Bayhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sermayeye değil, emekçiye yönelmeleri gerekiyor. Ama bir şeyden çok korkuyorlar ve bunu her açıklamalarında, her ekonomik ve politik uygulamalarında açıkça görüyoruz. Birinci korkuları, bu ülkenin işçilerinin, kamu emekçilerinin, emeklilik mağdurlarının, kademeli emeklilik isteyenlerin, taşeron çalışmaya karşı kadro isteyenlerin, güvenceli çalışma talep edenlerin ve eşit işe eşit ücret isteyen kadınların taleplerini birlikte dile getirmelerinden, bir arada olmalarından kaynaklanıyor. Onları birey olarak çok seviyorlar. Attıkları bütün nutuklarda ne kadar fedakâr olduklarını anlatıyorlar. Ama birleşip haklarını isteyip sokağa çıktıklarında, mücadele ettiklerinde, direndiklerinde bundan çok korkuyorlar. Emin olun, o zaman hemen onları ya terörist ya bölücü ya da vatan haini ilan ediyorlar. İkinci korkuları ise, bu ülkenin sömürülen ve ezilen emekçilerinin, hak kesimlerinin birleşip mücadele etmesi ve siyasete müdahil olmasıdır. Bu yüzden Hakkâri’den başlayıp Esenyurt, Batman, Mardin, Halfeti ve son olarak dün Dersim ve Ovacık’a kayyum atıyorlar. Kayyum politikaları, bu sömürü düzeninin ve zalim bütçenin diğer yüzüdür. Halkın iradesini, seçme ve seçilme hakkını ayaklar altına alarak bu sömürü düzenini sürdürmek ve güçlendirmek istiyorlar. Bu antidemokratik politikalara da “hayır” diyoruz.”