâlihazırda, yaklaşık 500 Ukraynalı refakatsiz çocuğa ve bakıcılarına ev sahipliği yapmaktayız. Bu özel grupların maddi ve psikolojik destek gibi her türlü ihtiyaçlarını karşılamak adına titizlikle çalışıyoruz”
“İnsanlık adına daha fazlasını yapmalıyız”
Bu durumun dünyanın farklı bölgelerinde daha yıkıcı ve korkunç bir hal almaya devam ettiğine dikkati çeken Göktaş, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Birden fazla bölgenin ve birbiriyle örtüşen jeopolitik fay hatlarının kesişme noktasında yer alan bir ülke olarak, özellikle çatışmaların yaşandığı zor zamanlarda yerinden edilmiş çocukların ve masum ailelerin çektiği acıları anlıyoruz. Gazze'de savaşın başlamasından bu yana Filistinli çocuklar geride bırakılmaktadır ve eğer sistematik ve ayrım gözetmeyen ağır bombardımanlardan sağ çıkabilirlerse yetersiz beslenme, susuzluk ve tıbbi bakım eksikliği ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Türkiye olarak, Filistinli çocukların ve masum ailelerin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi, Gazze onlarca yıldır açık bir hapishaneydi ve son saldırılarla birlikte şimdi dünyanın en büyük yetimhanesi haline geldi. Bugün itibarıyla, dünya hala refakatsiz çocukların yaralarını sarmakta ve sistematik soykırımı sona erdirmekte başarısız. Bugün, Gazze'deki ailelerini kaybetmiş çocukların sayısının en az 17 bin olduğu düşünülmektedir. Bu çocuklar için sığınacak güvenli bir yer bulunmamaktadır. Dünya, Gazze'de saldırılara rağmen hayatta kalmaya çalışan çocuklara, Yemen'de açlıktan yaşamlarını yitiren çocuklara, birçok kez evlerini terk etmek zorunda kalan Kırım, Ukrayna ve Suriye'deki çocuklara bir gelecek borçludur. Biz, politika yapıcılar ve liderler olarak bugün, toplumlarımızda bir etki oluşturmak için buradayız. Lütfen bu çağrıya kulak verin, ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında çocuklar için anlamlı ve kalıcı bir değişim meydana getirmek için sesimizi yükseltelim ve harekete geçelim. İnsanlık adına daha fazlasını yapabiliriz ve yapmalıyız”
“Çocuklara verilecek en güzel hediye ailedir”
Bakan Göktaş, aileyi güçlü bir toplumun belkemiği, barış ve uyumun egemen olduğu bir dünyanın anahtarı olarak nitelendirerek, “Ailenin olmadığı ya da yetersiz kaldığı durumlarda, koruyucu aile, daha parlak bir geleceğin inşa edilmesinde ve kimsenin geride kalmadığı daha adil bir dünyanın kurulmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu toplantının küresel bir eylem çağrısı olarak hizmet etmesini umuyorum. Sloganımız ‘Çocuklara verilecek en güzel hediye ailedir'. Koruyucu aile sistemlerinin dünya genelinde geride kalan çocukların derin yaralarını iyileştirebileceğine kesinlikle inanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı eşleri, bakanlar ve üst düzey yetkililerin de katıldığı üst düzey yan etkinlik kapsamında çocuk evinde yetişen ve alanında yurt dışında önemli başarılara imza atan Flütist Merve Başoğlu tarafından flüt resitali verildi. Devlet himayesinde yetişen sunucu Nursel Ergin'in de konuşma yaptığı etkinlikte, çekilen aile fotoğrafı sonrasında davetliler, koruyucu aile yanındaki çocukların çizdiği resimlerden oluşan sergiyi gezdi.