Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerinin ardından Köprübaşı'ndan Yediler Parkı’na tepki amaçlı yürüdü. Yürüyüşe destek amacıyla CHP İl Başkanı Talat Yalaz, CHP'li Milletvekilleri Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan da katıldı. Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Tüm Bel-Sen Eskişehir Şube Başkanı Gerçek Bilyaz İzgü, Milyonların hakkını gasp etmeye dönük enflasyon verilerini açıklanarak oyununun son perdesi dün oynandı. TÜİK 2024’ün son enflasyon verilerini açıkladı. 22 yıllık iktidar seçim öncesi dönemler dışında ücret artışlarını TÜİK’in sahte enflasyon oranları ile sınırlamıştır. Seçim öncesi dönemlerde ise bunların üzerine eklediği üç, beş puanı “refah payı” diye yutturmak istemiştir. Asgari ücret dünya genelinde vasıfsız çalışanlara işe başlangıç aşamasında ödenen istisnai bir ücrettir. Türkiye’de ise asgari ücret yıllar boyunca izlenen emek karşıtı politikalar sonucunda, adım adım ortalama ücrete dönüştürülmüştür. Bugün Avrupa Birliği ülkelerinde çalışanların sadece yüzde 4’ü asgari ücrete yakın ücretlerle çalışırken, OECD ülkelerinde ise bu oran yüzde 5 civarındadır. Türkiye’de ise her iki çalışandan biri asgari ücretlidir. Tekrar altını çiziyoruz. Ücret artışlarının enflasyonu körüklediği iddiası koskoca bir yalandan ibarettir. Nitekim bu iktidarın akıl hocası IMF bile çalışanların ücretlerinin enflasyona etkisinin %5 ile sınırlı olduğunu açıklamıştır. IMF yazarlarının bile dikkat çektiği gerçek şudur: Enflasyonu asıl körükleyen şey holdinglerin, şirketlerin, işverenlerin yüksek kar oranlarıdır. Kısacası gözünü daha fazla kar hırsı bürüyen sermaye çevreleri ürünlerini, hizmetleri enflasyonun çok üzerinde fiyatlandırarak enflasyonu tırmandırmaya devam etmektedir" dedi.
BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ!
Türkiye'nin asgari ücretliler ülkesine dönüştüğünü belirten İzgü şu ifadeleri kullandı; "Asgari Ücret sanal TÜİK rakamlarına göre arttırılsaydı dahi, 3.393TL artışla bugün zaten 24.600 TL olacaktı. Dolayısıyla geçtiğimiz günlerde 22 bin 104 TL olarak açıklanan asgari ücret; çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonun en az yarısını yutan TÜİK enflasyonuna göre artışın bile 2.496 TL altında (%15) kalmıştır. Tekrar altını çiziyoruz. Bugün Türkiye tüm çalışanlar için bir asgari ücretliler ülkesine dönüştürülmüştür. Dolayısıyla ister kamu işçisi olsun ister kamu emekçisi ister emekli olsun ister özel sektör çalışanı hiçbir kişinin “asgari ücret artışı beni ilgilendirmiyor. Ben asgari ücretli değilim” deme lüksü yoktur. Asgari ücreti bile sahte enflasyon oranlarının altında arttıranların niyeti gayet açıktır. Hedef tüm çalışanları sefalete, 19. Yüz yıl kölelik koşullarına mahkûm etmektir. Tek çözüm; zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü, emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret, emekten çalınanları geri alma mücadelesinde birleşmekten geçmektedir. “Hak verilmez mücadele ile alınır” ilkesini temel alan ortak bir mücadele yürütmeden bu karanlıktan hiç birimizin çıkma şansı yoktur. Gelin yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim.Önümüzde çok çetin bir süreç ve 2 seçenek var: Ya hep birlikte kaybetmeye devam edeceğiz. Ya da birleşe birleşe kazanacağız!"