1-KÜSKÜN KAR TANESİ

Eskişehir'den inci tanem Erdek'ime doğru, yoğun kar yağışının çizdiği muhteşem doğa manzaralarının arasında ilerlerken Bursa civarında telefonum çaldı. Arayan İstanbul'dan Güneş Masalım ve Mercan Öyküm. Evde sıkılınca soğuk havada ve İstanbul koşullarında yapılacak en keyifli hafta sonu faaliyetlerinden biri olarak arkadaşlarını ziyarete gidiyorlar.  Manzara görüntülerini paylaşınca heyecanla bağırdı benim küçük canavarlarım.  Anne; Hadi Bursa'ya gidelim. Kartopu oynayalım.  Heyecan coşku hayat dolu bu çığlıkları beni oldukça çarpıcı, bir o kadar da yüreğimi acıtan gerçekliğe götürdü. Doludizgin büyüyen şehirlerimizin özellikle büyük şehirlerimizin son fotoğraflarına ve onlara dair haberlere. Büyük şehirler manşetlerde en ön sıralarda yer alırken, bunların arasında İstanbul özellikle de kar haberlerinde ayrıcalıklı bir yer alıyor. Buradaki olumsuz hava koşullarının sonuçları bizi genel olarak endişeye sevk ediyor. Kar yağışlarının arttığı bugünlerde yine benzer haberler gündemdeyken şaşırtan sonuçlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bir yandan seviniyoruz, yollar açık olduğu trafikte sorun yaşamadığımız için. Diğer yandan endişelerimiz artan seviyelere ulaşıyor. Şehirleşme bize konforlu yaşam alanları sunarken doğal hayatı, soluduğumuz havayı bizden alıp götürüyor.

Yeniden yapılanma ile birlikte bahçeli evlerimizin bitişik nizamdaki dağ gibi bina yığınlarına dönüşmüş hali güneşi artık sokaklarımıza değdirmiyor.  Ulaşımı zorlaştıracağından endişelenerek yoğun olarak haberlerde yer verdiğimiz kar yağışlarında ise durum çok farklı değil. Yükselen gökdelenler ile birlikte metrekareye düşen insan sayısındaki artış, altyapının yollarımız başta olmak üzere aynı seviyede kalmış olması, yoğun araç trafiği ve diğer teknolojik unsurlar hep birlikte ortamdaki ısınmanın ne kadar arttığını deneysel olarak gözlerimizin önüne seriyor.  Araç sayısındaki yükseklik ile birlikte yollardan ve binalardan yükselen hararet kar tanelerinin havanın artan ısısına maruz kalarak yere ulaşmasını engeller durumda. Yere ulaşsa ayrı bir dert. Ne yapsın zavallı kar tanesi. Hasret kalıp kavuşmak için can attığı ve bir an evvel sarılmak sevgisinde eriyip hayata karışmak, hayat vermek için su olmak isteği toprak çekip gitmiş büyük şehirlerden. Sıcacık can dostunun yerini buz gibi sert suratlı betonlar asfaltlar almış. Buhar olup ziyan olup gider kar tanesi. Her canlı, varlığının farkına varılsın, hak ettiği değer verilsin ister. Aksi incitir küstürür onu. Öyle sanıyorum ki fena halde kırıldı küstü kar taneleri.

Doğal ortamlarda yaşamak yaşam koşulları olarak her ne kadar zorlu görünse de hayat kalitesi olarak aslında bize sonsuz nimetler sunarken, bir o kadar konforlu ve kolay görünen şehir hayatı kolaylığının yanında nefes almamızı dahi zorlaştıracak zorluklar sunmaya ve kar tanelerini bizden çalmaya devam ediyor.

Dilek Özfidan

6Ee6Afc4 9F6D 4621 8Cf2 0Bdc1Ddbe0Fb

7F5A894E Cf33 42Be 8625 D292Bc85A406

Whatsapp Image 2024 09 04 At 09.17.51

2- SİYETÇİLERİ BULUŞTURAN DÜĞÜN

Gazeteci ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Şube Başkanı Sadi Seda’nın kızı Melisa Öz (Seda) yaşamını Bodrumlu iş insanı Sefa Öz ile birleştirdi.

Siyasetçileri buluşturan düğünde dizi ve filmlerde oyunculuk yapan Melisa-Sefa’nın nikâhını Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce kıyarken nikâh şahitliklerini AK Parti Milletvekili Nebi Hatipoğlu, CHP Milletvekilleri İbrahim Arslan, Utku Çakırözer, MHP’nin bir dönem önceki Milletvekili Metin Nurullah Sazak, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile söz yazarı Selçuk Yaman yaptılar. Adeta koalisyonun oluştuğu düğünde genç çiftlerin nikahını kıyan Büyükşehir Belediye Başkanı Ünlüce, “Atatürk’ün çağdaş Cumhuriyet’e sahip gençler olsunlar. Eskişehir’in ilk kadın belediye başkanı olarak basın emekçisi Sadi Seda ağabeyimizin kızı ile damadının nikahı kıymaktan büyük mutluluk, onur duyuyorum” dedi.

Ce4408F8 409C 4Edd Ab8D 265Ff9C08Eae

A66F6239 3E1B 4117 834A 165E47Bb48C8

3- GEL ZAMAN GİT ZAMAN

Evvel zaman ile kalbur zar hile

Bir fakirim varmış, bir zengin çokmuş

Masal bu ya, işte, rızık zor çile

Fakir feryat figan, zengin gül deste.

Kıtlık yok iken, fakir aç kalmış

Çarşı pazar kazan, zengin çok almış

Aynı sokak kapı, komşu aç yatmış

Fakir azdan azık, zengin gül deste.

Sabahlar, akşamlar, sofraya küsmüş

Çoluk çocuk okur, harçlık bir forsmuş

Büyüyecek çocuk, et, süt yok yokmuş

Fakir sesiz ağlar, zengin gül deste.

En çok da, anayla, baba yanarmış

Sofrasına bir yok, eksik koyarmış

Her gün de aşına, hesap yazarmış

Fakir ateş olmuş, zengin gül deste.

Emek ile ekmek, kalmış aç yere

İki, üç, beş şaşmış, bilinmez şerre

Emeklemiş insan, düşmüş bir köre

Fakir soğuk ayaz, zengin gül deste.

Gel zaman, git zaman, döner bu dünya

Aç ile toklardan, dizilir künye

Zenginin dünyası, fakirde ar ya

Fakir ahret bilir, zengin gül deste

Yurdanur İŞLEYEN

Whatsapp Image 2024 09 04 At 09.17.35

4- ESOGÜ GENETİK emin adımlarla ilerliyor!

Gazetemizin Genel Koordinatörü İlker Gökce’nin bu haftaki röportaj konukları Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı ve Öğretim Üyeleri oldu. Yapılan röportaj hepimize çok önemli bilgiler verir yönde olduğu için biz birde bu sayfada değerlendirmek istedik.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı, Türkiye'deki genetik hastalıkların tanısı, tedavisi ve önlenmesinde önemli bir rol üstleniyor. ESOGÜ, özellikle genetik testler ve erken tanı yöntemlerinde öncü bir merkez olarak dikkat çekiyor. Türkiye'nin ilk genetik tanı merkezi olan bu bölüm, kanser genetiği, nörogenetik hastalıklar ve doğum öncesi genetik tanı konularında geniş bir hizmet yelpazesi sunuyor. Genetik testler, özellikle SMA gibi kalıtsal hastalıkların erken teşhisinde büyük bir fark yaratıyor.

SMA hastalığına erken müdahale

Son yıllarda hızla gelişen genetik araştırmalar, SMA (Spinal Müsküler Atrofi) gibi hastalıkların tamamen moleküler temelli tedavi yöntemleriyle tedavi edilebileceği umudu doğurdu. Türkiye’deki genetik testler sayesinde, SMA hastalığının önlenmesi, özellikle genetik danışmanlık ve tarama programlarıyla mümkün hale geliyor. Tıbbi genetik alanındaki ilerlemeler, önümüzdeki 5 yıl içinde SMA hastalığının oldukça azaltılmasını hedefliyor.

Genetik alanındaki zorluklar ve ihtiyaçlar

Ancak, genetik testlerin maliyetlerinin yüksekliği, birçok hastanenin bu tür analizleri gerçekleştirmesini engelliyor. ESOGÜ, bu zorlukları aşmak için devlet güvencesi altında yüksek kapasiteli testler sunarken, genetik hastalıklar ve kanser gibi durumlarda halk sağlığını iyileştirmeye yönelik önemli çalışmalar yürütüyor. Bu alanda daha fazla finansal desteğe ihtiyaç duyulmakta, özellikle genetik tanı yöntemlerinin daha geniş bir kitleye ulaşabilmesi için kamuoyu bilincinin artırılması önem taşıyor.

7F21A3Ce 845F 4198 9Bce D91F8A6Ad597

Whatsapp Image 2025 02 12 At 09.42.38

F1Efd312 7Dd3 4760 B8B1 4Fb3554Ec0C2

5-ŞİKAYETİMİZ VAR!

Eskişehir Şubat ayı tiyatro takvimi Eskişehir Şubat ayı tiyatro takvimi

Eskişehir’de son zamanlarda karşılaştığım bir sorun var. Bazı bölgelerdeki aydınlatma eksiklikleri. Özellikle gece saatlerinde, bazı sokaklar ve caddeler yeterince aydınlatılmadığı için hem sürücüler hem de yayalar büyük zorluklar yaşıyor. Bu karanlık alanlar, güvenlik açısından da ciddi bir risk oluşturuyor. Özellikle gece geç saatlerde evlerine dönen vatandaşlar için korku verici bir ortam yaratıyor. Şimdi buradan yetkililere sesleniyorum: Lütfen şehrin aydınlatma sistemini gözden geçirin ve özellikle karanlık bölgelerdeki ışıklandırma eksikliklerini giderin. Gece güvenliği için sokak lambalarını daha düzenli şekilde çalıştırarak, Eskişehir halkının daha güvenli bir ortamda yürüyüp araç kullanabilmesini sağlayın. Aydınlatma, şehirdeki güvenlik için en temel unsurlardan biridir.

Talha Gök

4A1682A7 E4Ed 4791 B051 6646086B90B9

6- Zamanın Ruhu

Sonsuzlukta bir an, kaybolur izim,

Yıldızlar döner, döner içinde gizim.

Her nefeste bir öykü, her adımda bir iz,

Dalgalar okşar kumsalı, sessiz ve nazik.

Çiçekler açar, renk renk,

Gözlerinle buluşur, gönlüme düşer denk.

Ruhumda yankılanır, evrenin sesi,

Bir melodi gibi, hayatın nefesi.

Gece ve gündüz, iç içe geçer,

Bir ışık huzmesinde, bütün dünya yeşerir.

Kalbimde büyür sevda, engin ve derin,

Zamanın ruhunda, sonsuzluğa serin.

Alya

Kaynak: İlksen AKKAN