Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Doğa ve Yaşam Platformu’nun düzenlediği panelde çevre mücadelesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gıda üretiminin ve tarımın korunması gerektiğine dikkat çeken Kurt, altın madenciliğinin yaşamsal bir ihtiyaç olmadığını vurguladı.

“Altınla değil, gıdayla doyuyoruz”

Vali Aksoy: "Yakınlarına ve Eskişehirsporlulara başsağlığı dilerim" Vali Aksoy: "Yakınlarına ve Eskişehirsporlulara başsağlığı dilerim"

Türkiye’de açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insan olduğunu belirten Kazım Kurt, “Bugün Türkiye’de yaşayan insanlarımızın yüzde 50’si açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Peki, neyle doyuyoruz? Domatesle, biberle, fasulyeyle doyuyoruz. Ama altınla doymuyoruz. Bunu çok net gördük” dedi.

Kurt, altın madenciliğinin yaşamsal bir gereklilik olmadığını belirterek, doğaya verilen zararın göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti. “Gerçekten yaşamsal bir özelliği ve önemi olmayan bu altın için hepimiz politikalarımızı gözden geçirmeliyiz. Altın, zorunlu mu? Hayır. Bize yaşamsal anlamda bir katkı sağlıyor mu? Hayır” diyerek, tarımın önemine dikkat çekti.

“Yeraltı kaynakları bize fayda sağlamıyorsa istemiyoruz”

Altın madenciliğine karşı çıkanların sıklıkla eleştirildiğini belirten Kurt, konunun fayda-zarar dengesine göre değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. “Bazıları, ‘Yeraltı madenlerini kullanmamızı istemiyor musunuz?’ diye soruyor. Eğer bize bir faydası yoksa, evet, istemiyoruz. Eğer Türkiye’deki yüzde 50’nin karnını doğrudan doyurmuyorsa, bu altının çıkarılmasını istemiyoruz” diye konuştu.

Çevre mücadelesine destek veren herkesi tebrik eden Kurt, birlikte hareket edilmesi gerektiğini belirterek, “Hepinizin mücadelesini kutluyorum. Sonuna kadar birlikte olmamız, birlikte mücadele etmemiz gerektiğini bir kez daha vurgulayarak hepinize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum” dedi.

Çevreye zarar veren projelere karşı seslerini yükselten katılımcılar, tarımsal üretimin ve doğal kaynakların korunmasının öncelikli olması gerektiğini belirtti. Panelde, sürdürülebilir bir gelecek için yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğinin önemine vurgu yapıldı.

Muhabir: Tuğba AKTAY