Mühendisler hayatı kolaylaştırır

Sayın Başkan Nezihe Hanecioğlu öncelikle kendinizden ve makine mühendisleri odasının faaliyet alanlarından bahseder misiniz?

Öncelikle bize gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkür ederek başlamak istiyorum. Ben Nezihe Hanecioğlu 34 yıllık makine mühendisiyim. ESOGÜ Mühendislik Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Hava İkmal Bakım Merkezi’nde 8 yıl görev yaptım. Daha sonra bir özel firmada 16 yıl boyunca AR-GE mühendisi olarak görev yaptım. İş Güvenliği Yasası çıktıktan sonra buradan istifa ederek İş Güvenliği alanında faaliyet gösteren bir işyeri sahibi olarak çalışmaya başladım.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki makine mühendisleri insan hayatını kolaylaştıran insanlardır. İnşaattan, buzdolabına, asansörden bulaşık makinesine kadar hayatın her alanında insan yararına olan şeylerin üretiminde ve imalatında görev yapan insanlardır makine mühendisleri. Özetle insan hayatını kolaylaştıran insanlar makine mühendisleridir. Önemini küçültmeye çalışanların aksine makine mühendisleri insan hayatına dokunmaya devam etmektedirler. Oda olarak üyelerimizin mesleki alanlardaki ulusal ve uluslar arası yeni gelişmeleri, tartışmaları izleyebilmesi ve aktarabilmesi için, mesleki sorunların dile getirilebilmesi, kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilebilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca ilgili alanlarda politikaların oluşturulması amacıyla ulusal ve uluslar arası ölçekte kongre, kurultay, sempozyum, fuar, sergi ve benzeri etkinlikler düzenlemekteyiz. Oda olarak meslektaşlarımızın haklarının korunması konusunda çabalarımız devam ediyor. Bir diğer sorunumuz ise Mühendislerimizin en önemli sorunlarından birisi beyin göçüdür. Gerek yeni yatırımların, liyakatin, gerekse maddi düzenlemelerin yapılarak ülkemizin en değerli üniversitelerinden mezun olduktan sonra iş hayatına atılan meslektaşlarımızın tecrübeleri ile ülkemize değer katmasını bekliyoruz. Ancak yurt dışına giderek bilgi ve tecrübe edinmesini istediğimiz mühendislerimiz ne yazık ki orada kalmayı tercih edebiliyorlar. Gerekli düzenlemeler yapılmaz ise beyin göçü artarak devam edecektir. Meslektaşlarımızın sorunları ülkemizin sorunları ile paraleldir. Tüm alanlarda adalet, liyakat ve özgür düşünce artarsa gelişme olacaktır. Özgür düşüncenin olmadığı yerde bilimden bahsedilemez.

Mesleğimizi değersizleştiriyorlar

Sayın Hanecioğlu makine mühendislerinin karşı karşıya olduğu en büyük sorunlar nelerdir, çözümleri konusundaki önerilerinizi anlatır mısınız?

En önemli sorunumuz değersizleştirme çabalarıdır. İkinci olarak eğitim yetersizliği meselesi de son derece önemlidir. İşin açıkçası mühendisler bugün ranta kurban edilmişlerdir. Eğitimin kalitesi her geçen gün daha da düşmektedir. Ülke genelinde üniversitelerde 191 makine mühendisliği fakültesi ve bölümü açıldı. İhtiyaçtan çok fazla makine mühendisi mezun olmaya başlayınca sıkıntı baş gösterdi. Mühendislik eğitimi alan arkadaşlarımız kalitesiz ve yetersiz eğitim sebebiyle büyük sıkıntı yaşıyorlar. Yüzde 1’lik dilimden makine mühendisliğine girenler olduğu gibi 500 Bininci sıradan da makine mühendisliği okuyanlar var. Bu kadar çok fakülte ve bölüm açılınca eğitim yetersizleşiyor. Bu arada pandemi döneminde üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan arkadaşlarımızda hiç okula gitmeden laboratuar deneyimi yapmadan okullarından mezun olup bugün aramıza katıldılar. Bu sebeple liyakat konusunda sıkıntılar artıyor. Meslektaşlarımız böyle olunca düşük maaşlara çalışmak zorunda kalıyorlar. Daha önce Sosyal Güvenlik Kurumu ile yaptığımız bir sözleşme vardı. Minimum maaş sözleşmesi üzerinden meslektaşlarımız maaş alıyorlardı. 2017 yılında SGK tek taraflı olarak bu sözleşmeyi iptal etti. Böyle olunca asgari ücret düzeyinde maaşa çalışmak zorunda kalan meslektaşlarımız olmaya başladı. Mühendisler yanlarında çalışan mavi yakalılardan daha az ücret alır duruma düştü. Mühendislerin değersizleştirilmesi sonucu maaşları gerek kamuda, gerekse özel sektörde çok düşük kaldı. Avukatlar için, savcılar için, hakimler için iyileştirmeler yapılırken Mühendisler çok gerilerde kaldı. Sonra bu kampanya bu kadarla kalmadı. TMMOB tarafından son dönemde bunun önüne geçmek için bir kampanya düzenlendi. “Boşuna mı okuduk?” kamuoyunda çok duyulmadı ama gerçekten bu kampanya çok ses getirdi. İkinci etapta ise “Boşuna okumadık!” kampanyası düzenledik.

Yasal sorumluluktan kaçamazlar

Sayın başkanım, son dönemde bazı öğrenci yurtlarında sonucu üzücü olan asansör kazaları oldu. Bu kazalar önlenebilir kazalar mıdır, yerel yönetimlerin odanızın faaliyetlerine bakış açısı nedir?

Öncelikle şunun altını çizmeliyim ki bütün kazalar önlenebilir. Yeter ki gereken tedbirler alınsın. Önlenemeyecek kaza yoktur. İş Güvenliği kurumları bunun için vardır. Bu konuda gerekli yasalar düzenlemelerde mevcuttur. Asansör kontrollerini önemsiyoruz, kamusal denetimin önemini biliyoruz ve maalesef yakın zamanda gerçekleşen asansör kazalarında konunun ne kadar önemli olduğunu hatırladık. Makine Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri ile çalışıyoruz. Bu arada bazı belediyeler özel firmalar ile de çalışmaya başladılar. Bunda da bir sakınca görmüyoruz. Yeter ki liyakat sahibi işinin ehli kuruluşlar tarafından bu denetimler kurallara uygun şekilde yapılsın. Bu denetimlerin üç sacayağı var. Birinci ayağı kontrol, ikinci ayağı firma, üçüncü ayağı yöneticiler. Örneğin biz bu denetimleri yapıyoruz, yaptığımız denetimler sonucunda eğer gördüğümüz bir eksiklik varsa kırmızı pulu yapıştırıp bu asansörün en geç 60 gün içinde gerekli bakım ve onarımlarının yapılması için belediyeye yazı yazıyoruz. Belediyenin de gerekli denetimi yaparak binanın yöneticisine gerekli uyarıyı yapması gerekiyor ve takibini gerçekleştirmesi gerekiyor. Kamu kurumlarındaki denetimlerde yönetmeliklere uygun şekilde gerçekleştirilmeli. Biz gerekli denetimi yaptıktan sonra ilgili birimin harekete geçmesi, ya da yönetimin konu üzerinde gereken çalışmayı yapmaması durumunda onlarında yasal sorumluluğu bulunuyor.

2Eylül Haber

Kaynak: 2Eylül Haber