Prof. Dr. Murat Vural kimdir? Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Merhaba, öncelikle ben de sizlere hoş geldiniz demek isterim. Sorunuz üzerine kendimi tanıtarak başlayayım. 1968 yılı Konya doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi de Konya’da tamamladım. 1985 yılında Konya Anadolu Lisesi’nden mezun oldum. Üniversite sınavında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazandım. İstanbul’da 6 yıllık Üniversite eğitiminden sonra 1991 yılında Cerrahpaşa’dan mezun oldum. Mecburi hizmetimi Elazığ’ın İçme köyünde yaptım. Sonrasında Konya’da pratisyen hekim olarak bir süre Doğum Evinde çalıştım. 1997 yılında ise ihtisas sınavında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisini kazandım. İhtisasta Eskişehir’i tercih etmemin sebebi Cerrahpaşa’da okurken Eskişehir Özel Erkek Öğrenci Yurdunda kalmış olmamdır diyebilirim. Öncesinde Eskişehir’i hiç bilmiyordum yurt okula çok yakındı ve bana da devlet yurdu çıkmamıştı. Tamamen tesadüf eseri Eskişehir yurdunda kalmaya başladım. Orada kaldığım 4 yılda edindiğim arkadaşlıklar, Eskişehirlileri tanımış olmak, burayı tercih etmemin en önemli nedeniydi. Apayrı bir kültürdü orası, orada kaldığım süre içerisinde çok önemli arkadaşlıklar ve tecrübelerle dolu dolu zaman geçirdim. 1997 yılında kliniğimizde ihtisasa başladığımda Kliniğimizin kurucusu rahmetli Eşref Tel hocamızın başkanlığında ihtisas süremi tamamladım. Asistanlığım sırasında EANS olarak bilinen Avrupa Nöröşirürjiyenler Birliğinin 4 yıllık kurslarını tamamladım ve sonrasında yazılı sınavını geçtim. Peşinden 2 yıl süre için EANS’ın Genç Nöroşirürjiyenler komitesi Türkiye delegesi görevini yürüttüm. 2002 yılında uzman oldum. Eşref hoca klinikte kalmamı teklif ettiğinde hiç tereddüt etmeden kabul ettim, 2003 yılında Yardımcı Doçent oldum. Ancak maalesef Eşref hocamız 2004 yılında vefat etti. Hocamızın uzmanlığını verdiği son asistan benim. 2004 yılında Harvard Tıp Fakültesi’ne 3 aylığına bilgi ve deneyimimi artırmak amaçlı gittim. 2011 Ocağında Doçent ve 2016 yılında Profesör oldum. Günümüze kadar cerrahi uygulama ve akademik anlamda çalışmaya devam ediyorum.

Kişisel uğraşım radyoculuk

Kişisel olarak da uğraşlarım arasında radyoculuk var. Kendimi bildim bileli müzikle çok ilgiliyim. 2012 yılında Anadolu Üniversitesi Radyosu Radyo A’da Cerebrock adında rock müzik programı yapmaya başladım. Sağ olsunlar dönemin İletişim Fakültesi Dekanı, Radyo genel yayın yönetmeni, müzik direktörü ve radyodaki tüm hocalarımın desteğiyle hem radyoculuğu öğrendim hem de günümüze kadar program yapmaya devam ettim. Bu yılın başında da radyo programım TRT’ye transfer oldu. Başka bir isimle Radyo A’da da program yapmaya devam ettiğimi de söyleyeyim. TRT’de ise Cerebrock her Pazartesi 17.05’te TRT Radyo 3’te devam ediyor.

Bölge hastanesi olarak hizmet veriyoruz

Beyin ve Sinir Cerrahisi alanında Eskişehir Osmangazi Tıp Fakültesi’nde ne gibi çalışmalarda bulunuyorsunuz?

Öncelikle üniversite hastanemizden bahsetmem de gerekir. Kurulduğundan beri hastanemiz her alanda tam donanımlı bir bölge hastanesi olarak hizmet veriyor. Bölümümüz de hastanemizin lokomotif kliniklerinde biri başta Tıp Fakültesi öğrencilerinin eğitimi olmak üzere asistan eğitiminde de oldukça iddialı bir kliniğiz. Tam akreditasyon belgesine sahibiz. Yeri gelmişken yapılan ameliyatlar kadar eğitiminde önemini vurgulamak isterim. Sonraki jenerasyona aktarılacak bilgi ve tecrübe birikiminiz yoksa yetkin doktorlar yetiştiremezsiniz. Bu anlamda üniversite hastanelerinin asistanlık eğitiminde tercih edilmesi ve özendirilmesi için gerekli adımların atılması gerekir. Kliniğimizde beyin ve sinir cerrahisi alanında yapılmayan herhangi bir uygulamanın olmadığını söylemeliyim. Her türlü teknolojik gelişimi takip eden bir kliniğiz. Bunun için bölümümüzden yurt içi ve özellikle yurt dışı toplantılarına her yıl mutlaka katılım sağlanır. Tüm hocalarımız yetkin ve donanımlı hocalardır. Hastanemizin olduğu kadar kliniğimiz de alanında bölgenin referans kliniğidir. Kliniğimize çevre illerden Kütahya, Afyon, Bilecik, Uşak, Konya’nın ilçeleri ağırlıklı olmak üzere yoğun hasta başvurusu mevcut. Bazı özellikli ameliyatlar içinse tüm Türkiye’nin her ilinden hasta kabulümüz vardır.

Çok özellikli ve ayrıntılı bir cerrahi süreç

Ne tür özellikli ameliyatlardan bahsediyorsunuz, biraz açabilir misiniz?

Kliniğimiz bünyesinde özellikli tüm ameliyatlar yapılıyor. Omurga deformiteleri gibi kompleks spinal cerrahilerden, çocuk beyin cerrahisinin özellikli tüm ameliyatlarına, beyin kanamalarına yol açan damar hastalıklarının cerrahi tedavisinden, beyin tümörlerine ve halk arasında beyin pili olarak bilinen derin beyin stimülasyonu ve de epilepsi piline kadar tüm nöromodülasyon operasyonları kliniğimizde çok uzun bir süredir yapılmakta. Beyin pili ameliyatı çok özellikli ve ayrıntılı bir cerrahi süreç, ameliyat neticede bir beyin ameliyatı kendine özgü riskleri tabi ki var ama asıl önemli olan ameliyat öncesi hazırlık dönemi. Dışardan bakıldığında hasta gelir ameliyatı yapılır gider gibi görünse de olay o kadar basit değil. Öncelikle isterseniz hangi hastalara beyin pili takıyoruz ondan bahsedeyim. Şu an için Parkinson hastaları başta olmak üzere, yine farklı türde hareket bozukluğu hastalıklarından vücutta istemsiz kasılmalarla ilerleyen distoni hastalarında, özellikle ellerde aşırı titremeyle kendini gösteren ve günlük hayatını idame ettiremeyecek derecede hareket yeteneğini bozan esansiyel tremor hastalarına beyin pili takıyoruz. Bölümümüz bu ameliyatlara ilk başlayan birkaç klinikten biridir. Beyin pili ameliyatlarını 15 yıla yakın bir süredir uyguluyoruz ve 500’e yakın hasta opere ettik. Bu işi sadece beyin cerrahı yapıyor gibi algılamamak da lazım. Sürecin önemli bir takım işi olduğunu belirtmeliyim bu takımda nörolog, beyin cerrahı, anestezist, psikiyatrist, fizik tedavi uzmanı, fizyoterapist, psikolog, beyin pili ameliyatı hemşiresi ve personeli, teknisyen ve hareket bozukluğu hemşiresi bulunur. Öncelikle şunu belirtmek gerekir; bu hastaların tamamı nöroloji bölümünün hastaları.

Beyin pili ilk seçenek değil

İlk tedavi seçeneği kesinlikle pil değil. Uygun ilaç tedavileri ile başlanıp belli bir süre sonra ilacın sayı ve miktarının çok arttığı, etkinliğinin yetersiz kaldığı, ya da ilaç yan etkilerinin ortaya çıkmaya başladığı durumlarda hasta pil için aday hale geliyor. Bu hastaların pil için uygunluğu; bu işte ehil, hareket bozukluğu alanında eğitim almış, mümkünse eğitim veren nörologların kontrolünde olmalı bu yüzden doğru hasta seçimi çok önemli. Tanı konur konmaz pil takılması doğru değil, öncelikle medikal tedavi seçeneği denenmeli. Diyelim ki hastanın pil için uygunluğuna kanaat getirildi tüm testleri yapıldı. Birkaç gün önce hastaya beyin pili protokolünde beyin MR’I çektirilir bu MR bir yazılıma yüklenir. Bahsettiğim yazılım beyin içerisinde milimetrik noktaları tespit edebilmemize yarayan bir stereotaksi yazılımıdır. Yani çok ileri düzey bir nevi navigasyon yazılımı da diyebiliriz. Önce bu yazılım üzerinde aslında sanal olarak yaparız ameliyatı. MR üzerinde elektrodu beyin içinde yerleştireceğimiz çekirdekleri belirliyoruz önce örneğin parkinsonda hedef çekirdekler, beynin çok derinlerinde iki taraflı yaklaşık altı mm’lik çekirdeklerdir bu çekirdeklerin içine elektrodu yerleştirmemiz gerekiyor. Bunu yaparken kafatası üzerinde giriş noktalarını da belirliyoruz. Giriş noktası ile hedef çekirdekler arasında ilerlerken beyne zarar vermeden geçmek için özenli bir programlama yapmak gerekiyor. Ameliyat öncesi bu programlama süreci bazen saatler alabiliyor.

Hastaların ameliyatlarını mümkünse yani hastanın anksiyetesi yoksa ve operasyon süresince durabilecekse uyanık yapıyoruz bu çok önemli çünkü yan etki oluşursa anında tespit edebiliyoruz ve elektrodumuzun yerini değiştiriyoruz. Bir yandan da mikroelektrod kayıt dediğimiz elektrofizyolojik olarak beynin hastalıklı alanının haritalandırmasını yapıyoruz. Gerekirse hedef noktamızı buna göre de yeniden yönlendirebiliyoruz. Kafatasına iki taraflı açtığımız yaklaşık on dört mm’lik iki adet delikten hedef çekirdeklere elektrodları gönderiyoruz. Sonrasında pili köprücük kemiğinin altına yerleştirip elektrodlarla pili yine cilt altından birleştiriyoruz. Pil açma işlemi nöroloji bölümü tarafından ameliyattan yaklaşık 2 hafta sonra yapılıyor ve ayarlamalar da yine nöroloji bölümü tarafından planlanıyor. Pilin uygun olmadığı bazı hasta ve hastalıklarda lezyon cerrahisi de yapabiliyoruz. Teknik çok benzer ancak bazen hedeflenen hastalıklı bölgeyi ısı ile yakarak lezyon cerrahisi de yapabilmek mümkün. Şu an için ülkemizde yanılmıyorsam bir ya da iki klinikte uygulanan bu işlem gerektiğinde kliniğimizde de uygulanabilmekte. Bu tür müdahalede bulunduğumuz son hastamız aşırı saldırgan davranış bozukluğu olan bir hastaydı ve operasyondan sonra günlük hayatını idame ettirebilecek düzeyde fayda gördü. Beyin pili ameliyatları ülkemizde hareket bozukluğu ile giden üç hastalık grubunda yani Parkinson, Distoni ve Esansiyel tremorda uygulanabiliyor.

Son olarak uzmanlık alanınızla ilgili Eskişehirlilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Cerrahi açıdan baktığımız zaman şunları söyleyebilirim vücudumuzu geliştirmek için nasıl spor yapıyorsak beynimizi geliştirmek içinde sürekli okumamız lazım. İyi ve kaliteli uyku, güzel beslenme beyin sağlığımız için çok önemli, sigara ve alkol kullanmayın, bol bol oksijen alın. Buradan vatandaşlarımızı bilgilendirme fırsatı verdiğiniz içinde sizlere çok teşekkür ederim.

İlker GÖKCE

Kaynak: 2Eylül Haber