Yaptığı açıklamada konuşan Eskişehir Yaş Sebze ve Meyve Üreticiler Birliği Başkanı Yıldıran Kılıç, “Geçen yılla kıyasladığımızda üretim maliyetlerimiz ciddi şekilde arttı. En büyük giderimiz akaryakıt. Akaryakıtın yanı sıra tohum, ilaç ve fide fiyatları da yükseldi. Tarla fiyatları ve işçilik maliyetleri henüz netleşmedi, çünkü sezon başlamadı. Ancak asgari ücrete yapılan zam oranında, yaklaşık %30 civarında bir artış bekliyoruz. Geçen yıl günlük işçilik ücreti 650 TL civarındaydı. Bu yıl işçilik maliyetinin 900-1000 TL seviyelerine ulaşacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Girdi maliyetleri yükseldiğinde kendi ceplerinden bunu karşılayamadıklarını aktaran Kılıç, “Bir yerden sonra ürettiğimiz ürünlerin fiyatlarına yansıtmak zorundayız. Yani artan maliyetler, tüketici fiyatlarına da doğrudan etki edecek. Bu yıl ekim miktarında geçen yıla göre azalma yok. Ancak plansız ve dengesiz ekim nedeniyle ürünler tüketiciye uygun fiyatlarla ulaşamıyor. İşçilik yetersiz olduğu için ekilen ürünlerin bir kısmı tarlada kalıyor. Fiyat makasını tüccarlar belirliyor. Eskişehir pazarı açısından büyük bir sorun yaşamıyoruz, Türkiye genelinde bu soruna çözüm bulunamadı, ancak Eskişehir’de bu konuda nispeten daha az sıkıntı yaşanıyor” şekline konuştu.
“ESKİŞEHİR’DE TARIM İŞÇİLERİNİN %60’I DIŞARIDAN GELİYOR”
Sebze üretiminde Suriyelilerin yer aldığını belirten Kılıç, “Yabancı işçilerin ülkelerine dönüşü, bazı üreticiler için sıkıntı oluşturuyor. Ben ise aksine, bu durumun üretimde daha planlı hareket edilmesini sağlayacağını düşünüyorum. Şu anda üreticiler, nasıl olsa işçi var diyerek gereğinden fazla ekim yapıyor. Ancak makineleşme ile birlikte işçi ihtiyacı azalıyor. Yetersiz planlama nedeniyle ekilen ürünlerin büyük bir kısmı tarlada kalıyor ve üreticiler zarar ediyor. İşçi temininde yaşanacak zorluklar, üreticileri daha makul ölçüde ekim yapmaya yöneltebilir ve bu da hem ülke ekonomisine hem de tüketicilere fayda sağlayabilir. Şu an Eskişehir’de tarım işçilerinin %60’ı dışarıdan geliyor. Ancak yabancı işçilerin tamamen çekilmesi bu seneye etki etmeyebilir. Ancak 2-3 yıl içinde üreticilerin daha bilinçli ekim yapacağını düşünüyorum” dedi.
“KAR YAĞMAMASI BÜYÜK BİR PROBLEM”
Eskişehir’de yer altı sularını besleyen barajdaki su seviyesi oldukça düşük olduğunu kaydeden Kılıç, “Önceden Mayıs ayının başında açılan sulama kanalları, Ekim ayının sonuna kadar su sağlardı. Bu sistem yer altı sularını beslerdi. Ancak artık bu sular hızla tükeniyor. Devlet Su İşleri’nin Muttalip ile Alpu arasında yaklaşık 185 bin dönüm araziyi sulayacak bir kapalı sulama sistemi projesi var. Ancak bu projenin maliyeti 11-12 milyar TL civarında. Dünya Bankası’ndan kredi beklendiği söyleniyor. Eğer bu proje gerçekleşirse Eskişehir’de sulama kapasitesinin %40 gibi bir su tasarrufu mümkün olabilir. Ancak kredi sağlanmazsa, yer altı sularında ciddi kayıplar yaşanacak” ifadelerini kullandı.
“BAKAN’DAN MÜJDE YOK”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı geçtiğimiz günlerde Eskişehir’e geldiğini belirten Kılıç konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Nezaketen karşıladık ancak büyük bir müjde duyduğumuzu söyleyemem. Bizim bakanlıktan en büyük beklentimiz girdi maliyetlerinin düşürülmesi. Sebze üretiminde planlama şart. Havza bazlı planlama yapılmazsa hem üretici hem de tüketici zarar görmeye devam eder. Şu anda Türkiye genelinde büyük bir ekim dengesizliği var. Bu nedenle ürünler ya ucuza gitmiyor ya da tamamen heba oluyor. İsraf tarımın en büyük sorunu. Çünkü israf edilen sadece ürün değil; su, akaryakıt, ilaç, gübre ve ithal edilen tarımsal girdiler de kayba uğruyor. Devletin bu konuda ciddi önlemler alması gerekiyor. Tarımın sürdürülebilir olması için girdi maliyetlerinin düşürülmesi, üretim planlamasının yapılması ve su kaynaklarının korunması gerekiyor. Eğer bu konulara gereken önem verilmezse, önümüzdeki yıllarda tarımsal üretim daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabilir”