Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi'nin Avcılar Kampüsü'nde düzenlenen 'Liderler Zirvesi Yerli Teknolojiler Ticaret ve İnovasyon' programına katıldı. Programda bir konuşma gerçekleştiren Bakan Bolat, “Dünyamız, tarihte görülmemiş bir biçimde inovatif bir dönemden geçmektedir. Şirketler ve endüstriler; yapay zeka, kuantum, biyoteknoloji, nanoteknoloji, blokzincir, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler ile daha önce yaşanmamış bir dönüşümden geçmektedir. Bu süreç, inovasyon odaklı ilerleyenler ve AR-GE’ye daha çok yatırım yapanların önde koştuğu, kazandığı bir dönemdir. Bizler de, bu bilinçle, Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın belirlediği “Türkiye Yüzyılı” vizyonu çerçevesinde, ülkemizin inovasyon ekosistemini daha cazip bir hale getirmek için tüm kaynaklarımızı seferber ederek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız, ülkemizi ileri teknolojiler üreten inovatif firmalar açısından bir cazibe merkezi haline dönüştürmektir. Ticaret Bakanlığı olarak bu anlayışla, ülkemizin teknolojik dönüşümünü sağlayacak ve ihracat kapasitesini artıracak çalışmaları uygulamaya koyuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, pandemi döneminde dahi büyüme performansını sürdürmeyi başardı”
Pandemi döneminde Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü belirten Bakan Ömer Bolat, “Şunu da özellikle vurgulamak isterim ki, pandemi sonrası dönemde, tarihsel gelişmelerden farklı olarak küresel ticaret hacmindeki artış, küresel ekonomik büyümenin altında seyretmektedir. Nitekim küresel ticaret hacmindeki artışın 2024’te yüzde 2,7, 2025 için ise yüzde 3 ile hem tarihsel ortalamanın (2000-2019 döneminde yüzde 3,5) altında hem de küresel büyümenin altında kalacağı öngörülmektedir. Zaten 2023 yılında da küresel ticaret yüzde 1,1 gerilemişti. Bunlara ek olarak, geçen yıl yüzde 4,3 oranında gerileyen nominal dünya mal ihracatı, bu yılın ilk yarısında da zayıf seyretmiştir. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, yılın ilk yarısında küresel mal ihracatı yüzde 0,8 oranı ile oldukça sınırlı bir şekilde artmıştır. Tüm bu zorlu küresel konjonktüre rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomik programın olumlu sonuçlarını almaya devam ediyoruz. Bir taraftan, geçtiğimiz sene yaşadığımız deprem felaketinin yaralarını çok hızlı sarıyor; diğer taraftan enflasyonun düşürülmesi hedefi öncelikli olmak üzere; ekonomik büyüme, istihdam, ihracat, cari işlemler açığını hızla azaltma yolunda başarıyla ilerliyoruz. Pandemi döneminde dahi büyüme performansını sürdürmeyi başaran Türkiye ekonomisi 2020 yılında yüzde 1,9, 2021 yılında yüzde 11,4, 2022 yılında yüzde 5,5, 2023 yılında yüzde 5,1 oranında büyümeyi başarmıştır” diye konuştu.
“Türkiye, Avrupa’nın 4'üncü büyük ekonomisi konumuna ulaşmıştır”
IMF verilerine göre; 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin, Avrupa’nın 4’üncü büyük ekonomisi olduğunu söyleyen Bakan Bolat, “Ekonomimiz, 2023 yılında yüzde 5,1 oranında büyüyerek OECD ülkeleri içinde 1., Avrupa’da 2., G-20 ülkeleri içinde ise 3. sırada yer almıştır. Kişi başına düşen milli gelirimiz de buna paralel olarak yüzde 24,2 oranında artarak 13 bin 243 dolara yükselmiştir. 2024 yılı birinci çeyreğinde ekonomimiz yüzde 5,3 oranında; ikinci çeyreğinde yüzde 2,4 oranında; üçüncü çeyreğinde ise yüzde 2,1 oranında büyümüştür. 2024 yılının ilk 9 ayındaki yüzde 3,2’lik büyüme oranına, net mal ve hizmet ihracatının katkısı tam 1,9 puan olarak gerçekleşmiştir. (1. çeyrekte 1,9 puan, 2. çeyrekte 1,5 puan, 3. çeyrekte 2,2 puan) 2024 yılı üçüncü çeyrek sonuçları itibarıyla, Türkiye ekonomisi son 17 çeyrektir kesintisiz büyüme kaydetme başarısını göstermektedir. Ayrıca, 2024 yılı üçüncü çeyreğinde ekonomik büyüklüğümüz 1 trilyon 260 milyar dolara (2023: 1 trilyon 130 milyar dolar) ulaşmış ve böylece rekor yenilenmiştir. IMF verilerine göre 2023 yılı itibarıyla Türkiye, cari fiyatları ve döviz kurları üzerinden dünyanın 17’nci, satın alma paritesine göre ise dünyanın 11'inci, Avrupa’nın 4'üncü büyük ekonomisi konumuna ulaşmıştır” dedi.
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de elektrikli araçlara olan ilgi giderek artmaktadır”
Türkiye olarak TOGG’un yollara çıkışının tetiklediği ilgi ile hızla gelişen bir elektrikli araç piyasasına sahip olma yolunda kararlı adımlarla ilerlediklerini ifade eden Ticaret Bakanı Bolat, “Türkiye, bugün, kendi savaş gemisini inşa eden, insansız hava taşıtları ve hava taşıtlarının aksam ve parçalarından, katmanlı üretim için gerekli olan makinelere kadar birçok yüksek katma değerli ve teknolojili ürünü üretebilen bir ülke konumundadır. Özellikle savunma sanayimizin son yıllarda büyük bir ivmeyle büyümekte olduğunu, küresel oyuncular arasındaki konumunu güçlendirdiğini memnuniyetle görmekteyiz. Dünyada 11. sırada olduğumuz savunma sanayinde üretim hacmimiz 12,2 milyar dolar, ihracatımız ise 5,5 milyar dolar seviyesindedir. İnşallah bunu 2024 yılının sonunda 6,5 milyar dolara çıkaracağız. Savunma ve havacılık sektöründe gösterdiğimiz başarının yanı sıra, yıllık 35 milyar dolar üzerinde gerçekleşen ihracatı ile Türk otomotiv endüstrisi de ülkemizin yüz akı sektörlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. İleri teknoloji ve sağlam bir tedarik zincirinden yararlanan Türk otomotiv sektörü, yalnızca önemli ihracat gelirleriyle ulusal ekonomiyi desteklemekle kalmamakta, aynı zamanda ülkemizde inovasyonu ve rekabeti de teşvik etmektedir. Elektrik ve elektronik alanındaki gelişmeler ise hemen hemen tüm sektörlerce kendi içinde yaşanan değişimlere entegre edilmekte ve bu sayede daha hızlı ve teknolojik bir gelişim göstermektedirler. Bildiğiniz üzere, katlanarak büyüyen elektrikli ve hibrit araç üretiminde söz sahibi olmamızı sağlayacak yatırımlara özel önem veriyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de elektrikli araçlara olan ilgi giderek artmaktadır. Türkiye olarak TOGG’un yollara çıkışının tetiklediği ilgi ile hızla gelişen bir elektrikli araç piyasasına sahip olma yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Amacımız ülkemizi elektrikli araç ve batarya üretiminde dünyanın önde gelen oyuncularından biri haline getirmektir” diye konuştu.
“Türkiye, 133 ülke içerisinde 37. sırayı alarak en inovatif ilk 50 ülke arasında yerini almıştır”
Türkiye’nin 133 ülke içerisinde 37. sırayı alarak en inovatif ilk 50 ülke arasında yerini aldığını aktaran Bakan Bolat,“AR-GE ve inovasyona yönelik yürütmüş olduğumuz çalışmaların olumlu yansımalarını her alanda görmekteyiz. Bu kapsamda, Uluslararası Fikri Mülkiyet Kuruluşu (WIPO) tarafından oluşturulan “Küresel İnovasyon Endeksi (KİE)” 2024 yılı verilerine göre Türkiye, 133 ülke içerisinde 37. sırayı alarak en inovatif ilk 50 ülke arasında yerini almıştır. Bu konuma sahip olmamız; AR-GE’ye, inovasyona verdiğimiz büyük önem ve ayırdığımız kaynak sayesindedir. Nitekim, gayrisafi yurt içi AR-GE harcamamız, 2023 yılında bir önceki yıla göre 178 milyar 873 milyon TL artarak 377 milyar 542 milyon TL'ye yükseldi. Gayrisafi yurt içi AR-GE harcamamızın GSYH içindeki oranı da 2022 yılında yüzde 1,32 iken, 2023 yılında yüzde 1,42’ye yükseldi. Diğer yandan, 2023 yılında patent başvuruları dünya genelinde 14 yıldır ilk kez ekonomik belirsizlikler nedeniyle düşüş yaşarken Türkiye’de toplam patent başvuru sayısı yüzde 3,6’lık bir artışla 16.433 olmuştur. Bu noktada, Teknoparklara bir parantez açmak isterim. Bugün 91’i faal 104 Teknoparkımızda ülkemizin teknoloji alanında gizli kalmış cevherini açığa çıkarmak için 11 bine yakın firma, 115 bine yakın personeliyle çalışmalarını sürdürmektedir. Teknopark kaynaklı ulusal/uluslararası patent tescil sayımızı 2.106’ya; faydalı model tescil sayımızı 553’e yükseltmenin haklı gururunu yaşamaktayız” şeklinde konuştu.