Türkiye’de yaşayan 85 milyon insanın tamamının oy tercihinden bağımsız olarak eşit hizmete layık olduğunu söyleyen Erdoğan, “İktidarlarımızın 21 yılı aşkın döneminin hiçbir safhasında belediyelerimizi siyasi rengine göre ayırmadık. Kampanya dönemi boyunca yaptıklarımızı anlattık, projelerimizi paylaştık, muhalefetle ilgili eleştirilerimizi dile getirdik. Seçimin bittiği gün sandıktan çıkan iradeye saygı gösterip kaldığımız yerden hizmetlerimize devam ettik. Bu durum İstanbul için de geçerli. Şayet İstanbul bugün mevcut durumundan çok daha kötüye gitmemişse bunun en büyük sebebi bizim elimizi taşın altına koymamızdır. Hükümetimizin görev alanına giren hizmetlerden çok daha fazlasını İstanbul’a kazandırarak şehrin iflas bayrağını çekmesinin önüne geçtik. Şimdi biz neredeyiz. Kağıthane. Bu kağıthanenin halice bağlanan kısmının nasıl pislik olarak aktığını hatırlıyor musunuz. Bütün bu pisliği boğazın o pırıl pırıl temiz suyunu biz buraya bağladık. Ondan sonra buranın suyu tertemiz oldu. Biz yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Muradımız la yapacağız. Siz de muradınıza ermek istiyorsanız Murat’a sahip çıkacaksınız. Durmak yok şurada 61 gün kaldı. Yola devam. Bir taraftan belediyeler, bir taraftan hükümet olarak biz. İkimiz el ele vereceğiz ve ülkemizi ayağa kaldıracağız” diye konuştu.

“Bu yılın ilk çeyreğinde 34.2 kilometre raylı sistem hattımızın açılışını gerçekleştireceğiz”

İstanbul’da devam eden metro inşaatlarına değinen Erdoğan, şunları söyledi:
“Şu an İstanbul geneline toplam uzunluğu yaklaşık 53 kilometre olan 4 metro hattını inşası sürüyor. Bakırköy - Bahçelievler - Kirazlı metro hattı, Halkalı - Başakşehir - İstanbul Havalimanı metro hattı, Altunizade - Çamlıca Camii-Bosna Bulvarı metro hattı, Kazlıçeşme - Sirkeci raylı sistemi ve yaya odaklı yeni nesil ulaşım projesini de tamamlayıp inşallah İstanbulluların kullanımına sunacağız. Bu yılın ilk çeyreğinde 34.2 kilometre raylı sistem hattımızın ve üzerindeki 18 istasyonun açılışını gerçekleştireceğiz. Fatih’in emaneti olan bu aziz şehri, inşaatına başlanmış metroları dahi yapamayan, kendi beceriksizliklerinin günahını sıradan vatandaşa yükleyen zihniyetin insafına bırakmadık, bırakmayacağız. Çünkü biz bu şehre ve insanlarına tarifsiz bir aşkla bağlıyız”

Konuşmasında 31 Mart yerel seçimlerine de değinen Erdoğan, “31 Mart seçimleri ile ilgili takvim işlemeye başladıkça maskeler düşüyor. Kimin şehrine aşkla hizmet ettiği, kimin de 5 yıl boyunca ‘üç dönüm bostan yan gel yat Osman’ misali vaktini boşa geçirdiği netleşiyor. Sandıkta millete hesap vermek günü yaklaştıkça görüyoruz ki birilerinin dizleri titremeye, etekleri tutuşmaya başladı. Ülkenin ikinci büyük partisinin acemi genel başkanının birkaç gün önce belediye başkan adayları ile ilgili yaptığı skandal açıklama, muhalefette yaşanan panik havasının bir işaretidir. Neymiş illerden farklı partilerden adayların olması oyunmuş, tezgâhmış. Çok açık ve net söylüyorum. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir beyana rastlayamazsınız. Milli iradeye saygı duyulan hiçbir ülkede muhalefet partisinin çoğulcu demokrasinin bir gereği olan yarıştan korktuğunu göremezsiniz. Meselesinin çok daha vahim tarafı suçladığı partilerin daha 8 ay öncesine kadar beraber Türkiye’yi yönetmeye talip olduğu siyasi yapılar olmasıdır. Bunlar 6’lı masada beraber değil miydiler. Gerekirse 16’lı masa da kurarız diyenler değil miydiler. Ne oldu bunlara şimdi? Olay bu. Birkaç gün öncesine kadar işbirliği görüşmeleri yaptığı partileri daha içtikleri çayın dumanı kalkmadan ihanetle suçlamak, beraber siyaset yaptığı insanları ihanetle itham etmek, tam bir siyasi basiretsizlik örneğidir. Üzerinde kurulan vesayetin zincirlerini kırma iradesi göstermek yerine sağa sola sataşarak rüştünü ispat peşinde koşandan kendi partisine de ülkeye de hayır gelmez. Halbuki ortak adayla seçim gitmek nasıl demokratik bir yöntemse, her partinin kendi adayını çıkarması da gayet tabiidir. Biz cumhur ittifakı bünyesinde diğer siyasi partilerle ortak belediye başkan adayı belirleme noktasında görüşmeler yürüttük. Anlaştığımız illerde beraber yol yürüyor, anlaşamadığımız il ve ilçelerde demokratik bir yarış için hazırlığımızı yapıyoruz. Ama hiçbir şekilde kimseyi ihanetle, oyunbozanlıkla, gafletle, oyuna gelmekle, şuursuzlukla suçlamıyoruz. Çünkü seçime nasıl girilirse girilsin nihayetinde hükmü millet verecek. Millet vaatlere bakacak. Bunları tartacak. Hangi belediye başkanı tarafından şehrinin yönetilmesini istiyorsa tamamen hür iradesi ile tercihini yapacak. Biz sandıktan çıkan iradeyi baş tacı edeceğiz. Tüm bunlar ortadayken milletin iradesine şimdiden ipotek koymak demokrasinin değil ancak dikta hevesinin tezahürü olabilir. Bu ifadeler bunların çarpık zihin dünyalarında nasıl bir Türkiye hayal ettiklerini de göstermektedir. Bunlar halen açık oy gizli sayım ile milletin iradesinin gasp edildiği tek parti faşizminin özlemi ile yaşıyorlar. Maalesef bu partide genel başkan koltuğunda oturanlar değişse de demokrasiye tahammülsüzlükleri değişmiyor. Yıllar geçiyor fakat bunların faşizan kodlarında zerre miskal gerileme olmuyor. 31 Martta sandıktan çıkacak güçlü iradeyle İstanbul başta olmak üzere her yerde demokrasiden ürken bu kibirli zihniyet hak ettiği dersi alacaktır” dedi.

Kaynak: İHA