Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu adına konuşan Büşra Karadan insan hakları ihlallerine karşı sessiz kalmayacaklarını belirterek, “Bizler, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına ve barışa inanan avukatlar olarak, Ortadoğu’da, özellikle Filistin topraklarında yaşanan ağır insan hakları ihlalleri karşısında sessiz kalmamızın mümkün olmadığını bir kez daha kamuoyuna ilan ediyoruz. Gazze’de aylardır süren saldırılar artık yalnızca bir savaşın parçası değil, açıkça bir insanlık suçu ve soykırım niteliği taşımaktadır. Sivillerin hedef alındığı, çocukların, kadınların, yaşlıların yaşam haklarının ellerinden alındığı; hastanelerin, okulların, sığınakların bombalandığı; temel insani ihtiyaçlara erişimin kasten engellendiği bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu, bir çatışmadan öte, sistematik ve topyekûn bir yok etme politikasının açık göstergesidir” dedi.
“İnsanlık dışı uygulamalar karşısında taraf değil, ilkesel bir duruş sergiliyoruz” diyen Karadan şunları söyledi; “Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu olarak, yalnızca Filistin halkına yönelik bu vahim ihlalleri değil, dünyanın başka coğrafyalarında yaşanan her türlü sistematik insan hakkı ihlalini de aynı kararlılıkla reddediyoruz. Mezhepsel, etnik veya siyasi gerekçelerle sivillerin hedef alındığı her olay; failleri kim olursa olsun, uluslararası hukuka göre suçtur ve insanlığın ortak vicdanına aykırıdır. Suriye’de yaşanan mezhep temelli şiddet ortamının, bugün Filistin’de uygulanan sistematik yok sayma politikalarıyla benzerlik taşıdığını üzülerek gözlemliyoruz. Farklı siyasi aktörlerin, farklı söylemlerle ama benzer yöntemlerle yürüttükleri bu insanlık dışı uygulamalar karşısında taraf değil, ilkesel bir duruş sergiliyoruz: Biz, her koşulda yaşam hakkının, barışın ve insan onurunun yanındayız. İnsan hakları mücadelesi seçici bir alan değildir. Kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın, her türlü baskı, işgal, şiddet ve soykırıma karşı çıkmak biz avukatların hem mesleki hem de insani sorumluluğudur. Bu açıklamamız yalnızca bir tepki değil, aynı zamanda bir sorumluluk beyanıdır. Hukukun sesi susturulmak istendiğinde, biz susmayacağız. Adaletin terazisi bozulduğunda, biz onu hatırlatacağız. Çünkü biliyoruz ki; sustuğumuz her zulüm, yarın daha büyük acılara zemin hazırlar. Eskişehir Barosu olarak, Filistin’de ve dünyanın dört bir yanında süregelen bu insan hakları ihlallerinin bir an önce sona ermesi gerektiğini güçlü bir şekilde vurguluyor; barışın, yaşam hakkının ve insan onurunun egemen olduğu bir gelecek için mücadele etmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”