Başkan Bilen, CHP'li belediyelerin açtığı halk lokantalarına tepki gösterdi. Gerektiğinde aşevlerine yardım ettiklerini hatırlatan Bahar Bilen, “Halk lokantalarına karşı çıkanlara ‘fakirin yemeğine göz mü diktiniz' yönünde bir bakışın doğru olmadığını söylemeliyiz. Halk Lokantaları bundan sonra kamu işletmeleri olarak çalışacağı için, maddi olarak zor durumda olan insanlar için kolaylık sağlıyor olabilir. Buradaki sorun, kamu işletmelerinde yapay olarak aşağıda tutulan fiyatların piyasanın geneline etkisidir. Ne de olsa kamu işletmelerinin hizmetlerinden faydalanmak için maddi durumunuzla ilgili bir şey kanıtlamak zorunda değilsiniz, yani esnaf lokantasını tercih etmek yerine daha ucuz olduğu için kamu işletmesini tercih etme ihtimali yüksek. Bu durum lokantalarımızı müşteri kaybetmesi anlamına gelecek, sektörden çekilerek kapatmalara kadar gidecek. Bu durumda piyasada genel bir fiyat düşüşüne veya kitlesel batışlara yol açacak bir şeye karşı çıkmak, fakirin yemeğine göz dikmek midir yoksa herkesin hakkını savunmak mıdır? Bizler hesaplı, ucuz hizmete karşı değiliz. Yapay şekilde dayatılan ucuz fiyatlı hizmetlere karşı çıkarak, paranın hesabının sorulması açısından da herkesin hakkını savunmaktır. Yaptığımız savunma, onların parasını da kapsamaktadır. Bizler kent kimliğin aynasıyız. Sabahın en erken saatinden gecenin geç saatlerine kadar el emeğimizle, kısıtlı sermayemizle küçük bir esnaf lokantasında en az beş veya altı aileye istihdam ederek günlük geçimimizi sağlamaya çalışan insanlarız. Bu bakımından halk lokantası bölgesinde onlarca esnaf arkadaşımız zor duruma düşecektir. Prensip olarak kamunun ticaret yapmasına karşıyız” dedi.
“Kamunun imkanlarını kullanarak satış yapan kurumlarla rekabet etme şansımız yok”
"Yerel yönetimlerimiz bizim de ödediğimiz vergilerden harcama yapılmaktadır" diye devam eden Bilen, "İhtiyaç sahibinin ölçüsü, kıstası olmadığı gibi, afet durumu olsa kabul edelim, cebinde parası olmayan ihtiyaç sahibi vatandaşımızı kolluyoruz, ayrıca aşevlerine de yardım ediyoruz. İhtisas esnaf odalarımızda maliyet çalışmaları yaparak fiyat tespit komisyonlarımız ile fiyat tarifeleri oluşturmaktayız. Kamunun imkanlarını kullanarak maliyetin altında satış yapan kurumlar ile rekabet etme şansımız yok. Zaten pamuk ipliğinle bağlı duruyoruz. Vergi, SGK, stopaj, kira, çalışanlarımızın maaş giderleri ve dolaylı vergiler altında ezilmekteyiz. Bu duruma rekabet kurulu müdahale etmeli. Bizler belediye başkanlarımızı seviyoruz ve desteklerini her zaman yanımızda hissediyoruz, ama kaş yaparken göz çıkarmamak lazım. Son zamanlarda Türkiye genelinde oluşan kent veya halk lokantaları algısı başkanlarımızı zor durumda bıraktığının farkındayız. Ama buradan Türkiye Belediyeler Birliği Başkanına sesleniyoruz; Esnaf fırsatçılık yapıyormuş gibi vatandaşla esnafı karşı karşıya getirmeyiniz. Esnafımızı gereksiz yere yormayınız. Varsa böyle imkânlarınız ‘yerel yönetim ve esnaf el ele' formülü ile esnaf üzerinden destek vermenin yollarını arayalım. Bu şekilde kimse mağdur olmasın” ifadelini kullandı.