Türkiye otomotiv sektörü, 7 Temmuz'da yürürlüğe girecek olan Avrupa Birliği'nin yeni güvenlik donanımı düzenlemelerine hazırlanıyor. Bu tarih itibarıyla, geçmişte opsiyonel olan ve bazıları ciddi ücretler karşılığında satın alınan birçok güvenlik sistemi, yeni üretilen araçlarda standart olarak sunulmak zorunda olacak. Otomotiv Uzmanı Erol Şahin, bu düzenlemenin sektöre etkilerini değerlendirdi.
Yeni yönetmelik, acil durum frenleme asistanı, sürücü yorgunluk algılama sistemi, alkol kilidi hazırlığı, kaza veri kaydedicisi, ani frende otomatik yanan flaşörler, önden çarpmada yaya koruması için 'safety glass' özellikli ön cam gibi birçok güvenlik önlemini standart hale getiriyor. Ayrıca, akıllı hız yardımı, şerit takip asistanı ve geri görüş kamerası gibi sistemler de zorunlu olacak. Otobüs ve kamyonlarda ise kör noktaları daha iyi belirlemeye yönelik teknolojiler ve lastik basıncı izleme sistemleri standart olacak.
Erol Şahin, yeni yönetmeliğin otomobil fiyatları üzerindeki etkilerine de değindi. 7 Temmuz itibarıyla stokta bulunan araçların satışı için belirlenen sınırlamalar nedeniyle bayilerin ellerinde büyük miktarda standart dışı araç kalabileceğini belirtti. Bu durumun sıfır araç piyasasında kampanyaları artırdığını, ancak yine de birçok aracın satılamayabileceğini ifade etti.
Bu yeni güvenlik donanımlarının sıfır araç maliyetlerini 1.000-2.000 avro arasında artıracağını belirten Şahin, 7 Temmuz sonrası bu farkın tüketicilere yansıyacağını söyledi. Yeni yönetmelik nedeniyle ikinci el otomobil pazarındaki durgunluğun devam edebileceğini, ancak kesin etkinin zamanla görüleceğini vurguladı.
Sonuç olarak, 7 Temmuz itibarıyla Türkiye otomotiv sektörü yeni bir döneme girecek ve bu değişim, güvenlik standartlarının yükseltilmesiyle birlikte otomobil piyasalarında önemli dalgalanmalara yol açacak.