5-6-7-8. sınıfların derslerine giren K’nin derslerinde kız öğrencilere başörtüsü takmayı zorunlu tuttuğunu iddia eden Arslan, “Hiçbir pedagojik formasyonu olmayan kişilerin okullara sokulmasıyla da çocuklarımızın bilişsel, sosyal, duygusal travmalar yaşatılmasına seyirci kalamayız! Buna asla izin vermeyeceğiz” dedi. 

Kapalı mekanlarda sigara içmenin cezasına zam geldi Kapalı mekanlarda sigara içmenin cezasına zam geldi

“Laik eğitim çiğneniyor mu?”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimi dinselleştirme ve piyasalaştırmaya tüm uyarılara rağmen devam ettiğini aktaran Arslan, 
“Bunun son örneği ise Eskişehir’imizin güzide ilçelerinden biri olan Mihalıççık'ta yaşanmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm programlar 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na göre yürütülmek zorundadır. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretim programı ve kılavuzu Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından belirlenmiştir ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tüm kurumlarda buna uygun yürütülmektedir, yürütülmelidir.  Din öğretiminde belirlenen ana ilkeler insana saygı, düşünceye saygı, hürriyete saygı, ahlaki olana saygı, kültürel mirasa saygıdır.  Sorarım sizlere öğrencilerimize başörtüsü takmadan derslere giremezsiniz, diyen kişi ve buna göz yuman idareciler kanunlara aykırı davranmıyor mu? Cumhuriyet değerlerini ayaklar altına almıyor mu? Laik eğitimi çiğnemiyor mu” diye sordu.

“Türban takmazsanız derslere giremezsiniz iddiası”

Arslan, konuşmasında şu iddialarda bulundu: 
“Buna sessiz kalmamız beklenebilir mi?  Bunları ilimizde yaşanan son olayı paylaşmak istediğimiz için vurguluyoruz.  Mihalıççık ilçesi Yunus Emre köyünde bulunan Şehit Ramazan Manastır Ortaokulunda Din kültürü ve ahlak bilgisi ile Kur'an derslerine ücretli öğretmen olarak imam girmektedir. 5-6-7-8. sınıfların derslerine giren bu imam,  derslerinde kız öğrencilere başörtüsü takmayı zorunlu tutmaktadır. Kendisine böyle bir görevinin olmadığı belirtildiğinde ise başörtüsü takmanın ahlakın gereği olduğunu, başörtüsü takmayanların derslere giremeyeceğini söylemiştir. Öğrenciler, öğretmenler ve velilerden tepki gelince de Okul Müdürü bu durumun sakıncalı bir durum olmadığını belirtmiş, konuyla ilgili rahatsızlığını ifade eden öğretmene :" Sen bu işe karışamazsın." demiştir. Bu okulda yaşanan olay din kültürü ahlak bilgisi dersinin müfredatına uygun bir ders olarak işlenmesinden çıkmış, dini eğitim kategorisine girmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı kendi uktesinde olan görevi Kuran hocalarına, imamlara, vaizlere, türbe görevlilerine bırakamaz!  Hiçbir pedagojik formasyonu olmayan kişilerin okullara sokulmasıyla da çocuklarımızın bilişsel, sosyal, duygusal travmalar yaşatılmasına seyirci kalamayız! Buna asla izin vermeyeceğiz! Biz cumhuriyetin öğretmenleri olarak Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi de dahil olmak üzere öğrencilerimizin her türlü eğitim öğretim faaliyetlerini yerine getirebilecek bilgi, birikim ve tecrübeye sahibiz. 

Eğitimde feda edilecek bir tek fert yoktur, anlayışıyla laik cumhuriyete karşı açık bir saldırı olan hiçbir davranışı kabul etmiyoruz!

Unutulmamalıdır ki çocuklarımızın fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller olması için her türlü fedakarlığa varız ve hazırız! 
Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı protokolleri bir an önce sonlandırmalı, ilimizde de yapılan bu görevlendirmelere derhal son verilmelidir. Kanunlara aykırı davranan idareciler hakkında gerekli soruşturmalar açılmalıdır. Eğitim İş olarak olayın takipçisi olacağız. 

Şu unutulmamalıdır ki

"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz! En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır. "

Yaşasın laik, bilimsel, milli, parasız eğitim!”
 

Muhabir: Özge ZAİM