Eskişehir’deki Kent Konseyleri,Tabipler, Diş Hekimleri ve Veteriner Hekimleri Odaları, Eskişehir Barosu, TEMA Vakfı Eskişehir İl Temsilciliği, TMMOB’a bağlı Ziraat, Elektrik, İnşaat, Makine, Jeoloji Mühendisleri Odaları, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi ve Odunpazarı Belediyesi’nin işbirliği ile oluşturulan ‘Eskişehir Kıymetlidir Platformu’ adına kamuoyuna bir açıklama yapan Eskişehir- Bilecik Dişhekimleri Odası Başkanı Cenk Ataç, “Yakından takip ettiğimiz süreç içerisinde de ETİ Bakır Madenin, güzel şehrimizde yapılmasına kesinlikle karşı olduğumuz projesi için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yaptığı Çevresel Değerlendirme Raporu (ÇED) başvurusu sürecinin sonlandırıldığı duyurusunun yapılmasını, aldığımız bilgiler neticesinde yaklaşan yerel seçimlere borçlu olduğumuzu düşünüyoruz” dedi.

Seçim olmasaydı

Eskişehir-Bilecik Dişhekimleri Odası Başkanı Cenk Ataç, ETİ Bakır Madenin, verimli toprağı ve iklim özellikleriyle İç Anadolu’nun Akdeniz’i olarak anılan Tepebaşı ilçemize bağlı mahallelerimiz ve Mihalgazi ilçemizin Alpagut Mahallesinde 672 hektarlık, yani yaklaşık 900 futbol sahası büyüklüğündeki ormanlık alanda, altın-gümüş maden ocağı zenginleştirme tesisi kurmaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi:” Hazır beton tesisi ve su temin göleti yapılmasına kesinlikle karşı olduğumuzu net bir şekilde ifade etmiştik. Yakından takip ettiğimiz süreç içerisinde de ETİ Bakır Madenin, güzel şehrimizde yapılmasına kesinlikle karşı olduğumuz projesi için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yaptığı Çevresel Değerlendirme Raporu (ÇED) başvurusu sürecinin sonlandırıldığı duyurusunun yapılmasını, aldığımız bilgiler neticesinde yaklaşan yerel seçimlere borçlu olduğumuzu düşünüyoruz”.

Doğaya zarar vermeyen madenciliğe evet

Ataç, doğaya zarar vermeyen madenciliğe karşı olmadıklarını da belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:” Sakarya Vadisi, ülkemizin narenciye ihtiyacının yüzde 20'sini, İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerimizin sebze ihtiyacının ise %90’ını karşılamaktadır. Mihalgazi, Sarıcakaya ilçelerimiz ve mahallelerinde seracılığın gelişmesi için yeni teşvikler yapılırken, bu proje hem Sakarya Nehrini hem de bölgedeki tarımsal üretimi bitirecektir. Bölgede hayvancılık faaliyetleri de zarar görecektir. Toprağın, bitkilerin kaldırılması ve toprağın taşınması sırasında oluşacak toz partikülleri insanlar kadar hayvanlarda da solunum yolu ile ilgili hastalıklarda önemli artışa sebep olacaktır. Yani üreticinin et ve süt verimindeki azalmanın yanında, altın madeninin ayrıştırması için kullanılacak siyanürün hayvanlarda kalıntı bırakma durumu da insan sağlığı için ayrı bir risk oluşturacaktır. Ayrıca Liç yönteminde kullanılacak siyanürün ve altının yanında çıkacak ağır metallerin bölgedeki kullanma ve içme sularına karışma ihtimali, insan sağlığına çok büyük kalıcı hasarlar vererek bu hasarlar gelecek nesillere aktarılacaktır.Daha bir kaç yıl önce yaşadığımız ülkemizin en verimli ovası Alpu’da kömürlü termik santrali kurulması ve bölgede kömür madeni çıkarılması konusunda yapılan toplumsal ve hukuksal mücadele henüz hafızalardadır. Bizler, ülkemizdeki tüm doğaseverlerden, Eskişehirlilerden aldığımız güçle, o mücadeleyi nasıl yürütmüş ve kazanmışsak, Eskişehirliler olarak aynı kararlılığı Sakarya Vadisini yok edecek bu projede de göstermeye devam edeceğiz”.

Can HACIOĞLU

Kaynak: 2Eylül Haber