Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
2025 yılının ilk grup toplantısında sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Toplantımızın milletimiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Sevdalarından, coşkularından ve heyecanlarından dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Büyük umutlarla karşıladığımız 2025'in başta necip milletimiz olmak üzere tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Aynı şekilde TBMM'ye, milletvekili arkadaşlarımıza, siyasi parti gruplarına ve Meclisimizin fedakar personeline 2025 boyunca hizmet yolunda rabbimden kolaylıklar diliyorum.
2025'in ilk iki haftasında iki acı haber aldık. Şarkıları ile gönül tellerimizi titreten Ferdi Tayfur'un vefatı milletçe hepimizi derinden üzmüştür. Anadolu'nun bağrı yanık gençlerinin duygularına tercüman olan merhum Ferdi Tayfur, kalbi ülkesi ve milletimiz için çarpan bir sanatçımızdı. Kendisini bir kez daha rahmetle ve şükranla yadediyorum. İkinci büyük kaybımız Amasya ve Ankara milletvekilimiz Ahmet İyimaya'ydı. Araştırmaya merakı, kendine has üslubuyla Meclis çatısı altında ülkemize uzun yıllar hizmet etmiş, müstesna bir isimdir.
Bugün yine yoğun bir gündemle sizlerin ve aziz milletimizin huzurundayız. Geçen hafta açıklanan önemli rakamı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yargıtay her yıl ocak ayının ilk haftasında siyasi partilere dair en güncel verileri yayınlıyor. Buna göre, Türkiye'de 168 siyasi parti arasında AK Partimiz 11 milyon 135 bin 306 üye sayısı ile zirvedeki yerini koruyor. Bizden sonra ikinci sırada yer alan ana muhalefete attığımız fark 9.5 milyon üyedir. AK Parti Gençlik Kolları'nın 1 milyon civarındaki üye sayısı birçok siyasi partinin toplam üye sayısından daha fazladır. BM'ye kayıtlı 130 ülkenin ve Avrupa'daki 35 ülkenin nüfusundan daha çok üyesi olan devasa bir aileden bahsediyorum. AK Parti olarak Türkiye'nin en büyük ailesiyiz. Bunu söylerken hamaset yapmıyorum. Böyle bir ailenin ferdi, böyle bir siyasi partinin lideri olmakla iftihar ediyorum. Buradan bir kez daha AK Parti'ye gönül veren, kutlu davaya destek olan üyelerimizin her birine tek tek teşekkür ediyorum. Biz, kuruluş aşamasından itibaren milletiyle birlikte yol yürüyen bir partiyiz. Bu sevdayı elbette kıskananlar oldu, oluyor. Rabbim nazarlardan saklasın.
Şimdiye kadar 955 ilçe kongremizi tamamladık, kalan 15 ilçe kongremizi de önümüzdeki günlerde neticelendireceğiz. 81 ilden 56'sının kongresini gerçekleştirdik. Bu haftaki il kongrelerimizle sayı 63'e çıkacak. 27 Ocak'ta Ankara'da muhteşem bir atmosferle gençlik kollarımızın 7. olağan kongresini yapacağız. Büyük kongremiz için yoğun hazırlık içinde olacağız. Büyük kongremiz yine Türk siyasetine damga vuracak, 2028'e giden sürecin işaret fişeği olacaktır.İhracatta cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Geçen yılan göre ihracatımız yüzde 2.5 oranında artış gösterdi. Savunma ihracatımız 7 milyar 154 milyon dolarla tarihin en yüksek seviyeye çıktı. Turizm istatistikleri bu ay sonunda belli olacak. İşgücü piyasamız güçlü görünümünü sürdürüyor. İşsizlik oranımız son 19 aydır tek hanede. İşsizlik oranı yüzde 8.6 olarak gerçekleşti. Bölgemizdeki sıcak çatışmalara rağmen bunları başarmamız ayrıca takdire şayandır. Enflasyonla mücadelenin önemini vurguluyoruz. En büyük baş ağrımız olan enflasyonda artık düşüşün başladığını görüyoruz. Haziranda girdiğimiz dezenflasyon devam ediyor. Mal kalemlerinde enflasyon düşüşü daha belirgin ancak hizmetler kısmında atalet yüksek seyrediyor. Dünyada da benzer durum yaşanıyor. Hükümet olarak bu ataleti kıracak müdahalelere gireceğiz. Enflasyonla mücadeleyi gıda ve konut yönlü alanlarda arz yönlü tedbirlerle de destekleyeceğiz. Sosyal konut projemiz bunlardan biri. Deprem konutları tamamlanınca elimiz biraz daha rahatlayacak. Enflasyon düştükçe alım gücü de artacağı için milletimizin sıkıntıları biraz daha hafifleyecek. Bunun için biraz daha sabredeceğiz. 2025'te enflasyon hedefini tutturma konusunda umutluyuz. 2008'de "Bu kriz Türkiye'yi teğet geçecek" dedik, haklı çıktık. IMF'ye 23 milyar dolar borcumuz vardı, "Biz sizden bir daha borç almıyoruz" dedik. IMF ile kapıyı kapadık. Milletim kalbini ferah tutsun. Ne yapıyorsak akılla yapıyoruz.
2024 bölgemizde ve dünyada kritik hadiselerin yaşandığı bir yıl oldu. Komşumuz Suriye'de 61 yıllık Baas zulmünün sona ermesi muhteşem bir gelişmeydi. Suriyeli kardeşlerimiz 13 yıl boyunca kimyasal silahlarla, varil ve misket bombaları ile, işkence ile, açlıkla halkını katleden Esed'den ve Baas rejiminden sonunda kurtulmuştur. Suriye halkı hasretini çektiği özgürlüğe kavuşmuştur. Bu çatı altında grup toplantısında "Ne bayır kaldı ne bucak" diyerek Esed'in işlediği zulümleri bile kendi ülkesine fatura edenlerin utancı bu yüzdendir. Hırçınlaşmalarını, seviyeyi daha da düşürmelerinin sebebi bundandır.
Neymiş kırmızı kart gösterecekmiş. Sen o işlerden anlamazsın, o işler bizim işimiz.
Suriye'de ilk barışçıl gösteriler 15 Mart 2011'de başladı. Bu gösteriler son derece meşru gösterilerdi. Suriye halkı baskılara karşı hak, hukuk, adalet, özgürlük taleplerini yüksek sesle dile getiriyor. Bu gösterilerde Türkiye'nin hiçbir müdahalesi olmadı. Zaman zaman da bize Suriye'nin adresini gösterdi. Sen oranın yolunu bilmezken biz zaten oralardaydık. Bunlara gerçekten navigasyon haritasını vermek lazım. Bu harita ile Suriye'ye nasıl gidiliyor bunu bilsinler. Olaylar başladıktan sonra sabık Suriye Devlet Başkanı Esed'le birkaç kez görüştüm. Görüşmelerin barışçıl olduğunun altını çizdim. Reformların artık daha fazla geciktirilmeden hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ettim. Kendisiyle her temasımızda Esed bize reform yapacağını söyledi ama sözünü hiçbir zaman tutmadı.