Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Kastamonu İl Kongresi’nde gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin yakın tarihine geçecek İBB soruşturması ve CHP’nin başlattığı boykot süreciyle ilgili konuşan Erbakan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

İmamoğlu'nun tutukluluğuna itiraz edildi İmamoğlu'nun tutukluluğuna itiraz edildi

''Ana muhalefet ile iktidarın, birbirinin karbon kopyası olduğu bir mesele de bu. Boykot meselesi. Gerektiğinde her ikisi de boykottan medet umuyor. Yakın zamanlarda iktidar boykot çağrısı yapmıştı. Cumhurbaşkanı, fiyatları kontrol altına almaktan umudunu kesince, çareyi 'marketleri boykot edin' çağrısında bulmuştu. Şimdi yeni bir boykot çağrısı da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den geldi. Erdoğan’ın geçmişteki, Özel’in günümüzdeki boykot çağrılarını doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz. Yerli üretim yapan, sahipliği yerli olan, bu ülkenin ekonomisine katkı sağlayan firmaların boykot edilmesi kendi kendimize zarar vermekten, zaten dibe vurmuş olan ekonomimizi daha da kötü hale getirmekten başka bir şeye yaramaz.''

''Türkiye maalesef bir çifte standartlar ülkesi haline geldi. Muhalefet belediyelerine gelince ayrı hukuk, iktidar belediyelerine gelince farklı hukuk uygulanıyor. Elbette yolsuzluk usulsüzlük kim yaptıysa araştırılsın, yargılansın, gereken yapılsın. Ancak muhalefetin eline geçen belediyelerde AK Parti dönemine ait usulsüzlükler için yapılan suç duyurularıyla ilgili hiçbir işlem yapılmazken, sadece muhalefet belediyelerinin üzerine giderseniz bu adaletsizlik olur, çifte standart olur.

Bir inceleme, bir soruşturma olacaksa, yolsuzlukların üzerine gerçekten gidilecekse bu sadece muhalefet belediyelerini değil, AK Partili belediyeleri de kapsamalıdır. Bir fiil suç ise herkes için suçtur, değilse de hiç kimse için suç değildir. Ali’ye gelince suç, Veli’ye gelince suç değil, geç olmaz.

Yolsuzluk mu var? Sonuna kadar gidin. Hırsızlık mı var? En derinine inin. Ama soruşturmalarda da görevden almalarda da yargılamalarda da adaleti terk etmeyin. Çifte standart uygulamayın. AK Partili'ye başka, DEM Partili'ye başka, CHP’liye başka hukuk uygulamayın. Peki biz şimdi bunları söylerken kimden yanayız? Hiç kimseden yana değiliz. Sadece adaletten yanayız. Hep dediğimiz gibi: Doğruya doğru, yanlışa yanlış!

Bir diğer çifte standartçı uygulama da RTÜK’ün muhalif kanallara verdiği cezalardır. İktidara yakın kanalların Aile Yılı’nda aile yapımızı dinamitleyen, toplum ahlakını ifsad eden gündüz kuşağı yayınlarını ve akşam yayınlanan dizilerini görmezden gelen RTÜK, devlet kurumu gibi değil, parti organı gibi hareket ediyor ve muhalif kanalları susturmaya yönelik ağır cezalar getiriyor.

RTÜK vermiş olduğu bu cezalarla basın hürriyetini ve ifade özgürlüğünü açık bir şekilde kısıtlıyor. İfade özgürlüğünün olmadığı yerde hukuktan, hukukun olmadığı yerde adaletten, üçünün olmadığı yerde demokratik rejimden söz edilemez. Yeniden Refah Partisi olarak her zaman olduğu gibi bugün de hukuktan ve adaletten yana olduğumuzu ve çifte standarda karşı olduğumuzu ifade ediyoruz!''

Editör: Esra Kahya