Prof. Dr. Murat Ulaş kimdir bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Cevap: 1969 Samsun Çarşamba doğumluyum. İlk ve ortaöğretimimi Samsun'da okudum. Üniversite öğretimimi Erzurum Atatürk Üniversitesinde tamamladım. İhtisas için Ankara Numune Hastanesinde eğitim aldıktan sonra Ankara Türkiye Yüksek Lisans Hastanesi Gastroenterolojik Cerrahi Kliniğinde yan dal eğitimine başladım. Orayı da bitirdikten sonra yaklaşık 10 yıl civarında uzman olarak çalıştım. Doçentliğimi orada aldım. 2017 yılında bir proje dahilinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesine davet edildim, burada çalışmaya başladım ve halen de çalışmaya devam ediyorum. Evliyim iki çocuk
Genel cerrahide iyi durumdayız
ESOGÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi alanında sizce hangi seviyededir? Eksiklikleriniz nelerdir ve bu eksikliklerin giderilmesi için ne gibi talepleriniz var? Genel cerrahi çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Cevap: Genel Cerrahi Eskişehir'de gerçekten çok iyi seviyede yani şu an Türkiye'nin hangi üniversitesi veya hangi hastanesinde hangi ameliyat yapılıyorsa burada da yapılıyor. A grubu B grubu C grubu ve nakillerde dahil olmak üzere hepsi yapılıyor. O yüzden eksiği yok bence çoğu merkezden fazlası var. Çalışma arkadaşlarımız, ekibimiz çok yeterli. Ancak tabi ki her yerde olduğu gibi burada da bulunduğumuz seviyeyi yeterli olarak görmüyoruz. Daha iyisini yapabilmek için çalışıyoruz. Dünyada minimal invaziv cerrahinin seviyesi giderek artıyor. Minimal invaziv cerrahi dediğimiz büyük laparatomi yapmadan küçük insizyonlarla ameliyat yapmak. Son yıllarda robot teknolojisi çok gelişti. Maalesef ESOGÜ' de şu an için genel cerrahide robot eksiği var. Çünkü eğer diğer merkezlerle yarışabilmek istiyorsak onlarla kullandığımız teknolojinin de aynı olması lazım. Robotu da Üniversitemize kazandırabilirsek o zaman biz Türkiye'de en ilerideki merkezlerle aynı seviyede oluruz.
Genel Cerrahide biz 10 tane öğretim üyesiyiz. Bunlardan 5 tanesi profesör, 3 tanesi doçent, 2 tanesi de doktora öğretim üyesi. Yıllık yaklaşık 2 bine yakın ameliyat yapıyoruz. Bu ameliyatların seviyeleri var yaklaşık 300 civarında büyük yani A grubu ameliyat yapıyoruz. Yaklaşık 500 civarında orta seviyede yani B grubu ameliyat yapıyoruz. Bin civarında da küçük yani C seviye ameliyat yapıyoruz. Bunların yanında karaciğer nakli, böbrek nakli, kadaverik ve kadavra nakli yapılıyor. Bu yüzden de zaten Genel Cerrahi kliniğimiz Türkiye'deki birçok merkezle aynı hatta daha iyi seviyede. Bunu geliştirmek için de var gücümüzle çalışıyoruz.
Eskişehir sağlıkta önemli bir merkez
Yaptığınız büyük ameliyatlara örnek verebilir misiniz? Yılda ortalama ne kadar nakil yapıyorsunuz? Eskişehir organ bağışı konusunda ne durumda ve son olarak neler söylemek istersiniz?
Cevap: Whipple gibi Özofagus kanserinde yaptığımız total özofajektomi gibi ameliyatlar büyük ameliyatlar. Yani yemek borusunun tamamını çıkarmak ya da pankreas bezinin bir kısmı ya da tamamını çıkarmak veya midenin tamamını çıkarmak gibi ameliyatlar A grubu ameliyatlardır. Safra kesesi ameliyatı gibi ameliyatlar ise küçük C grubu ameliyatlardır. Ama önemlidir. Çünkü bir ameliyatın sadece kendisi değil çıkarabileceği problemler de önemlidir. Eğer bir safra kesesi ameliyatında safrayı yaralarsanız hasta için çok büyük problemler ortaya çıkabilir. Karaciğer nakline kadar giden bir süreç ortaya çıkabilir. Bizim merkezimiz tersiyer merkez yani Eskişehir'den ya da diğer başka yerlerden bu tip vakaları alan merkez. Herhangi bir yerde bir vaka olduğu zaman biz hemen kabul ediyoruz. O yüzden de önemli ve iyi bir merkeziz.
Organ bağışı ülkemizde sorun
Biz bu sene 5 tane karaciğer nakli 6 tane böbrek nakli yaptık. Kadavra nakli biraz daha zor oluyor. Çünkü kadavra nakli bakanlığın kontrolünde gelişiyor. Kadavra nakli beyin ölümü gerçekleştikten sonra bizim o organları kullandığımız nakil şekli. Yani beyin ölümü olduğu zaman bizim bir bölgemiz var. Türkiye yedi bölgeye ayrılıyor. Her bölgede nakil merkezleri var. Biz de Ankara bölgesine bağlıyız. Ankara bölgesinde 5 tane nakil merkezi var. Bu bölgede bir beyin ölümü gerçekleştiği zaman sıra hangi merkezde ise ona sunuluyor. Bizim merkezimizde bir beyin ölümü gerçekleştiği zaman önce hastanın beyin ölümü olduğunu kanıtlıyoruz. Kanıtlandıktan sonra aile ile konuşuluyor. Eğer merkez nakil yapan bir merkezse öncelik onun oluyor. Aslında organ bağışı bizim ülkemizde bir sorun. Bağış çok fazla oluyor ama aile bağışı olmuyor. Kullanılamıyor organlar. Çünkü organınızı bağışlasanız dahi bir kişinin beyin ölümü gerçekleştiğinde birinci derece yakınlarının onayını almak zorundayız. Eskişehir bu konuda biraz daha bilinçli. Bu bilinci artırmak için de her organ nakli haftasında çalışmalar yapıyoruz, programlara katılıyoruz, insanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz.
Farkındalık oluşturmak önemli
Bu konuda bakanlıkta biz de sağlık müdürlüğümüzde başhekimlikte son derece özverili çalışıyor. Sadece bilgilendirmek yetmiyor. Daha fazlası gerekiyor. İnsanlarda farkındalık oluşturmamız gerekiyor. Bilgisi olabilir ama görmeyebilir ya da fark etmeyebilir. İşte farkındalık yaratmak için çalışmalara her zaman devam ediyoruz. Şehrimiz Türkiye ile eşit ortalamaya sahip bu konuda tabi ki de çok iyi değil çünkü bekleyen hasta sayısı artıyor ama aynı oranda bağış olmuyor. O da tabi her geçen gün bekleyen hastaların bekleme listesinde kaybına sebep olabiliyor.
Çok kontrollü davranıyoruz
Nakil yapan kişilerde de herhangi bir sıkıntı olmuyor çünkü vücut kendini çok iyi kompanse ediyor. Karaciğer yaklaşık 3 haftada hipertrofi oluyor. Zaten ameliyatı yaparken çok kontrollü davranıyoruz. Çünkü verici çok önemli sağlam bir insan olduğu için çok ince bir programla kalan karaciğerin ona yetip yetmeyeceğini hesaplıyoruz.
Son olarak da Eskişehir Türkiye’nin kalbi olan bir yer kavşak noktası aslında. Eskişehir’de Osmangazi Üniversitesi gerçekten önemli bir merkez. Bu merkezi herkesin desteklemesi lazım tabi eksiklikler her yerde olabilir. Bizim de eksiğimiz var ve bu konuda daha iyi olabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Ancak teknolojiyi şehrimize de üniversitemize de getirmemiz gerekiyor. Bunun tabi birçok yolu var. Eskişehir'in ekonomik olarak çok iyi insanları var belli yardımlar ile bunlar sağlanabilir. O zaman Eskişehir’in çok daha sözü edilen bir merkez haline gelebileceğine inanıyorum. Sadece Osmangazi Üniversitesi olarak değil Eskişehir olarak çok daha iyi yerlere gelebileceğimizi düşünüyorum.
2Eylül HABER
