Açıklamasında, memur ve emeklilerin verilen yüzde 11,54 maaş artışı ile daha fazla yoksulluğa mahkûm edildiğini belirten Mehmet Turan Ayrancı, 2024 yılı enflasyon oranı yüzde 44, 2025 yılı kira artış oranı yüzde 62, yeniden değerleme oranı yüzde 44 olarak açıklanmıştır. Bu oranlar ortada dururken memur ve emekliler bir kez daha yok sayılmıştır. Memur ve emeklilere verilen gerçek maaş artışı sadece yüzde 6’dır. Enflasyon farkı maaş artışı değildir. Memur ve emeklilerin bu artışlarla aile sorumluluklarını yerine getirmeleri ve insanca bir yaşam sürdürmeleri imkânsız hale gelmiştir. Ülkemizin ekonomik şartlarına bakılmaksızın açıklanan sefalet artışını kabul etmiyoruz” dedi.
Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşlarında belirlenen artış oranlarının açılan yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağını belirten Ayrancı, “Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları tüm kamu sendikalarının talepleri doğrultusunda yeniden belirlenmelidir. Kamu çalışanları düşük emekli maaşlarına mahkûm edilmekte, emekli olmamıza rağmen ölene kadar çalışmak zorunda bırakılmaktayız. Bu şartlarda bizler emekli hayatı yaşayamaz durumda kalırken torunlarımız ve çocuklarımızla da vakit geçirme hakkımızdan yoksun bırakılmaktayız. Emekli olduğumuz zaman maaşlarımızdan yapılan yüksek kesintilerle maaşlarımızın yarısından fazlası elimizden alınarak bizler açlığa mahkûm edilmekteyiz. Oluşan enflasyon farkı aynı ayda seyyanen maaşlara eklenmeli ve emekli olduğumuz zamanki hayat standartlarımızı kaybetmemek adına emekli olmadan önceki maaşlarımıza yakın bir maaş ödenmelidir” diye konuştu.
“GELİR VERGİSİ YÜZDE 15’TE SABİTLENMELİ”
Gelir vergisinin kamu çalışanları için yüzde 15’te sabitlenmesi gerektiğini belirten Ayrancı açıklamasında şunları söyledi:
“Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün ağır olmasıdır. Tüm memurların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır. Her ne kadar vergi dilimleri yükseltilse de yılın ikinci altı ayında vergi dilimine girilmesine engel olmayacaktır. İkinci altı ayda yüzde 20 vergi dilimine girilmesi nedeniyle yapılacak artış kepçeyle geri alınmaktadır. Bu nedenledir ki vergi dilim oranları kamu görevlileri için yüzde 15’te sabitlenmelidir. Kamu çalışanları arasında ayrım yapılmış, birçok meslek grubu 3600 ek göstergeden yararlanırken 1.derecedeki kamu personeli 3600 ek göstergeden yararlanamamıştır. Bu durum adalet terazisini şaşırtmış, kamu çalışanlarının büyük bir bölümü bu düzenlemeden yararlanırken geriye kalan kesim yararlanamamıştır. Talebimiz bu konuda açık ve nettir. 1. Dereceye düşen her kamu çalışanı 3600 ek göstergeden yararlanmalıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerle birlikte çalışan, çoğu kez aynı odayı paylaşan memurlara ise şimdiye kadar 1 kuruş dahi ikramiye verilmemiştir. Kamudaki bu ayrımcılık artık son bulmalı memurlar da ikramiyeden faydalanmalıdır. Bununla birlikte ücretsiz kreş, ulaşım, yol, yemek, ek mesai ve kira yardımlarının tüm kamu çalışanlarına kapsayacak şekilde verilmesini talep ediyoruz.”
Ayrancı son olarak şunları söyledi:
“İktidara buradan tekrar sesleniyoruz. İş bırakan, bizleri destekleyen, haksızlığa uğrayan milyonlarca kamu çalışanı, emekli, işçi, ev kadını, öğrenci ve toplumun tüm kesimlerinden aldığımız güçle bugün mücadelemize devam ediyoruz. Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonunu olarak; milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız hayat standartlarını ve yıllardır uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.”