Üniversiteye hazırlık için 16 yaşında gittiği kursun çevresindeki bir esnafın kendisini takip ve rahatsız etmesiyle okulu bırakmak zorunda kalan Sudenaz Genç’in (19) 3 yıllık süreçte hayatı kabusa döndü. Başka bir mahalleye taşınmalarına rağmen takıntılı şahıstan yakasını kurtaramayan genç kız, hayatının karardığını, ölüm tehditleri aldığını ifade etti.
“3 yıldır takip ve tehdit devam ediyor”
Evli olan C. T.’nin (33) kendisini takibe ve tehdide devam ettiğini iddia eden Sudenaz Genç, “Daha 16 yaşındayken ısrarla takibe maruz kaldım. Bu takip nedeniyle dershaneyi bıraktım. Liseyi de son senemde bırakıp, açık liseye geçmek zorunda kaldım. Söz konuşu şahıs beni ısrarla takip edip, arabasına almaya çalışıyordu. Ben de bu durumdan şikayetçi oldum. Mahkeme benden kanıt istedi. O anda elim ayağım titrediğimden, korktuğumdan kanıtlayacak bir şey çekemedim. Sonrasında davaya ‘takipsizlik’ verildi. Şahsın bu karardan sonra ısrarla takipleri devam etti ve okulu bırakmak zorunda kaldım. Mahkeme tebliği şahsın evine gidince, kendisinden şikayetçi olduğumu eşi öğreniyor. Karısı markette beni görünce bana saldırarak kafamda cam şişe kırıyor. Annemle beni de darp ediyor. Bu konu hakkında da ceza alıyorlar. Sonrasında 19 yaşıma geldim ve bu durum hala devam ediyor. Evimi taşımak zorunda kaldım çünkü takibe, iftiralara maruz kalıyordum. Namusuma karşı da söylemler yayıldı” dedi.
“Ölmek istemiyorum”
Ölmek istemediğini ifade eden Sudenaz, “Ayrıca sürekli aynı yalancı şahitler ile benden şikayetçi oldular. Gerçekten bıktım ve psikolojik olarak çok yıprandım. Hayatımdan 3 yıla yakın bir süreç gitti. Hayatım bir anda battı. Şu anda çok kötüyüm. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ölümle tehdit ediliyorum, mesajlar alıyorum. Bana açtığı karşı davalar nedeniyle yeni taşındığım evin adresini de öğrendi. Yeni mahallemde de araçlar görüyorum, takip ediliyorum. ‘Yanındakiler kim, sen kimsin de bizim yengemizden şikayetçi oluyorsun’ tarzında mesajlar alıyorum. Ben ölmek istemiyorum. Bir çözüm ya da caydırıcı bir ceza verilmesini istiyorum. Şahıs hapse atıldı ancak 1 ay sonra geri salındı. Bundan sonra şahıs daha takıntılı hale geldi. Ölmeyi gerçekten istemiyorum. Samsun’da beni yaşatmayacaklarını söylüyor” diye konuştu. Karşı tarafın ceza almasına rağmen mahkemedeki iyi halleri gerekçesiyle ceza indirimine gidildiğini anlatan Sudenaz, “Mahkeme ceza indirimine gitti. Bence gitmemeliydi. Bu kararı doğru bulmuyorum. Mahkemede düzgün duruyor, mahkemeden çıktığı gibi de şahsıma ve anneme ağza alınmayacak laflar etmeye devam ediyor. Bu artık normal bir durum değil” şeklinde konuştu.
“Taşındık ama kurtulamadık”
Taşınmalarına rağmen çare bulamadıklarını ve yeni evlerinin adresinin de son mahkemeyle açığa çıktığını anlatan Sudenaz’ın annesi L.G. (43), “3 çocuk annesiyim. Tepecik Mahallesi’nde otururken şahsın kızımı takip etmesi ve eşinin darp etmesi sonucu davalık olduk. Çok kez dava gördük. Kendileri bu olayların ardından mahallede ve sosyal medya hesaplarından kızım Sudenaz ve benim hakkımda sinkaflı ve tehdit içeren paylaşımlarda bulundu. Ayrıca bizi yaşatmayacağını da söyledi. 3 yıla yakındır devam eden mahkemelerimiz var. Bu süreçte evin balkonuna çıkamaz hale geldik. Yalancı şahitlerle bize çok iftira atıp, bizi mahkemelerde uğraştırdılar. İstinafta ve bölge adliyesinde devam eden dosyalarımız var. Kapanmış, karara bağlanan dava dosyalar da var. Şahıstan kurtulmak, eşim ve çocuklarımın başına bela gelmesin diye taşınmak zorunda kaldık. Taşınıp gitmemize rağmen hala bizimle uğraşıyor. Kızım her dışarıya çıktığında ‘acaba kızımın başına kötü bir şey gelecek mi?’ korkusuyla yaşıyorum. Bizi Samsun’da yaşatmayacağını ve rahat vermeyeceğini söylüyor” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarımın geleceği mahvoldu”
Yaşanan olaylar nedeniyle ailesinin tüm fertlerinin durumdan olumsuz etkilendiğini belirten anne, “Sosyal medyada bizim hakkımızda sinkaflı ve iftira içeren paylaşımlarda bulunuyor. Bundan dolayı hapse girdi ve sonra salındı. 15 Kasım’da giden tebliğde karı-koca ceza aldılar. Mahkeme önünde sinkaflı kelimeler kullandıkları için bu cezaları aldılar. Bu tebliğ kendilerine geldikten sonra tekrar uğraşmaya başladılar. Yetkililerden yardım istiyorum. Samsun’da huzurumuz yok. Başımıza bir şey gelmesinden korkuyoruz. Maddi ve manevi çok zarara uğradık” açıklamasında bulundu. İddiaların odağındaki C. T. ise kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında bir açıklama yapmak istemediğini belirtti.