Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri sabah saatlerinde gözaltına alınan Ekrem İmamoğlu'na destek olmak amacıyla yürüdü. Yürüyüşe CHP İl Başkanı Talat Yalaz, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve CHP Gençlik örgütleri destek verdi. Yürüyüş sırasında “Faşizme karşı omuz omuza”, “Susma haykır faşizme hayır”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı.
Ulus Anıtı önünde Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Deniz Tepe şunları söyledi;
“Güne yeni bir operasyonla uyandık! İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un da içinde olduğu 106 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. Ev baskınları yapıldı. İstanbul’da ulaşım kısıtlandı, 23 Mart’a kadar tüm eylemler yasaklandı. Fiili bir OHAL rejimi devreye sokuldu. Akşam diploma hukuksuzluğu ile yatıp sabah polis operasyonlarıyla uyanıyoruz! Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi kararının mürekkebi kurumadan yapılan baskınlarla gerçekleşen gözaltılar, yargı sopasının iktidar için ne kadar elverişli bir araç haline getirildiğinin göstergesidir. Milyonlarca İstanbullunun oyunu almış bir belediye başkanının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına kazanabilecek Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkacağı belli olduktan sonra, kendisine kan kusturmak için bütün devlet imkânları iktidar tarafından harekete geçiriliyor. Ülkede yargı mekanizmaları tek adamın kontrolünde, her gün yeni bir hukuksuzluğa, her gün yeni bir hak gaspına imza atılıyor. Savcılıklar, mahkemeler adaletin tesisi için değil tek adamın bekası için çalışıyor. Milyonlarca İstanbullunun oyunu almış bir belediye başkanının, Erdoğan’ın karşısına Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkma ihtimali dahi yok edilmek isteniyor. Ama dertleri sadece bu değil. Halkın seçme ve seçilme hakkını, kendi iktidarlarının sürmesi için ortadan kaldırmayı hedefliyorlar, işçi ve emekçileri baskıyla teslim almak, adalet taleplerini bastırmak istiyorlar. İzin vermeyeceğiz!
TÜRKİYE USULSÜZLÜKLER VE KANUNSUZLUKLAR CUMHURİYETİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
AKP-MHP iktidarı sermaye sınıfının çıkarlarını korumak için inşa ettiği ve her şekilde devam ettirmek istediği bu rejimin, ancak işçi sınıfını baskılayarak ayakta kalabileceğini düşünüyorlar. Grevleri yasaklayan, sendikaları etkisizleştiren, en küçük hak arayışını bile cop ve gözaltıyla bastıran bu düzen şimdi bir kez daha dizginlenemeyen bir saldırganlıkla karşımıza çıkıyor. Bugün üzerimize çöken bu karanlık, birliğimizi, mücadelemizi ve dayanışmamızı büyüttüğümüzde dağılacaktır. Tüm işçi ve emekçileri, gençleri, kadınları, emeklileri bu saldırılara karşı omuz omuza durmaya çağırıyoruz.
Yargı sopasına teslim olmamak için, Halka düşman bu düzenin saldırganlığına son vermek için, Fabrikalarda, atölyelerde, sokaklarda, meydanlarda sesimizi yükseltelim! Belediye başkanlarının, siyasetçilerin, gazetecilerin, sendikacıların, sanatçıların tutuklandığı; baroların kuşatıldığı, grevlerin yasaklandığı, belediyelere kayyumların atandığı bu dönemde; tek adam iktidarı, Cumhurbaşkanlığı makamına kendisinden başka kimsenin aday olmaması, kimsenin seçilmemesi için her geçen gün baskı ve saldırıları artırmaktadır. Öyle ki artık hak gasplarının ve saldırılarının tek ölçüsü, iktidarın konforu ve bekası olmuştur. Bu nedenle Türkiye, bir usulsüzlükler ve kanunsuzluklar cumhuriyetine dönüştürülmüş, yurttaşların haksızlık karşısında başvurabileceği merciler işlevsiz hale getirilmiş; diploma iptalinde olduğu gibi yetkisiz kurumlar, özel emirlerle yetkilendirilmiştir.”