1-SEN ANLAT ZEYTİN AĞACI 

Şimdi zeytin zamanı. Asırlık anıları, sevgileri coşkuları yüreğinde toplayan, bereket kokan, ruha huzur veren kara gözlü güzelin zamanı. Her mevsim ömrün başka bir safhasını anlatıyor. Boş çalılık taşlık topraklara babacığımın var gücüyle diktiği zeytin fidanları yarım asırı devirdi. Hayat kokan hayat sunan, onun renginden denizin mavisine bakmaya doyamadığım bu muhteşem manzara avuçlarımdan kayıyor. Son üç yıldır çirkin bir yapılaşmanın kurbanı oldu Erdek Körfezine hayat veren muhteşem zeytinlikler. Çanakkale imar planı ile birleştirilen bu zeytinlikler imara açılırken insanlara yeni yaşam alanları mı açılıyor, yoksa yaşamın kendisi mi yok ediliyor geç kalmadan düşünülüp değerlendirilmesi yeniden düzenlenmesi gereken bir konu. Erdek'ten Gönen'e, dost hatırına yollara düştüğümüzde, zeytin ağaçlarının yeşilinden denizin mavisini görmek, bir kahve molası vermek istediğinizde Vadi Edincik muhteşem bir tercih. Doğayla uyumlu, betonlaşmamış, ister odun sobası eşliğinde, ister hafif yumuşak bir yağmur eşliğinde ön bahçesinde, körfezle muhabbet ederek yudumlayın kahvenizi çayınızı. Bolca huzur depolayın ruhunuza. Kararan yağmur bulutlarının arasında küçük de olsa mavi bir pencere karşılasın sizi. Alsın götürsün ruhunuzu kara bulutların ardındaki derin maviliklere. Zeytin ağacı gibi hiç ölmeyen, başka bir âlemde, bilmediğimiz bir şekilde yeniden can bulan sevdiklerinize. Zeytin dallarının rüzgârdaki hışırtısı en güzel anıları anlatsın sonraki nesillere. Anlatsın ki farkına varsın aynı zaman diliminde ancak bir sandalyeye veya koltuğa oturabileceğimizi, duvarlarla betonlarla karnımızı doyuramayacağımızı anlamayanlara tez elden anlatsınlar; hayatın nefes alabildiğimiz, güneşin değdiği, yağmurun kavuşup can verdiği toprakta doğada var olabildiğini. İnsanoğlunun dökülen betonlara, bitişik nizamda dağ gibi dikilen, güneşin sokağa girmesine dahi izin vermeyen ruhsuz binaları yapanlara değil, yorgunluğun susuzluğun zirvesine vardığında gölgesinde dinlendiği, meyvesinden yediği ağacı dikenlere, suyundan içtiği çeşmeyi yaptıranlara hayır dualar ettiğini ve doyumsuz insanoğlunun ancak paylaşarak ve elinde olandan, olmayana vererek kendisini gerçekleştirebileceğini, kendisinde kalanın gerçekte alıp sakladığı değil verdiklerinin olduğunu. Gününüz sevgiyle sevdiklerinizle, güneşin parladığı, yağmurun usulca toprağa kavuşup mis koktuğu, tertemiz havasını soluduğunuz, çiçeklerin, doğanın yeşerdiğini görebildiğiniz, kuş sesleriyle güne pencerenizi açtığınız güzelliklerle dolsun.

Dilek Özfidan

 Whatsapp Image 2024 12 18 At 10.14.53

Whatsapp Image 2024 12 18 At 10.17.19

Whatsapp Image 2024 12 18 At 10.17.19 (1)

2-SEVGİ NEREDE

Sevgi tükeniyor, dünya hanede

Savaşlar büyüyor, insan sinede

Yok olur umutlar, güneşli günde

Kör olmuş dünyada, sevgi nerede..

Kuruttu insanlar, sevgi bahçeyi

Çocuklar bilmedi, göğe gülmeyi

Çicekler ezildi, soldu toprağı

Çok çocuk ağladı, sevgi nerede..

Yaşam gayesiydi, sevgi yaşatmak

İnsan bilmez mi ki, yaşam hep olmak

 Dünyada tek kalan, sevgiyle yumak

Sevgisiz yaşanmaz, sevgi nerede..

Yurdanur İŞLEYEN

 Whatsapp Image 2024 12 18 At 10.14.45

3-Anadolu Üniversitesi akademisyenlerinden yüksek başarı

Anadolu Üniversitesinden 129 öğretim elemanı, 1 Ocak 2024 ile 30 Haziran 2024 tarihleri arasında bilimsel dergilerin en prestijli çeyrek dilimini ifade eden Q1 kategorisinde yayın yapma başarısı gösterdi. Etki faktörleri en yüksek olan ve bilim dünyasında en prestijli kabul edilen Q1 dergilerinde yapılan yayınlar, üniversitelerin dünya sıralamasındaki yerini belirlemede önemli bir rol oynuyor.

 Whatsapp Image 2024 12 18 At 10.16.39

Özgür Özel'den Hablemitoğlu açıklaması: " Onun gibilere ihtiyacımız var" Özgür Özel'den Hablemitoğlu açıklaması: " Onun gibilere ihtiyacımız var"

4- SİHİRLİ AYNALARDAKİ GİZ

Yağmur damlaları ile minicik bir çukura doluveren az biraz su birikintisinde göz göze geldiğin, sen… Her birimizin adının farazi olduğu okyanus içerisinde zerre farz edilebileceği hâl sudan çıkmış balığa döndüğünde, kıyının neresinde olursan ol, tepeden bakmayı yarım yamalak bildiğin hâlinle suya bakıverdiğinde, az biraz kapladığın alanda gördüğünü farz ettiğin senin suretin, gene sen. Hangi cam olduğunun ehemmiyetsiz sayılabileceği herhangi bir camda rastlaştığın suretin ile selamlaşırken gene sen. Kime göre veya neye göre pek değişkenli olan ve net olmadığı varsayılan görüntülerden başka, sırlanmış bir cama baksan aslını verir belki de. Aynada gördüğün sen ile sen ki yüzleşme fırsatı yakalamışsan şahane. Bir de vakit ayırmışsan fevkalade. Yüzleşmenin içeriği, Pamuk Prenses’in biyolojik olmayan annesinin talebi doğrultusundaki şekilsel güzellik ihtiva senaryolu biçimi ise aynadaki aksiniz, aynaya uzaklığınız ya da yakınlığınızla doğru orantılı bağlılık içeren enine boyuna gerçek simetriğiniz. Boyu boyuma deriz de huyu huyuma diyebilir miyiz?Andaki başka hatta bambaşka bir hikâye… Lunapark aynaları. Düzlem (düz) olmayan içbükey ve dışbükey eğimlere sahip, bakıldığı açıya göre değişik bir derinlik hissi veren ve yansıttığı şekilleri amorf hale getiren aynalar. Adı da pek manidar hani. Güldüren aynalar ya da kahkaha aynalar. Suretleri tanımlama gayretli daha samimi isimleri, sihirli aynalar yani namıdiğer lunapark aynaları. Diyelim ki sihir başlar daha en başından… Düz aynaya kat karıştır bir tutam çukur ve/veya tümsek aynalardan. Olması gereken yol yordam tonundan. Hop! Peki elinde ne vardır olandan, olmayandan, olduğu sanılandan? Karışım aynaya mesafeni salt bedensel olarak tanımlarsan varlığında o vakit ki vücudunun hâllerine yolculuğun başlar pek çeşit olandan. Ah şu dev aynası çukur aynalar… Odağından uzak durayım da vakur olayım dersin. Bir de bakmışsın gözünde pek küçülmüşsün ya da seni gözünde pek bir büyütür veyahut aynıyız der de hep ters ters bakar. Odaklan bana hatta gel yamacıma der, koşar gidersin. Gözünde seni büyütür de büyütür. Tersi ters iken yamacına yanaşınca tersini düze çevirir. Bir de tümsek aynalar... Bir tümseğin orta yerinde, ulu orta dümdüz ve küçücüksün. Kat karıştır hâller çoğalır da çoğalır kendi sarmalında. Türev oluverince kâh güler kâh pek de kendini sevemeyebilirsin hatta. Sen ki zaten düz aynadaki düpedüz gördüğünden memnun olabilen misin peki? Yoksa memnun olamayıp güzel anlayışına göre birkaç rötuş ile düz aynanın geçip önüne yeniden aynaya bakan mısın şimdi? Rötuşu kana kana içip her defasında doyamayan mısın hani? Nereye baktığında göz göze geldiğin aksin sensin? Düz aynada gözünle gördüğün sen misin? Sahi gördüğün sen misin? Gördüğünü tanımlayabilir misin? Belki de ruhunu görsen kendini bilen tanıma erersin… Mühimi ki aksinden huzura vuslat hâldeyim diyebilirsin. “Ayna söyle bana benden güzeli var mı bu dünyada?” sorusunun versiyonlarına bir yol ki yolcunun ruhu çeşit çeşit. Yanıtlar ki çeşit kümelerin alt kümelerinde pek çeşit. Kesişim kümelerindeki suretler de aynada, aynıya yakınca hani mesela. O vakit ne çeşit sayılır ki ırak veya yakınca suretler acaba? Dünyadaki nefesinde mi yahut nefsinde mi kozmosta? Hâl ki aynaların sihrinde bir giz.

Özlem Kocabaş Karakurt

Whatsapp Image 2024 12 18 At 10.14.28 

Whatsapp Image 2024 12 18 At 10.18.12

5- Eskişehir’i GYMini Cimnastik Spor Kulübü temsil etti

Türkiye Cimnastik Federasyonu’nun Kuşadası’nda düzenlediği Aerobik Cimnastik Yaş Grupları Türkiye Yarışması’nda GYMini madalyaları topladı. 500 sporcunun katıldığı bu yıl 16.’sı düzenlenen yarışmada Eskişehir’i GYMini Cimnastik Spor Kulübü’nden 13 sporcu temsil etti. GYMini’de yarışmalara tempolu antrenmanlarla sıkı bir şekilde hazırlanan sporcular hedeflerine hızla yaklaşmanın mutluluğunu yaşarken Eskişehir de cimnastikte ilk defa ulusal madalya kazanmış oldu.

Yarışmaya katılan sporcular:

9-11 Yaş Trio 2.lik Gümüş Madalya:

Zeynep Liya Başaran, Sinemis Ertok, Gökçe Saraç

9-11 Yaş Grup 3.lük Bronz Madalya:

Derin Özmurat, Raha Taherkhani, Zeynep Liya Başaran, Sinemis Ertok, Gökçe Saraç

9-11 Yaş Grup 4.lük Bronz Madalya:

Ela Yürütücü, Öykü Çomak, Defne Neris Kovulmaz, Ela Deniz Göçgören, Eylül Olcay

9-11 Yaş Trio 5.lik

Aslı Kocaman, Zehra Masal Kaymaz, Elif Çomak

Whatsapp Image 2024 12 18 At 10.17.06

Whatsapp Image 2024 12 18 At 10.17.05

6-ŞİKAYETİMİZ VAR

Birlik Caddesi’nde bir ESKART dolum merkezi bile yok

Eskişehir’in iki büyük mahallesinden birisinin Çamlıca olduğu söylenir. Bazen Çamlıca’nın birinci, bazen Emek Mahallesi’nin büyüklük bakımından birinci olduğu anlatılır. Hangisinin büyük olduğu çok önemli değil. Birisi Odunpazarı ilçe sınırları içerisinde bulunurken diğeri de Tepebaşı ilçe sınırları içinde yer alır. Çamlıca denildiğinde de akla Birlik Caddesi gelir. Çamlıca hem büyüklük anlamında hem de gelişmişlik anlamında bir ticaret merkezi olan pek çok ihtiyaçlar bakımından merkeze inmeye gerek bile kalmayan mahalle olarak gerçekten iyi bir konumda sayılabilir. Ancak burada ciddi bir eksiklik var. Tramvay seferlerinin olduğu mahallemizde ne otobüsler için ne de tramvaylar için ESKART dolum merkezi bile yok. ESKART Dolum Merkezi’ni Büyükşehir Belediyesi rahatlıkla kurabilir. Bu konuda Büyükşehir Belediyesi’nin harekete geçmesini bekliyoruz. Tabi ki bir ilgilenen olursa…

MEDİHA ALTIN

7-Yavuz ve Alpak ailesinin görkemli düğünü

Eskişehir’in tanınmış iş insanlarından Hatica Kara’nın oğlu Deniz Yavuz ve Amine Alpak görkemli bir düğünle dünyaevine girdi. Yavuz çifti sonsuz mutluluğa ilk adımlarını atarken tüm eş, dost, akrabaları da bu mutluluğa şahit oldular. 2Eylül Haber olarak çiftimize mutluluklar dileriz.

Whatsapp Image 2024 12 18 At 10.16.53

Kaynak: İlksen AKKAN