Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Nüfus Projeksiyonları, 2023-2100" araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırma, Türkiye'nin nüfus yapısında son yıllarda meydana gelen değişimler ve kurumun revizyon politikası gereğince, 2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçları temel alınarak yenilendi.
Projeksiyonlar, doğum, ölüm ve göçe ilişkin demografik göstergelerdeki mevcut durumun devam edeceği, artış veya azalış yönünde eğilimler de gösterebileceği varsayılarak, üç farklı senaryoya dayalı olarak üretildi: ana, düşük ve yüksek senaryo.
Ana senaryoya göre, Türkiye nüfusunun 2023'te 85 milyon 372 bin 377 kişi olduğu ve 2030'da 88 milyon 188 bin 221 kişiye, 2050'de ise 93 milyon 774 bin 618 kişiye ulaşması bekleniyor. Ancak, 2050'li yılların ortasına kadar sürecek olan bu artışın ardından nüfusun azalışa geçeceği ve 2100 yılında 77 milyonun altına düşeceği öngörülüyor.
Düşük senaryoya göre, doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceği varsayımıyla, Türkiye nüfusunun 2044'te 89 milyon 959 bin 486 kişiyle en yüksek seviyesine ulaşacağı, ancak 2100'de 55 milyonun altına düşeceği tahmin ediliyor.
Yüksek senaryoya göre ise, doğurganlığı artırıcı tedbirlerin etkili olacağı varsayımıyla, Türkiye nüfusunun 2056'da 100 milyonun üzerine çıkacağı öngörülüyor. Bu senaryoda, doğurganlık oranlarının artmasıyla birlikte nüfus artışı sürdürülebilir hale geliyor.
TÜİK'in bu projeksiyonları, Türkiye'nin nüfus yapısının gelecekte nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Demografik göstergelerdeki değişimler, ülkenin ekonomik, sosyal ve politik yapısını da etkileyecek. Bu nedenle, nüfus politikalarının belirlenmesi ve uygulanmasında bu projeksiyonların dikkate alınması büyük önem taşıyor.