HoLEP ameliyatı, iyi huylu prostat büyümesi tedavisinde son yıllarda artan sıklıkla tercih edilmektedir. Başarılı sonuçlar veren HoLEP ameliyatını ve operasyon sonrası hasta üzerindeki etkilerini anlatan BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yasin Yitgin, HoLEP ameliyatının genel veya rejyonel anestezi altında, kapalı yöntemle ve lazer enerjisi kullanılarak yapılan bir operasyon olduğunu belirtti. Özellikle 80 gram ve daha üstü prostatlarda, medikal tedaviye dirençli hasta gruplarında HoLEP ameliyatının tercih edildiğini söyleyen Yitgin, “Ameliyat sonrasında 3 ila 5 gün hastamıza sonda tutuyoruz. Sondayı aldıktan sonra, hızlıca günlük yaşantılarına ve iş hayatlarına başlayabiliyorlar” dedi.

Hayvan sever esnaftan örnek davranış Hayvan sever esnaftan örnek davranış

İyi huylu prostat büyümesi tedavisinde son teknolojik yöntem: HoLEP ameliyatı

“Cinsel hayatı, diğer operasyonlara göre daha az etkiliyor”

HoLEP ameliyatının diğer prostat ameliyatlarına göre cinsel fonksiyonları daha az etkileme ihtimali olduğunu belirten Doç. Dr. Yasin Yitgin, şu ifadeleri kullandı:

“Diğer kapalı yöntem prostat ameliyatlarına üstünlüğü, lazer enerjisinin daha derin dokulara etki etmemesi neticesinde doku hasarının daha az olması sayesinde, özellikle ereksiyon fonksiyon bozukluğunu çok görmüyoruz. Ejakülasyon (boşalma) fonksiyon bozukluğu diğer prostat ameliyatlarına göre daha az karşımıza çıkıyor.”

“Prostat tıkanıklığının tekrar etmesi ihtimali çok düşük”

Yitgin, “Geniş taramalara bakarsak 50 yaş ve üzeri her iki erkekten birinde semptomatik iyi huylu prostat büyümelerini görmekteyiz. Bu ameliyatın özelliği, diğer kapalı yöntem prostat cerrahilerine göre tıkayıcı olan adenom kısmını tamamen çıkardığımız için, teorik olarak tekrar prostat tıkanıklığı yaşanmasını beklemiyoruz. Ameliyat sonrası hastalarda prostat kanseri riskini ortadan kaldırmıyoruz. Çünkü prostat kanserinin yüzde 85-90 olasılıkla gelişmekte olduğu periferik zon yani prostatın kapsül kısmındaki hücreler hastada hala duruyor” dedi.

“Semptom olmasa bile her yıl kontrole gidilmeli”

“40-45 yaş üzeri, aile öyküsü olan veya aile öyküsü olmayıp 50 yaş ve üzerinde olan tüm erkeklerin, işeme şikayeti olmaksızın üroloji doktoruna muayene ve tetkik yaptırmasını öneriyorum” diyen Yitgin, “Hiçbir belirtisi olmayabilir, işeme şikayeti olmayabilir. Yine de yılda bir kez prostat muayenelerinin yapılması gerekmektedir. Semptomatik hale gelen hastalarda mesane disfonksiyonu oturduktan sonra yapılacak cerrahi veya medikal tedaviden yeterli yanıt alınamayabilir. Prostat büyümesinde idrarı başlatırken zorlanma, ıkınma, kesilme, çatallanma, tam boşaltamama gibi şikayetlerle beraber sık sık tuvalete gitme, gece 1’den fazla idrar için uyanma, acil işeme hissiyatı, tuvalete yetişmeme ve idrar kaçırma şikayetleri karşımıza çıkabilir” diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: İHA