Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl partisinin haftalık basın toplantısında konuştu. Ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar ve deprem sorunu hakkında konuşan Bingöl, "Eskişehir deprem riski taşıyan bir ildir. Bu yüzden her basın açıklamamda fırsat buldukça bu konuyu Eskişehir gündemine taşıyorum. Ülkemizde maalesef hayat pahalılığı da var. İnsanlar gerçekten emekli maaşlarıyla ya da asgari ücretle geçinemiyor" dedi.
ESKİŞEHİR'DE DEPREM BEKLENİYOR
Eskişehir’de kentsel dönüşüm konusunda yerel belediyeler ve merkezi hükümet arasındaki çatışma nedeniyle arzu edilen neticenin alınamadığını belirten Bingöl, "Oysa ki insan hayatı bizim için önemlidir. Allah muhafaza, 6 ila 6,5 büyüklüğünde bir deprem olduğu takdirde Eskişehir’de 15 bin insanın doğrudan etkileneceği bir riskle karşı karşıyayız. Bu nedenle, bu konuyu her fırsatta ifade etmek istiyorum. Burada size de, medyaya da çok önemli görevler düşüyor. Her basın açıklaması yapan partileri ziyaret ettiğinizde bu konuyu gündeme getirin. Çok net! Dolayısıyla, deprem öncesinde, deprem anında ve sonrasında alınması gereken tedbirlerle ilgili maalesef şu an hiçbir çalışma yapılmıyor. Bunun maliyeti ise çok ağır oluyor; hem insan kayıpları yaşanıyor hem de derin travmalar ortaya çıkıyor. Madem halk sizi seçti, Eskişehir’in ihtiyaç duyduğu bu hizmetleri yerine getirmek zorundasınız. Burada birilerini üzmek ya da üzmemek gibi bir derdimiz yok. Gerçek budur. Eskişehir’de beklenen bir deprem vardır. Eskişehir deprem riski taşıyan bir ildir. Bu yüzden her basın açıklamamda fırsat buldukça bu konuyu Eskişehir gündemine taşıyorum" şeklinde konuştu.
HEPİMİZ İTİRAZ ETMELİYİZ
"Ülkemizde maalesef hayat pahalılığı da var. İnsanlar gerçekten emekli maaşlarıyla ya da asgari ücretle geçinemiyor" diyen Bingöl şunları söyledi; "Maalesef, ülkenin kaynakları doğru kullanılmadığı ve adil bir paylaşım olmadığı için toplumun büyük bir kısmı sıkıntı içinde. Ancak buna yönelik de herhangi bir çalışma yapılmıyor. Öte yandan, bir algı oluşturularak insanların olası bir erken seçim ya da öne alınmış bir seçimle tekrar bir beş yıllık cumhurbaşkanlığı kazanılması için yönlendirilmesi söz konusu. Dolayısıyla, Türkiye’de halkı ve insanların gerçek sorunlarını önemsemeden medya gücü, devlet gücü ve dış desteklerle tekrar seçilmenin mümkün olacağı düşüncesiyle hareket ediliyor. Ama bu süreçte gençlerimiz, bizler ve tüm toplum kaybediyoruz. Hepimizin buna itiraz etmesi lazım. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne yönelik eleştirilerimizi yükseltmezsek ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sağlanmadıkça, A ya da B şahsı kim yönetime gelirse gelsin bu sıkıntılar benzer şekilde devam edecektir. Bu nedenle, Saadet Partisi yeni nesil siyaset anlayışıyla bu konuyu Türkiye’nin gündemine getirecektir.”
