Yurtman şunları söyledi:”Sondajlarda ve üretim sürecinde onlarca ve tonlarca kimyasal madde kullanılmaktadır. Siyanür yanında sülfürik asit kullanımı da söz konusudur. Bütün bu madenlerde üretilen altının sadece %2 gibi küçük bir kısmı ülkemize verilmekte, üstelik bu miktarın ne kadar olacağı da şirketlerin beyanına göre belirlenmektedir.Üretim sürecinde oluşan siyanürlü su bir havuzda birikmekte, bu da ayrı bir tehlike oluşturmaktadır.İliç örneğinde bu havuz fay hattının üzerinde ve Fırat nehrine birkaç yüz metre mesafededir.Bütün bunların karşılığı para ile ölçülemez, oysa şirket çalışmalara başlamadan önce yakın köylerde bulunan ev, ahır vb. yapıları köylülerden satın almış ve de adeta sus payı karşılığı olarak köylülere para dağıtmıştır. Sonuç olarak ülkemizde Siyanürle Altın Üretimi derhal yasaklanmalı, sorumlular yargılanmalı ve Eko kırıma yol açan tüm proje ve uygulamalara son verilmelidir.”

Can HACIOĞLU

Kaynak: Can Hacıoğlu