Bir radyonun canlı yayınına katılan CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün gerçekleştirdiği olağanüstü kurultay hakkında konuştu. Şaibeli kurultay iddiaları karşısında sessiz kalmanın mümkün olmadığını ifade eden Süllü, “Ülkenin içinde bulunduğu koşullara bir bakmak gerekiyor. Bizi bu olağanüstü kurultayı yapmaya zorlayan, üzerimizdeki iktidar baskısıdır. Bu baskı, sadece Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil; belediye başkanlarımıza, sanatçılara, gazetecilere ve protesto hakkını kullanan, yürüyüş yapan gençlere kadar uzanıyor. Biliyorduk ki sırada Cumhuriyet Halk Partisi vardı. CHP’ye yönelik kayyum söylemleri, şaibeli kurultay iddiaları karşısında sessiz kalmamız mümkün değildi. Bu nedenle genel merkezimizin kararıyla olağanüstü bir kurultaya gidilmiştir. Bizim için en önemli irade milletin iradesidir. Partimizin kurultayında da delegelerin iradesi esas alınır. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu olağanüstü kurultay, parti içi demokrasinin bir örneğidir. Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir zaman tek adam partisi olmadı. Bugüne kadar kurultaylarımız, demokratik koşullarda gerçekleşti” dedi.
BU BİR SİYASİ BASKIDIR
“Sığınabileceğimiz tek yer milletin iradesidir” diyen Süllü şunları söyledi; “Bugün tek adayla olağanüstü kurultay yapıyor olabiliriz ama bu kurultayı bir yenilenme, bir güven tazeleme kurultayı olarak görüyoruz. Ayrıca parti içindeki dedikoduları ve spekülasyonları da bu kurultayla geride bırakmayı hedefliyoruz. Ama hâlâ Cumhuriyet Halk Partisi’nin önünde ciddi engeller var. Özellikle belediye başkanlarımızla ilgili, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere, devam eden yargı süreçleri var. Bu açık bir siyasi baskıdır. Vatandaşımıza derdimizi anlatarak yola devam edeceğiz. Halkımızla bütünleşeceğiz. Ülkenin yaşadığı bu olağanüstü dönemde, iktidarını kaybetmek istemeyen bir kişinin hukuk, anayasa, vicdan ve ahlak tanımadığı bir süreci yaşıyoruz. Bu nedenle, sığınabileceğimiz tek yer milletin iradesidir. Sandıkta alamadığını, emniyet müdürlüklerinde ve mahkeme salonlarında almaya çalışan bir iktidar var karşımızda. Ancak biz mücadelemizi demokrasiyle, hukukla ve halkımızla birlikte sürdüreceğiz.”
