Öncelikle Eskişehir’e hoş geldiniz. Siz sanatın zirvesinde birisi olarak bugün interaktif bir sahne ile adeta seyirci ile oyunu birlikte sahneliyorsunuz. Siz İnteraktif gösteriyi nasıl tarif edersiniz?

1966 yılından itibaren politik tiyatro yapmaya başladım. Ama Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan dolayı bugün yapılan politik tiyatro farklı bir anlam taşıyor. Politik tiyatro muhalefet demektir. Diyelim ki CHP iktidarda. Biz yine politik tiyatro yapmak zorundayız, ama komedi. Biz bunu köşeleri kırık bir şekilde anlatıyoruz. Müjdat Gezen'in tek bir isteği var, sağlığı müsaade ettiği sürece sahnede olabilmek, yazabilmek, üretebilmek. Savunduğu tek bir gerçek için yaşıyor adeta, 'tiyatro' insan kadar eski ve insan var oldukça tiyatro da var olacak. Tiyatroda da dramatik yapılır. Dekor, kostüm vs. bu benim yıllardır yaptığım bir şey. Eski ismi şovmenlik. Sonra One man show sonra da stand up komedi dediler ama benim yaptığımda daha başka bir içerik var. Ben soru alıp diyalog kurmayı seviyorum. Halk ile kurduğum diyalog çok malzeme getiriyor. Benim için ikisi birbiriyle iç içe. Sahne de benim hayatım gerçek hayat da hayatım. Yani sahne olmazsa doğal hayatım olmaz. Doğal hayatımın içinde sahne zaten var. Çokça 10 yaşındaki bir çocuğu sahneye itersen olacağı budur zaten.

Sizce sanatçının bir siyasi duruşu olmalı mıdır? Sanatçının dünya görüşü onun sanatını etkiler mi?

Siyasi görüş insanlarda otomatikman vardır. Yoksa zaten yanlış soruya doğru cevap aramakla vakit geçiririz sonra. Çünkü siyaset kapıdan adımını atmakla başlar. Bugün petrole, akaryakıta zam geldiyse bu siyasi meseledir. Ekmek zamlandıysa bu siyasi bir meseledir zaten. Anlatabiliyor muyum? Onun için siyaseti hayattan soyutlayamayacağın için, sanat da hayatın yansıması olduğu için birbirinden soyutlayamazsın zaten.

Politik tiyatro yapmaktan vazgeçmeyi düşündüğünüz oldu mu?

1966 yılından itibaren politik tiyatro yapmaya başladım. Ama Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan dolayı bugün yapılan politik tiyatro farklı bir anlam taşıyor. Politik tiyatro muhalefet demektir. Diyelim ki CHP iktidarda. Biz yine politik tiyatro yapmak zorundayız, ama komedi. Biz bunu köşeleri kırık bir şekilde anlatıyoruz.

Sahneye ilk çıkışınızda ne hissetmiştiniz hatırlıyor musunuz?

Tabii hatırlıyorum. Zaten bunaklık böyle bir şeymiş, eskiyi hatırlar, bugün ne yediğini unuturmuşsun (Gülüyor). 10 yaşındaydım, ilkokul öğretmenim bir piyesle geldi, “Başrolü oynayacaksın” dedi. “Oynayamam, ben artist değilim efendim” deyince de kafama cetvelle vurdu. Oyunda doktor bana “Sonbaharda, yapraklar yere düştüğünde kız kardeşin de toprağa düşecek” diyor, yani kardeşim veremmiş. Ben de elimde iğne-iplik yere düşen yaprakları yerlerine dikiyorum. Oynarken baktım herkes ağlıyor, ben de ağladım. Çok kötü bir duyguydu. Ondan sonra komediyi seçtim. Çünkü dram duyguya, komedi zekâya seslenir. Benim de zekâya zaafım vardır.

Eskişehirlilerin sahne sanatlarına ya da genel anlamda sanata bakış açılarını nasıl değerlendirirsiniz?

Eskişehir'in sanata bakışı çok çok iyi. Eskişehir'e gelir gelmez Yılmaz Hoca'yı ziyaret ettim. Eşi Seyhan Hanımı da kendisini de gayet iyi gördüm. Onlar benim aile dostlarım. Yılmaz ağbi dünya için bir nimettir. Bu konuda Yılmaz ağbinin Eskişehir’e çok önemli katkıları olduğunu biliyorum. Eskişehir gerçekten Yılmaz ağbi gibi çok önemli bir değere sahip olmakla övünmelidir. Onun Eskişehirlilerin sanata bakışındaki değişimde çok önemli katkıları olduğunu ben görüyorum. Eskişehirliler de farkındadır. Eskişehir’e her gelişimde ayrı bir mutluluk yaşıyorum.

Müjdat Gezen Kimdir?

29 Ekim 1943 tarihinde İstanbul Fatih'te doğdu. Sanat hayatına çocukluk yıllarında başlayan Gezen, sahneye ilk kez 1953 yılında Hırka-i Şerif İlköğretim Okulu’nda ilk piyesinde çıktı. Aynı yıl Doğan Kardeş Çocuk Dergisi’nde şiirleri yayımlandı. Yine bu yıllarda İstanbul Radyosu Çocuk Kulübü'nde mikrofonla tanıştı. 1956-57 yıllarında çeşitli amatör tiyatro topluluklarında rol aldı ve 1960 yılında İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda profesyonel oldu. Aynı yıl Vefa Lisesi’ni bitirdi. 1961 yılında İstanbul Belediyesi Konservetuvarı Tiyatro Bölümü’ne girdi. 1962 yılında ilk filmini çevirdi.

Gezen'in kariyeri

Gezen, 1963 yılında ilk özel tiyatro çalışmasını yaptı. Münir Özkul ve Muammer Karaca Tiyatroları'na girdi. 1963-64 yıllarında sanat dergilerinde şiirleri çıktı. 1964-1966 yılları arasında askerlik yaptı ve oyun yazma denemelerinde bulundu. 1966 yılında Ulvi Uraz Tiyatrosu'na girdi. 1967 yılında arkadaşlarıyla birlikte Halk Oyuncuları'nı kurdu. 1968 yılında ilk kez kendi özel tiyatrosunu açtı ve aynı sezon İstanbul Tiyatrosu'nda çalıştı. 1970 yılında sahne çalışmaları, film çalışmalarında ve aynı zamanda TV çalışmalarında bulundu. Gazete ve dergilerde yazdı. 1975 yılında ilk kitabı yayımlandı. 1999 yılı itibarıyla 28 yayımlanmış kitabı vardır. Ayrıca, ilkokul Türkçe kitaplarında yazıları mevcuttur. 1982 yılında bir yayınevi kurdu. Yine aynı yıl İstanbul Belediye Konservatuvarı ve sonradan İ.Ü. Devlet Konservatuvarı’nda Türk Tiyatrosu öğretmenliği yaptı. Aynı yıl, yazar arkadaşı Kandemir Konduk'la birlikte Güldürü Üretim Merkezi'ni kurdu ve büyük gazetelerde mizah sayfası yönetti. 1983'te Çizgilerle Nazım Hikmet adlı kitabı nedeniyle kitabın karikatüristi Savaş Dinçel ile birlikte tutuklandı ve Sağmalcılar Cezaevi'ne gönderildi. 1991 yılında MSM'yi kurdu. 1992 yılında "MSM Ormanı"nı kurdu. 1995 yılında Hamlet Efendi adlı oyunu ödül aldı ve Devlet Tiyatroları'nda oynandı. 1996-1998 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesi’nde yazdı. 1997'de Devlet Tiyatroları'nda oyun yönetti. Aynı yıl Babam adlı oyunla ödül aldı. 1998 yılında ilk kez adını taşıyan tiyatrosunu kurdu. Yüz civarında filmde, elli civarında oyunda, binden fazla radyo ve TV skecinde rol aldı, bunların bir bölümünü yazdı ve yönetti. Sanatçı, 15 Ocak 2023'te CRR Konser Salonu'nda birçok sanatçı ve siyasetçinin katılımıyla düzenlenen etkinlikle sanat hayatının 70. yılını kutladı. Gezen, düzenlenen etkinlikte sahnelere veda ettiğini açıkladı. Müjdat Gezen aynı zamanda şairdir. 74 adet şiirden oluşan "Şiirim Geldi Bırakın Beni" isimli bir albümü vardır. Albümde kendisiyle birlikte Savaş Dinçel, Mustafa Alabora, Perran Kutman, Ali Poyrazoğlu, Rutkay Aziz, Sunay Akın gibi isimler yer almıştır. Müjdat Gezen, günümüzde 70 yılını geçirdiği sahneden veda etmiştir. Cumhuriyet Gazetesi'nde "Köşe Atışı" isimli bölümde yazılar yazmaktadır.

TUĞBA AKTAY


Kaynak: Tuğba Aktay