Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Grup toplantısının hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bereket, rahmet, mağfiret ayı olan Ramazan-ı Şerif'i ve bayramı, milletçe hep birlikte huzur içinde idrak ettik. Sözlerime başlarken; milletimin, İslam âleminin ve tüm insanlığın geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nı bir kez daha tebrik ediyorum. Bayramın bereketini aileleri, komşuları ve dostlarıyla paylaşarak, bu mübarek günleri ihya eden tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum" dedi. Bayram boyunca 18 ayrı devlet-hükümet başkanıyla görüştüğünü belirten Erdoğan, "Hem milletimiz adına onların bayramlarını tebrik ettik, hem de Gazze başta olmak üzere gündemimizdeki meseleleri ele aldık. Rabbimden millet olarak hepimizi hayırla, sağlıkla, huzurla, esenlikle daha nice bayramlara ulaştırmasını niyaz ediyorum. Biliyorsunuz, bayramdan önce 31 Mart Pazar günü, bir demokrasi bayramı olan mahalli idareler seçimlerini gerçekleştirdik. Seçimlerin ülkemiz genelinde, huzur ve sükûnet içinde icra edilmesinden duyduğum memnuniyeti burada öncelikle ifade etmek istiyorum" açıklamasını yaptı.
"Bölücü terör örgütünün şehirlerimize ve vatandaşlarımıza tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceğiz"
Bölücü terör örgütünün şehirlere ve vatandaşlara tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceklerini ifade eden Erdoğan, "Sandık günü, siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günüdür. 31 Mart tarihinde milletimiz, tüm siyasi partilerin mahalli idarelerdeki son 5 yıllık karnesini kendilerine takdim etmiştir. Seçim sonuçlarından herkes kendisine göre dersler çıkaracak, elbette kendi iç muhasebesini yapacaktır. Sonuçlara bakarak, bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, pervasızlaşanlar, hatta farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Birileri kendilerince, 'yerel iktidar', 'merkezi iktidar' diye Türkiye’de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. Bu tarz söylemler, DEM’lendikleri ittifak ortaklarına diyet borcu ödeme hamleleri değilse, ham bir hayalden ibarettir. 81 ilimizde tek bir iktidar vardır, o da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir" dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin görevi başında olduğunun altını çizerek, "Sapla samanı karıştırmaya çalışanları, daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Siyasetin ve ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz Türkiye’ye ve milletimize daha iyi hizmet edebilmek adına ne yapılması gerekiyorsa, onu yapmanın derdindeyiz. Burada evvelemirde şu hususun altını çizmek isterim. Demokrasi, öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek, milletin tercihiyle zıtlaşmamak demektir. Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, tabir yerindeyse kırk dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, tüm boyutlarıyla objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir. Şurası tartışmasız bir gerçektir ki; milletimiz, bizden kapsamlı, samimi ve cesur bir özeleştiri yapmamızı istemiştir" değerlendirmesini yaptı. Karşılarındaki tablonun tevile gerek duymayacak kadar net olduğunu söyleyen Erdoğan, "AK Parti olarak biz de bu tablonun çok iyi farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, sadece bununla kalmayacak, bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz. AK Parti’nin ayırıcı vasfı kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen, kendi yaptıklarını ve yapamadıklarını doğru değerlendirebilen bir parti olmasıdır. Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek, daha da güçlenmiş, kuvvet ve enerji toplamış bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Aslımıza, köklerimize, iradesiyle ve desteğiyle bizi bu makamlara taşıyan aziz milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız. Şunun da bilinmesini isterim: Bizim lügatimizde böbürlenme yoktur; millete tepeden bakma, milletle arasına duvarlar örme, mesafe koyma asla ve asla yoktur. Her zaman söylüyorum, biz bu milletin ta kendisiyiz" diye konuştu.