İş ortaklarımıza fırsat sunuyoruz
Sayın Mehmet Ali Çil öncelikle Mehmet Ali Çil kimdir genç bir yatırımcı ve iş insanı olarak neler söylemek istersiniz?
Aslen Artvin ili Yusufeli ilçesi nüfusuna kayıtlıyım. 1989 yılında İstanbul’da doğdum ve orada büyüdüm. Evliyim ve 2 çocuk babasıyım. 2018 yılında Eskişehir’e geldim. Eskişehir’e geldikten sonra önce bir firmada bölge müdürlüğü yaptım daha sonrasında 2020 yılında kendi firmamı kurup tedarik zincirinde organize sanayi bölgesinde faaliyet göstermeye başladık. Firmanın ismi çocuklarımdan geliyor Efe ve Nazlı.
EFENAZ bir tedarik firması birçok dalda müşterilerine destek sunmakta. Bunlardan en önde geleni personel temini, ayrıca firmalara yerinde parça başı hizmet veriyoruz kanuna tabi olarak. Personel desteği veriyoruz, servis taşımacılığı yapıyoruz. Bunun yanı sıra ürün depolama ve etiketleme hizmetlerimiz var. Bu hizmetlerimizi yerinde ve kendi tesislerimizde yürütüyoruz. Şu anda organize sanayide bulunan toplamda 35 bin metre kare kapalı alanımızda kendi yönetimimizde olan tesislerimizde Paşabahçe, Pınar Süt, Lava Döküm, Arçelik gibi müşterilerimize yan sanayi hizmeti veriyoruz. Buralarda yaptığımız işlerse ürün paketleme, gruplama, montaj, ambalajlama gibi hizmetlerden oluşuyor. Ayrıca firmalarımıza depolama hizmeti veriyoruz, personel taşımacılığı yapıyoruz, nakliye ve lojistik hizmetlerimiz var. Yanı sıra iş ortaklarımızla beraber tüm müşterilerimize yemek, güvenlik, iş güvenliği gibi konularda destek veriyoru
Herkes diploma sahibi oldu
EFENAZ Firmasının faaliyet alanları ve Eskişehir’deki istihdama katkıları nelerdir bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Türkiye’de herkes diploma sahibi oldu. Okumak çok güzel bir şey, hepimizin çocuğu var en iyi eğitimleri almaları için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak Türkiye’nin şöyle bir gerçeği var; eğer gencimiz, kardeşimiz, çocuğumuz okul bir bölüm bitirdiyse, diploması olsa bile mutlak suretle bir meslek sahibi olmalıdır. Yani genç arkadaşların artık sanayiye yönelip burada ki operatörlük isteyen işlerde kendilerini geliştirmeleri durumunda bu onlara çok çok rahat bir hayat sunacak. Tabi ki tüm bölümler çok önemli fakat bu dalların Türkiye’de kaç tane personel ihtiyacı var. Bizim en çok sorun yaşadığımız konu işte ‘Ben üniversite mezunuyum o işi yapmam’ yaklaşımıdır. Peki ne iş yapmak istersin? İşte; masası olacak, arabası olacak, 8’de gelecek 4’de gidecek. Bu standartlara ulaşabilmesi için Türkiye’de ki sanayi kuruluşlarından bir 10 tane daha olması lazım. Aynı şekilde sanayi olup bu insanların istihdam edilmesi lazım, ama ne yazık ki öyle bir imkân yok. Tüm Türkiye’de böyle bir gerçekle karşı karşıyayız. Herkes okumalı, herkes eğitimini tamamlamalı, ama bizim sektörlerimiz bu kadar okumuş insana istihdam sağlayamıyor. O zaman gençler ne yapacak? Sanayide veya kendini geliştirebileceği, büyüklerimizin tabiriyle bileğine altın bilezik takabileceği meslekler edinmek zorunda. Meslek liselerine çok önem vermeliyiz önümüzdeki 10 yıllık 20 yıllık süreçte daha fazla artmazsa ve bu okullar mezun vermezse sanayideki üretim direkt %50’ye düşecek.
Meslek liselerimizin önemi arttı
Mesleki yeterlilik yok insanlarda. Diploma var ama kişisel gelişim, mesleki yeterlilik yok. O yüzden gençlere tavsiyem sanayiyi tanımaları adına, özellikle bizim firmamız bu konuda büyük bir fırsat sunuyor. Çünkü çok yönlü bir firmayız. Bizim her daldan müşteri portföyümüz var. Gelsinler biz sanayide onlara istihdam sağlayalım, firmalarda, enjeksiyonda, CNC’de, kaynak operatörlüğünde, preste, taşlamada buralarda meslekleri görsünler. Öğrensinler ki yarın bir gün bir yerde beyaz yaka ya da yönetici olarak başladıklarında o personelin nasıl çalıştıracağını da bilsinler. Aslında meslek liselerimizin eksikliği burada başlıyor. Meslek lisesi öğrencisi bence masada oturup bir şey öğrenmemelidir. Direkt sanayilerde, yerinde iş öğrenerek eğitimini almalıdır. Mesleğini edindikten sonra üniversitesine gider diplomasını alır ve ben beyaz yakayım der. Ama şu anda sınıftaki sıradan üniversitedeki eğitimine geçiyor oradan da pespembe bir dünyada ‘Ben iş hayatına başlayacağım benim diplomam var’ deyip bekliyor. Senin diploman var ama senin tecrüben yok. Ara eleman yetiştirmek için insanları meslek sahibi yapmak için mutlak surette eğitimde müfredat ve uygulama değişimine gidilmelidir.
Gençler sanayiyi tanımalıdır
Genç bir yatırımcı ve iş insanı olarak gençlere yönelik ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Şehrimiz gerçekten çok güzel. Bu sebeple de şehrimize özellikle eğitim amaçlı gelen misafirlerimiz yani öğrenci kardeşlerimiz yaz mevsiminde de burada kalıyor. Bizler burada kalan öğrencilerimize part time, kısa dönem, 2 ay, 3 ay gibi zaman dilimlerinde iş imkânı sağlıyoruz. Bunu niye yapıyoruz? Genç kardeşlerimiz sanayiyi, iş hayatını tanısın okulu bitirdiğinde nasıl bir ortamla karşı karşıya kalacağını öğrensin diye. Birçok öğrenci kardeşimiz şu an bizimle birlikte. Öğrenci kardeşlerimize EFENAZ firmasının böyle bir imkânı da var. İsteyenler yaz döneminde 8-4 gelsin sanayide çalışsın, işi öğrensin. Derler ya, eski tabirle tozu yutsun, tabi okul başlayınca tekrardan eğitimine devam etsin. Part time olursa hem okula hem buradaki işine devam edebilir. EFENAZ’ın sunduğu imkânlar istihdam noktasında çok fazla. Her kesime, her çalışma modeline yönelik iş var bizde. Çünkü bizde toplamda 21 tane alt iş modeli var buraların hepsi farklı farklı iş yapıyor. Kendi yönetimimizde olan 35 bin metre kare kapalı alanımızın harici olarak söylüyorum. Şu an 1200 küsur kişiyiz. Biz 1200 kardeşimize daha istihdam sağlayabiliriz. Bunun önünde hiçbir engel yok. Yeter ki onlar eğitim hayatlarının yanında gerçek hayatı da öğrenmek istesinler. Aslında, ana konumuz bu gençleri hayata hazırlamak. Bizler onlara sanayide model model iş örnekleri sunuyoruz. Hangisi kendine uyacak ve eğitim hayatını tamamladıktan sonra şöyle diyecekler: “Ben şu senede EFENAZ’da plastik enjeksiyon yapan bir firmada, Arçelik yan sanayisinde çalıştım. En azından ben bu işi yapılabilirim diye düşünülür ben şahsen gençlerimizin hayatlarında ilerleyen süreçte planlamalarına yardımcı olacağımızı düşünüyorum. 2Eylül haber ve 2Eylül gazetesine de bize bu fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum.
İlker GÖKCE
