Eskişehir’i doğru sevmek görevimiz

Ahmet Kapanoğlu kimdir? Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Dünyanın en zor sorusu bence bu. Ahmet Kapanoğlu kimdir şöyle tarif edeyim, iyi bir insan olmaya çalışan, hem kendinden olacak hem de dünyada başkalarından olacak gelecek nesillerimiz için şu anda yaşadığımız dünyayı ve şehri bulduğu gibi bırakmak isteyen dünyaya bu bakış açısıyla bakan bir insan. Dolayısıyla Ahmet Kapanoğlu kimdir, Eskişehirlidir, Eskişehir’e gönül verenlerin yanında yetişmiş, sevmek var ve yanlış sevmek var dolayısıyla biz Eskişehir’i doğru sevenlerden, Eskişehir’i kollayanlardan olmak isteyen insanlarız. Ahmet Kapanoğlu böyle bir insandır.

Eskişehir Kent Konseyi olarak Eskişehir için ne gibi çalışmalarda bulunuyorsunuz? Kent Konseylerinin demokratik toplumda ve kent yönetiminde ki yeri nedir?

Eskişehir Kent Konseyi olarak pek çok faaliyet sürdürüyoruz. Kent Konseyi isterseniz nasıl işler, Eskişehir Kent Konseyi’nin kurumsal yapısı nedir önce ondan bahsedeyim. Kent konseyleri, demokratik katılımı kolaylaştırmak ve geliştirmek amacıyla kurulmuştur. Türkiye’de kent konseyi, en önemli kurumsal katılım aracıdır. Türkiye’nin bir Avrupa Birliği’ne giriş hikâyesi var bu çok önceden başlıyor. Başbakanlık döneminde rahmetli Bülent Ecevit’ler, Süleyman Demirel’ler falan bu dönemde Avrupa Birliği ile ilişkiler kurulmaya başlanmıştır. İlk olarak Gümrük Birliği ile bu adımlar atılmıştır. Hatta Rio’da sivil katılımı güçlendirme konulu toplantıya dönemin başbakanı Süleyman Demirel katılıyor ve Türkiye’ye döndüğünde Ankara Esenboğa Havalimanında basın karşılıyor ve sorular soruyorlar. Sorulardan bir tanesi ‘’Toplantı nasıl geçti?’’ Sayın Başbakan şunu söylüyor ‘’Genel olarak aldığım sonuç, dünyayı bundan sonra sivil toplum yönetecek, dünya oraya gidiyor’’ diyor.

Rio’da başlayan süreç devam ediyor

Rio’dan başlayan Türkiye’de de habitatlarla, yerel gündemlerle devam eden süreçte; biz özetle 2006 yılında Avrupa’nın Türkiye’ye şunu tavsiye etmesiyle ‘’Biz şehirlerimizi demokratik katılımla yönetiriz ve bunu da yasal bir çerçeveye oturtup bir şekil vermişizdir sizde Türkiye olarak şehirlerinizi demokratik katılımla yönetecek bir sistem kurun’’ diye tavsiyede bulunuyorlar. O yıllarda Türkiye’de yasa olarak değil ancak belediye kanununa ilaveten bakanlar kurulunda yönetmelik hazırlanıyor, Kent Konseyi yönetmeliği. Bu yönetmelik inanın güzel bir yönetmelik oluyor çünkü çok kapsayıcı bir yönetmelik. Yönetmelikte Kent Konseyi kurulacak, kimlerden oluşacak bu konsey, yönetmelikte çok net bir şekilde yazıyor. Bu konseyi kim oluşturacak sorusunun cevabı Belediye Başkanları oluyor. Belediye Başkanı Kent Konseyi genel kuruluna çağrıda bulunacak lakin doğal üyesi kimler olacak; ilk madde de diyor ki ilin Valisi, ilde ki Belediye Başkanları, üniversiteler. Hatta şöyle bir detay da var ildeki üniversite tek ise rektör artı temsilcisi daha fazlaysa rektör veya temsilcisi şeklinde. Onun dışında Sivil Toplum Kuruluşları var fakat STK’lar doğal üye değil çünkü Ankara’da yönetmelik hazırlanırken, İstanbul’da 15 binin üzerinde STK var onları bir araya toplayacak bir genel kurul salonu yok. Bunların dışında muhtarlar, ildeki mahalle sayısı 20 ise hepsi 20’den fazlayla yüzde 30’unu geçmemek üzere diyor. Kamu kurumlarını, üniversiteleri, odaları, sendikaları ve STK’ları tek bir çatı altında toplayan bir yapı oluşturuluyor. Buradan şu sonuç çıkıyor, Kent Konseyi STK’ları kamuyla, üniversitelerle bir araya getiren bir köprü diyebiliriz. Peki niye, çünkü yasal mevzuatı var. Genel kurul üyelerinin oylarıyla başkan seçiliyor. Üniversitelerin, belediyelerin, kamu kurumlarının, STK’ların, odaların her görüşten üyelerin tam katılımıyla seçilmiş bir Kent Konseyi Başkanıyım. Eskişehir’de tüm renklerimizi kapsayan yürütme kurulu üyelerimiz var. Kimler var bu yürütme kurulu üyelerimizde, Anadolu Üniversite’mizin rektörünün üniversiteyi temsil etmesi için gönderdiği akademisyen hocamız var, STK temsilcilerimiz, muhtarlarımız var, muhtar seçimlerinde şöyle yapıyoruz Eskişehir’de bağlı oldukları derneklere ‘’Bize lütfen 5 temsilci gönderin’’ diyoruz. Eskişehir’i buluşturan şehrin renkleri var, mesela Kırım Tatarları, Kırım Vakfı Başkanımız, Hacı Bektaşi Veli Vakfı temsilcimiz, Yörük Türkmen Federasyonları temsilcimiz var. Çerkezlerin temsilcileri, Karaçay Balkarların temsilcileri, baromuzun temsilcileri, iş adamlarımızın, Sanayi Odamızın temsilcisi var. Şehrin iş adamlarından sanat dünyasına kadar 44 kişilik bir temsiliyetin oluşturduğu yürütme kurulu üyemiz var.

Emekli aylığı dayatmalarına alışmayacağız! Emekli aylığı dayatmalarına alışmayacağız!

Bugünü değil gelecek kuşakları düşünüyoruz

Böyle bir Kent Konseyi şehir için çok önemli şeyler yapıyor. Hem şehir için hem de gelecek kuşaklar için. Nedir bunlar; Kent Konseyi’nin zaten kuruluş amaçlarından bir tanesi Avrupa Birliği’nin de bize tavsiyesi olan, demokratik katılım. Peki demokratik katılım biliniyor mu, içselleştirildi mi? Türkiye’de ne yazık ki hayır fakat biz bu noktada Eskişehir olarak çok şanslıyız. ‘’Neler yapılıyor?’’ konusuna geçmeden önce ‘’Neler yapılabilecek?’’ o potansiyeli de göstermek isterim size. Eskişehir neden çok şanslı? Birincisi; Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız bunu büyük bir gururla söylüyorum, Türkiye’de başka bir örneği yok ancak dilediğimiz şu, bu örneklerin artması. Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Kent Konseyi yürütme kurulu üyeliğinden sonra Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştur. Türkiye’de demokratik katılımı içselleştirerek çalışan, gönüllü olan ve ardından da Büyükşehir Belediyemizin genel sekreterliğini yapmış, hem idari anlamda tecrübesini sivil katılımcılık tecrübesi ile güçlendirerek şimdi de bunu içselleştirmiş bir Büyükşehir Belediyesi başkanımız var. Sayın Valimizin Kent Konseyi’nin hem idari yapısı gereği doğal genel kurul üyesi olmasının yanında Kent Konseyi’mize de ilgi göstermesi bizlerin Eskişehir’de kamu kurumlarıyla STK’lar arasında çok rahat bir köprü kurmamıza yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra Kent Konseyi, ilk kuruluş felsefesi olarak yerel yönetimlere tavsiye kararları şeklinde halkın sesini iletmeli. En önemli işlerden biri şudur; biz yerel yöneticilerimizi, eski stadyum yıkıldığında, buranın toplu konut alanı olarak kullanılmaması gerektiğini insanların geniş alanlarda dolaşması ve temiz hava alması gerektiğini Eskişehir Kent Konseyi olarak hem basında hem sosyal medyada dile getirdik. Bununla ilgili görüşlerimizi de yazılı olarak kamu kurumlarımıza ilettik. Nitekim o alanın park olarak kullanılması pandemide açık alanların ne kadar önemli olduğunu ve bu tür örneklerin çoğalması gerektiğini bize gösterdi. İkincisi özellikle şehrimizde yapılmak istenen kömürlü termik santrale karşı şehrin ortak aklı olarak ortak aklını bir araya getirerek, Tarım Bakanlığı’nın Türkiye’nin en verimli ovası ilan ettiği hatta tarımsal sit alanı ilan ettiği ovamıza bu termik santralin yapılmasının doğru olmadığını çok yüksek sesle söyleyerek şehrin savunuculuğu yaptık. Yönetmelikte yazan görevlerimizden bir tanesi de budur, şehrin hak ve hukukunu korumak. Şehir hakkı deyince de işte bunlar içerisinde; hemşerilerimizin sağlıklı beslenme, sağlıklı gıdaya ulaşma, temiz havaya ulaşma, sağlıklı kentte yaşamını savunmak bizim görevlerimiz arasında. Hep birlikte, sadece Eskişehir Kent Konseyi olarak değil, tüm paydaşlarıyla birlikte hareket edip yerel yönetimlere ileten bir yapıya sahibiz. Ortak aklı Kent Konseyi içerisinde oluşturabiliyorsanız bundan yerel yönetimi de, üniversitesi de, sanayicisi de herkes faydalanıyor. Çünkü tek kanaldan beslenmemiş oluyor. Sanayici gazetecinin sesini duymuş oluyor, üniversite temsilcisi diğer temsilcilerin gözüyle üniversiteyi dinleme fırsatı buluyor. Bütün kurumlar doğru kanallardan demokratik ortamlarda şehirdeki karşılıklarını görüyorlar.

Eskişehir Kent Konseyi Başkanı olarak vatandaşlara ne gibi önerilerde bulunursunuz, Eskişehirlilere mesajınız nedir?

Gönüllü olun. Kent Konseyi gönüllüsü olun. Elbette mutlu oluruz ancak hiçbir yere üye olmadan da dünyaya karşı insana dair her konuda gönüllü olun. Nedir gönüllülük? Kent Konseyi’nin çalışma esaslarından biri de gönüllülük usulüyle çalışmaktır. Gönüllüler aracılığıyla çalışmalar yürütülür. Bilgiye ulaşmak artık çok kolay sosyal medya hesaplarından bizi takip edebilirler. Eskişehir Kent Konseyi’ne gelirlerse biz burada onları doğru insanlarla buluşturup yapmak istedikleri konularda doğru şekilde yönlendirebilecek kapasiteye sahibiz.

İlker GÖKCE

Kaynak: 2Eylül Haber