Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği’nin 23 Temmuz’da başlattığı kampanyada 15 bin imza hedefine çok az kaldığını belirten Yurtman, “Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği olarak 23 Temmuz’da bir imza kampanyası başlattık. Bu kampanya, Eskişehir’in Sarıcakaya, Mihalgazi Alpagut Atalan’da yapılması planlanan Cengiz Holding’in maden arama faaliyetlerine karşı “Eskişehir Sakarya Vadisi Yok Olmasın” adıyla başlatıldı. Şu ana kadar 12 bin 602 imza toplandı. Hedefimiz 15.000 ve az kaldı. Bu kampanya, Türkiye genelinde çevre konularında en çok destek gören üçüncü kampanya oldu. Madenle ilgili başlatılan imza kampanyaları arasında ise birinci sırada yer alıyor. Sakarya Vadisi, sebze ve meyve üretiminde Türkiye’de sekizinci sırada yer alıyor ve bir anlamda Antalya’nın bir üretim şubesi gibi değerlendirilebilir. Burada yılda 4-5 kez ürün alınabiliyor. Bunun yanı sıra, bölgede ipek böcekçiliği, arıcılık ve çeşitli yeşillik üretimi yapılmakta. Yani bölge, doğal kaynakları açısından yerin altından daha değerli bir konumda. Eğer burada madencilik yapılırsa, Sakarya Vadisi tamamen yok olacak. Bu durumda domatesi, yeşilliği, meyveyi Antalya’dan almak zorunda kalacağız ve bu da üretim maliyetlerini ciddi anlamda artırarak fiyatları fahiş seviyelere çıkaracak” dedi.
FARKLI BİR YAKLAŞIMIMIZ VAR
Tepebaşı’nda Keskin Göleti’ne yakınlığı nedeniyle tehlike arz ettiği iddia edilen taş ocağı ile ilgili de konuşan Yurtman şunları söyledi; “Tepebaşı Bölgesindeki Taş Ocağına karşı değiliz. Çünkü biz madenciliğin tamamına karşı değiliz. Eğer madencilik doğaya ve çevreye zarar veriyorsa, ona karşı durmaya devam ediyoruz. Bu nedenle Tepebaşı Belediyesi’ndeki taş ocağı konusunda farklı bir yaklaşımımız var. O bölgede taş ocağı halihazırda faaliyet gösteriyor ve doğaya büyük bir zarar vermediği için mevcut eleştirilerin tamamını haklı bulmuyoruz. Bazıları Keskin Göleti’ne yakınlığı nedeniyle bazı çevreler taş ocağının tehlike oluşturduğunu belirtiyor. Keskin Göleti, su seviyesinin ciddi oranda azalması nedeniyle neredeyse bitme aşamasına geldi. 5-10 yıl içinde tamamen kuruyabilir. Bu da bölgenin su kaynakları açısından büyük bir risk teşkil ediyor.
9 Nisan’da Ankara’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın düzenleyeceği İDK (İnceleme Değerlendirme Komisyonu) toplantısına katılacağız. Bu toplantıda Atalan ve Alpagut ile ilgili madencilik faaliyetleri ele alınacak. Ayrıca, 16 Nisan’da da yine İDK toplantısı var. Bu toplantıda Çanakkale’deki madenlerin işlenmesi için Eskişehir’in Kaymaz bölgesine getirilmesi konusu görüşülecek. Bu toplantılarda, Eskişehir’in doğal yapısını korumak için dernek olarak görüşlerimizi dile getireceğiz.”