Hayat üniversitesini bitirdim

Sayın başkan öncelikle Mehmet Çiçek kimdir kendinizden bahseder misiniz? Eskişehir Yaş Sebze Meyve Balıkçılar ve Pazarcılar Odası hakkında bilgi verebilir misiniz?

Öncelikle hoş geldiniz. Odamıza ve meslektaşlarımızın sorunlarına gösterdiğiniz yakın ilgi sebebiyle teşekkür ediyorum. Ben Mehmet Çiçek 1969 yılında Emirdağ Bademli’de dünyaya gözlerimi açmışım. İlkokulu orada okudum. Eskişehir’e 1981 yılında geldim. Bu mesleğe simit ve limon satarak başladım. Evliyim 3 kız bir de erkek çocuk babasıyım. Hayat üniversitesini bitirdim. Buraya gelene kadar çileli ve zorlu bir yaşam mücadelem oldu. 1991 yılında pazarcılar odasına üye oldum. Odaya 1999 yılında Denetim Kurulu Başkanı olarak seçildim. Ondan sonra 2009-2014 döneminde oda başkanı seçildim. Üç dönemdir oda başkanı olarak görev yapmaktayım. Aynı zamanda Türkiye Pazarcılar Odası Başkan Vekili olarak da görev yapıyorum. İki dönemdir de Eskişehir Esnaf Odaları Birliği Başvekilliği görevini yürütüyorum. Çekirdekten yetişme esnafım. Pazarcı esnafının sorunlarını çok iyi biliyorum.
Eskişehir’de bizim 34 tane pazarımız var. Bin 400’e yakın üyemiz var. Her gün çeşitli yerlerde pazar açıyoruz. En zor meslek bizim mesleğimiz. Pazarcılık en zor mesleklerden birisi. İnsanlar vücutları ve hamallık yaparak ekmek paralarını kazanıyorlar. Gecenin saat 02.00’sinde hala gideriz akşamın saat 10.00’una kadar bedenimizle çalışırız. Çok güç şartlarda mesleğimizi yürütüyoruz. Pazarcılık esnafı çok meşaleli iş yapmaktadır. Biz masa başında oturarak papa kazanmıyoruz. Yazın sıcakta malımız fire veriyor yüzde 20-25 oranında, kışın da soğukta sıkıntı yaşıyoruz. Eskişehir’de bizim kapalı pazarlarımız az. Dolayısıyla esnafımız çok çile çekiyor. Her mahalle kendisine pazar ister ancak, sokağına pazar istemez. Pazarcılık kültürü hayatta bitmez. Bizim ürünlerimiz marketlerden yüzde 50 taze gelir. Günlük, yeşillik, domates, biber, salatalık gibi ürünlerimiz çok tazedir. Haftada üç gün hale mal gelir. Yazın bizim kendi üreticilerimiz de var kendimiz burada tarladan günü birlik sabahleyin toplanır toplanmaz pazara gelir. Türkiye’de Eskişehir yeşillik konusunda tektir. Esnafımız Antalya’dan Mersin’den değişik yerlerden malını günlük taze getirir.

Devir hakkımızı istiyoruz

Genelde üyelerinizin örneğin pazarcıların ne gibi sorunları var, çözümü ile ilgili ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Biz gerçekten çok çileli bir meslek yapıyoruz. Bizim en büyük sıkıntılarımızdan birisi yıllardır basit usul vergilendirmeye tabi tutulmak istiyorduk, 15 yıldır deftere tabi idik. Federasyon olarak çalışmamızı yaptık. Sağ olsunlar Ticaret Bakanımız da Maliye Bakanımız da bize destek verdi. 6 aydır basit usule geçtik. Gerçekten ihtiyacımız vardı. KDV indirimine ihtiyacımız vardı. Şu anda KDV’miz yüzde 1’e indi. Pazarcı esnafımız için sorunlar karşısında elimizden geldiği kadar değil, elimizi gövdemizi koyarız. 24 saat pazarcı esnafımızın emrinde çalışırız. Bizim bazı belediyelerden isteklerimiz var. Bazı belediye başkanları pazarcı esnafını farklı şekilde görüyor. Açık konuşmak gerekirse biz 5 Bin 362 sayılı yasaya tabi olarak çalışıyoruz. Odunpazarı Belediyesi “Ben o kanunu tanımam” diyor. Türkiye genelinde Pazar devirleri var. Buradan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a teşekkür ediyorum. Hiç sorunumuz olmadı bugüne kadar. Ancak Odunpazarı Belediyesi bizim 2,5 yıldır bizim Pazar devrimi yapmıyor. Defalarca görüşmemize rağmen bu sorunu aşamadık. Biz farklı bir şey istemiyoruz. Konan mevzuat neyi gerektiriyorsa onu istiyoruz. Seçimden önce devirleri açmaları için uğraştık farklı şekilde ücretler talep edildi. Ben de kabul etmedim. Pazar devirleri bizim diğer mesleklerin tazminatı gibi düşünün. Esnafımız için bir güvencedir. Adam 40 yıl pazarcılık yapmış. Oğluna, kızına bu işi devretmek istiyor. Oğlu kızı da yapmak istemiyor. O zaman ne yapacak insanlar? Bu mesleğe adam bedel ödeyerek geldi. Nasıl senin bir evin varsa, ticari taksin varsa “T plakası” alıyorsun, bizim pazarcı esnafımızın da 5 Bin 362’ye bağlı devir hakkımız var. Belediye diyor ki, “sen devredemezsin.” Sadece Odunpazarı “devredemezsin” diyor. Bu da bizim esnafımızı sıkıntıya sokuyor. Bir insan 40 yıl fabrikalarda çalışıyor, devlet memurluğu yapıyor tazminatını alıyor. Benim tazminatım, esnafın tazminatı da bunu devrederken alacağı paradır. Tarlasını satmış, evini arsasını satmış pazar yeri almış. Başkası ticaret yapıyor. Biz alıp kiraya veremiyoruz. Bizim esnafımız sadece ticaretini yapıyor. Bizim tazminatımızda pazar yeri ücretleri. Bu konuda esnafın hakkını kimseye yedirmem. Devir hakkı başka mesleklerde varsa bizim esnafımızın da yasayla düzenlenmiş devir hakkı var. Biz bu sorunu sadece Odunpazarı’nda yaşıyoruz. Tepebaşı ile bugüne kadar yaşamadık bundan sonra da yaşamayız.

Kurtuluş pazar yeri seçimden sonra

Önümüzde yerel seçimler var. Seçimlerin sonuçlanmasından sonra göreve gelecek yeni başkanlardan beklentileriniz ve talepleriniz ne olacak?

Bizim yeni seçilecek belediye başkanlarımızdan en büyük beklentimiz devirlerin açılması. Bizim en büyük sıkıntılarımızdan birisi Kurtuluş Pazaryeri ile ilgili. İki sene oldu. Osmangazi Üniversitesi’nden çürük raporu alınarak yıkıldı. Tekrar yapacağız dediler, ama bizim pazarımız yapılmadı. Biz 2017 yılında pazar hariç bir şey yapılamaz diye tapusunda şerh var. Büyükşehir Belediyesi şerhi kaldır dedi. Ancak biz güvenmediğimiz için şerhi kaldırmadık. Belki imar değişikliğinden başka bir şey yapacaklardı. Şu anda pazar yerinin olduğu yer çevre şehirciliğe geçti. Kentsel dönüşümden dolayı. Biz bakanlıkla, genel müdürle görüştük. Buraya geçici olarak beton attırıp pazar yapılana kadar esnafı oraya taşımamız lazım. Büyükşehir Belediyesi bizi İmar Sokak’a taşırken meclis kararı bile alınmadı. Bakanlıktan söz aldık seçimden sonra 3 ayda yapacaklarını söylediler. Geçici olarak beton atılıp pazarcı esnafı buraya taşınacak. Burayla ilgili çok güzel projelerimiz var. Esnafı mağdur etmeyeceğiz. Belediyelerden beklentilerimizin başında üstü açık pazarlarımız var. Örneğin Ertuğrulgazi’deki pazar, buraların acilen kapanması lazım. Açık havada çadırlarımız durmuyor. Vatandaşın evinin çatısına, bahçesine düşüyor. Vatandaşın arabasının üstüne uçuyor. Bu da bizi sorumluluk altına sokuyor. Pazaryerlerinde düzenlemeye ihtiyaç var. Örneğin otoparka ihtiyacı var vatandaşın. Vatandaş geldiğinde aracını koyacak yere ihtiyacı var. Vatandaş aracını otoparka sokacak alışverişini düzgün bir şekilde yapacak. Bizim mevcut kapalı pazaryerlerimiz var. Bunlarda günün şartlarına göre akar hale geldi. Esnaf ısınmak için malını korumak için kapalı pazaryerinde odun yakmak zorunda kalıyor. Meyvesini, sebzesini öyle korumaya çalışıyor. Pazar yerlerinde tuvalet sorunumuz var. Biz sadece erkek esnaflardan ibaret değiliz kadın esnaflarımız da var. Günün şartlarına göre kapalı pazaryerleri düzenlenmeli. Vatandaş alışverişe geldiğinde otoparkıyla, kreşiyle insani ihtiyaçların karşılanabileceği tuvaleti vesaire gerekli şartları taşıyan mekânlar olmalı. 2024 yılında pazarcı esnafının sorunlarının çözümü için çok çalışacağız. Bizim esnafımız çok çalışıp aza kanaat eden insanlar. Bizim yaptığımız iş peygamber mesleği. Biz vatandaşa hizmet için varız. Marketle pazar arasında büyük farklar var. Bizim sokaklarda sorunumuz bitmez. Vatandaş geliyor arabasını park edip gidiyor. Arabayı çektiremiyoruz. Yağmur yağdığında rögarlar dolu oluyor. Her daim ve her şart altında çalışıyoruz. Biz üyelerimizle her zaman iç içeyiz. Onların her zaman yanındayız.

Kaynak: 2Eylül Haber