Türkiye'de çocuk olmak, Narin demek
Saadet Partisi Eskişehir İl Kadın Kolları Başkanı Nesrin Kuz Yediler Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Kuz burada yapmış olduğu açıklamada, "Türkiye'de çocuk olmak... Narin olmak demek… Şirin olmak demek.., Leyla vardı hani dört yaşında… Hatırlamazsınız belki Zaza ailenin 12 yaşındaki çocuğu Ceylan Önkol’u. Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı olduğu için cenazesi buzdolabında bekletilen Cemile... Ve daha içimizin ateşinin sönmediği İzmir’de anneleri hurda toplayıp eve yiyecek getirebilsin diye beklerken, beş küçük yavrumuz yanarak hayatını kaybetti. Dursun Kaan Taşçı, Miraç Çiçek ve ne yazık ki daha niceleri. Birde bunlara çeteler diyarına dönüşen ülkemde yenidoğan çetesi eklendi" dedi.
Çocuk istismarları arttı
Türkiye’de çocuklara istismar vakalarında artış olduğuna dikkat çeken Kuz, "Buradan çocuk cinayetleri ve cinsel istismarla sınırlı kalmak üzeri idamın getirilmesi gerektiğini tekrar ediyoruz. Kaybolan çocuklarımız kaybolan yok olan yarınlarımızdır. Bu ülkede her yıl yüzlerce çocuk kayboluyor. Bunlardan bir kısmı istismara uğramakta veya cinsel sömürüye maruz kalmaktadır. Kaybolan çocukların büyük çoğunluğu, yeterli koruma önlemleri olmadığından ya da yasaların etkin şekilde uygulanmamasın kaynaklanmaktadır. TÜİK ’in ,son verilere göre sadece 2023 yılında 15 bin 716 çocuk kaybolmuş ve bulunmuştur. Son 8 yılda kaybolup bulunan çocuklarımızın toplam sayısı ise yaklaşık 126 bindir" diye konuştu.
Kaybolan çocuklarımız ne olacak?
Türkiye'de kaybolup bulunamayan çocuklr konusuna da değinen Kuz, "O çocuklarımızın bir veri değeri bile yok mu sizin gözünüzde?.. Onların acılı aileleri gözü yaşlı bir bilinmezi beklerken siz yetkililer neyi bekliyorsunuz? Kaybolan çocuklarımızın bazıları insan kaçakçılığı ve istismar riskiyle karşı karşıya kalırken, ne yazık ki mülteci çocuklar bu tehlikelere daha fazla maruz kalıyor" diye ifade etti.
Çocuklar için güvenli bir Türkiye mümkün
Çocuklar için güvenli bir Türkiye'nin mümkün olduğuna da vurgu yaparak, "Bunun için; çocuk işçiliği, yoksulluk, istismar, erken yaşta evlilikler ve kayıp çocuk vakaları gibi temel sorunların çözümü için çocuk haklarını esas alan bütüncül bir yaklaşım benimsenmelidir. Çocukların eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimini artıracak, yoksulluk döngüsünü kıracak aile destek programları geliştirilirken, dezavantajlı bölgelerde eğitim altyapısı güçlendirilmelidir. Kayıt dışı Çocuk işçiliğiyle mücadelede sıkı denetimler ve ağır yaptırımlar uygulanmalı, istismar ve erken yaşta evliliklere karşı caydırıcı hukuki düzenlemeler hayata geçirilmelidir" dedi.
Çocuklar devletin geleceği
Çocuklarımıza sahip çıkmamız gerektiğine vurgu yapan Kuz, çocuklarımızın ailenin geleceği olduğu gibi, milletin ve devletin geleceği olduğunu da belirterek, "Bir çocuk bir dünya değil bin dünyadır. Bu duygularla konuşmama son verirken dünya haklarının sahip çıkmaya çalıştığı, lakin dünya liderlerinin beş maymunu oynadığı Filistin’de ki çocuklara selam olsun. Özgür Filistin şarkılarının Türkiye’de ki çocuklarla özgürce söyledikleri günleri yaşamaları dua ve temennileriyle” ifadelerini kullandı.