Eskişehir Filistin ile Dayanışma Platformu: Meydanlardan ayrılmayacağız

YANLARINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ!

"Türkiye, Hedeflerine Koşar Adımlarla Gidecektir"

Eskişehir Filistin ile Dayanışma Platformu üyeleri Filistin ve Lübnan'a uygulanan soykırımı protesto etmek için Kanatlı AVM önünde bir araya geldi.
Kanatlı AVM önünde buluşan onlarca kişi "Hatlardan akan petrol değil kan, Hamas eti bırak ticareti kes, Soykırımcı sermaye hesap verecek, Gemiler gidiyor soykırım sürüyor" sloganları attı.
Platform adına açıklama yapan Haydar Büyükeren, "Emperyalist güçlerin desteğini arkasına almış Siyanist terör şebekesinin yok etmeye çalıştığı Filistin ve Lübnan halklarının yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

DAMARLARINI KURUTACAĞIZ

En önemli görevlerinin İsrail denen Siyonist işgal ve soykırım çetesinin damarlarını kurutmak olduğunu belirten Büyükeren, "Bu soykırımcı insanlık suçlusu çetenin destek gördüğü yollar kapatılınca karşılarındaki direnen halkın gölgesinden dahi korkuyorlar. Dolayısıyla bizim asil ve asli görevimiz Siyonist soykırımcıyı besleyen damarları kesmektir. Tüm halkları, vicdan sahiplerini, insanlık onurunu çiğnetmek istemeyenleri ve özgürlük - insan hakları savunucularını İsrail'e destek veren yönetimlerine, işbirlikçi sermayeye ve üniversite yönetimlerine karşı direnişe davet ediyoruz. Bu direnişi söndürmek için iktidarlar türlü yalan ve ve hilelere başvuruyorlar. Ancak gerçeğin ortaya çıkmasını engelleyemiyorlar. Ne var ki gerçeğin ortaya çıkması bunları utandırmıyor. Pişkince hakikati haykıranlara saldırarak gündem değiştirmeye çalışıyorlar. Tekrar haykırıyoruz: Bizler soykırımla yok edilmeye çalışılan onurlu bir halka destek vermek, işgalci ve dostlarının planlarını boşa çıkarmak için meydanlardayız" diye konuştu.

FİLİSTİN SADECE İSRAİL'E KARŞI MÜCADELE VERMİYOR!

Filistin halkının sadece İsrail'e karşı mücadele vermediğini söyleyen Büyükeren, "Onlar aynı zamanda işgal ve soykırım ordusuna petrol sevkiyatı yapan, bu sevkiyattan varil başına kazanılan parayla övünen, gemilerine limanlarını açan, çelik ve beton ihtiyacını karşılayan bir sahtekar düzene karşı da mücadele etmekte. Bu sahtekar düzen halkını aptal yerine koyuyor. İktidar bizlere, Batı Şeria'da yerleşimci terörü yüzünden topraklarını terk eden insanların çelik ve çimento aldıklarını söylüyor. İktidar bizlere, Gazze'de soykırıma maruz kalmış ve bir yudum suya muhtaç kalmış bir halkın çelik tel satın aldığını söylüyor. Ticaret Bakanına göre ticaret yasağı alınan Mayıs ayından itibaren Siyonist soykırım rejimiyle ticaret yapılmıyor. Ancak onun bunu söylediği sıralarda, İsrail'e silah taşıdığı bilinen ve bu sebeple dünyanın bir çok ülkesince kabul edilmeyen bir gemiyi işgal ettikleri gerekçesiyle onlarca genç göz altına alındı. Bu olayın ardından adına gazeteci denilen satılık kalemier ve kadrolu ve maaşlı troller bu fedakar gençleri ve eylemleri kötülemeye başladılar. Ama gerçeği gizleyemeyecekler. Adalet ve özgürlük mücadelesinin yanında yer alanlar olarak direnen Gazze halkı İçin gemileri, limanları, emperyalist işbirlikçilerin merkezlerini işgal etmeye devam edeceğiz" dedi.

İSRAİL İLE TİCARET KESİLMELİ

İsrail ile yapılan ticareti de eleştiren Büyükeren, ticaretin yönünü ya da aracısını değiştirerek devam ettirmek gibi sahtekarlıklara başvurulabildiğini söyleyerek, "Ancak hak mücadelesinin ve hakikatin önüne geçemezsiniz. Bugün ırkçı Siyonist işgal rejiminin petrol ihtiyacının oldukça mühim bir kısmı Azerbaycan tarafından karşılanıyor. Erk sahipleri bu petrolün sevkiyatına vesile olmakla ülkemizin halklarını süregiden soykırımın aracısı kılıyor! Bu duruma sonuna kadar karşı çıkacağız. Soykırımın ortağı gemiler Haydarpaşa, Ambarlı, Derince, İzmir, Mersin limanlarına gelmeye devam ettikçe bu affedilmez günahınızı ve sahtekarlık düzeninizi ifşa etmeye devam edeceğiz. İsrail'le ticaretin kesildiği söylenen aydan itibaren Filistin'e aynı oranda artan ticaret verileri ne idīğü belirsiz olanın kim olduğunu yeterince ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.

İKTİDARIN YÜZÜNE GERÇEKLERİ HAYKIRACAĞIZ

İktidara yönelik eleştirilerde de bulunan Büyükeren, iktidarın Filistin halkını ilaçsız, susuz, aşsız ve barınaksız bırakan işgalci ve soykırımcı rejimin, Hayfa Limanına giden gemilerdeki malzemeleri Filistinlilere teslim ettiğini söylediklerini belirterek, "Anadolu Ajansı, Türkiye'de ZIM denen şirketin sevkiyatını engellemeye çalışan Filistin dostlarına iftira atarak halkın gözünde kirletmeye çalışıyor. Ancak aynı ajans aynı eylem başka ülkede yapıldığında onu övgüyle haber yapıyor! ZIM denen Siyonist şirketin Türkiye ortağı İÇDAŞ çocuk kanı bulaşmış ticaretinden elde ettiği para ile Çanakkale'de İlahiyat Fakültesi ve hemen yanına büyük bir cami yaptırdı. Buradan sesleniyoruz: Yaptığınız dinbazlık sizin elinizdeki kanı temizlemez. Her türlü zulmu, soygunu, talanı ve işbirlikçiliği temizlemek için halkımızın dini duygularını sürekli istismar etmenizden de yorulduk artık. Limanlarını Siyonistlere açan iktidarın yüzüne gerçekleri haykırıp maskesini düşürmek vicdanımıza olan borcumuzdur" dedi.