Eskişehir, birçok alanda engelli dostu şehirler arasında gösterilse de, erişilebilirlik ve sosyal hayata katılım noktasında eksiklikler barındırıyor. Türkiye Sakatlar Derneği Eskişehir Şube Başkanı Eşen, kentte engelli bireylerin yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini gazetemize anlattı.  

TÜRKİYE STANDARTLARINA GÖRE İYİYİZ
Türkiye genelinde 81 ilde faaliyet gösterdiklerini ve 68 şube ve 7 temsilciliklerinin olduğunu belirten Eşen, “Her 6 ayda bir yaptığımız Başkanlar Kurulu toplantılarında, her şehirdeki engellilerin durumunu değerlendiriyoruz. Bu toplantılara dayanarak söyleyebilirim ki Eskişehir, yüzde 100 Avrupa standartlarında olmasa da Türkiye geneline kıyasla erişilebilirlik açısından daha iyi bir konumda. Engellilerin en büyük sorunu, evlerinden çıkıp şehir içinde rahatça dolaşabilmeleri. Eskişehir'de yaklaşık 20 yıldır engelli bireyler için özel otobüsler bulunuyor” dedi. 
Son 5 yılda belediye otobüslerinin yüzde 80’inin rampalı hale geldiğini aktaran Eşen, “Bu bizim için büyük bir gelişme. Ancak en büyük can suyumuz tramvaylar. Tramvayla bize büyük rahatlık sağlıyor. Eskiden tramvayın olmadığı yerlerde mesela Sultandere’de engelli bireyler adeta açık hava hapishanesinde yaşıyordu. Tramvay hatlarının genişlemesiyle bu sorun büyük ölçüde çözüldü” ifadelerini kullandı.

ENGELLİ YOLLARI KAPATILIYOR
Dernek üyelerinin çoğunun fiziksel engelli bireylerden oluştuğunu kaydeden Eşen, “Eskişehir’de en büyük sorunlardan biri kaldırımlarda ağaçların, elektrik direklerinin ve park eden araçların engelli yollarını kapatması. Belediye güzel rampalar yapıyor ama birkaç metre sonra önünüze bir ağaç ya da direk çıkabiliyor. Avrupa’da kaldırımlara fidan dikme alışkanlığı yoktur ama bizde böyle bir hastalık var. Halbuki ağaçlar park alanlarında olmalı, kaldırımlar yayalara ait olmalıdır. Elektrik direkleri ise büyük bir sorun. Bu direkler hâlâ kaldırımlarda duruyor ve geçişleri engelliyor. Bunun dışında, engellilere ayrılan park yerlerine diğer araçların bilinçli veya bilinçsiz şekilde park etmesi de önemli bir problem. Genel olarak Eskişehir, engelli bireyler için Türkiye standartlarına göre daha erişilebilir bir şehir olsa da kaldırım işgalleri, elektrik direkleri ve bilinçsiz araç parkları gibi sorunlar hâlâ devam ediyor” şeklinde konuştu. 

ENGELLİ PARK YERLERİ İÇİN WHATSAPP PROJESİ
Geçmişte Eskişehir Emniyet Müdürü Engin Dinç ile engelli park yerleri için ciddi önlemler alındığını ifade eden Eşen, “Engellilere ayrılan park yerlerine diğer araçların park etmesi büyük bir sorun olduğu için ilk geldiğinde biz Engin Dinç’e gittik ve sorunlarımızdan bahsettik. Eskişehir Şubesi olarak Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ile ortak bir proje geliştirdik. Bu kapsamda bir WhatsApp grubu kurduk. Grubu, derneğimizin yöneticileri yönetiyor.  Örneğin, bir engelli birey hastaneye gittiğinde ve engelli park yerine başka bir araç park etmişse, plakasının fotoğrafını çekip WhatsApp grubuna gönderiyor. Grup yöneticisi bunu emniyete bildiriyor. Emniyet, aracın sahibine hemen ulaşarak aracını çekmesini istiyor. Eğer araç sahibi aracı çekmezse, trafik ekipleri 2-3 dakika içinde olay yerine geliyor, ceza yazıyor ve gerekirse aracı çekiciyle kaldırıyor. Ayrıca, normal park cezaları diyelim ki bin TL ise, engelli park yerlerini ihlal edenlere bunun 2 katı ceza uygulanıyor. Bu sistem sayesinde Eskişehir’de büyük bir ilerleme kaydettik. Başkanlar Kurulu’nda projeyi diğer illerle paylaştık ve şu an Türkiye’nin birçok şehrinde uygulanıyor. Eskişehir’den çıkan bu proje sayesinde valilik, emniyet ve yerel yönetimlerle güçlü bir iletişim içindeyiz. Bir sorunumuz olduğunda rahatlıkla iletebiliyoruz ve genellikle çözüm bulunuyor” dedi.

BELEDİYELER YANIMIZDA
Belediyelerle iletişim içinde olduklarını aktaran Eşen, “Bu konu, belediye başkanlarının bakış açısına bağlı. Ancak Eskişehir’de valilik, kaymakamlık ve yerel yönetimlerle büyük çatışmalar yaşamadık. Tepebaşı Belediyesi özellikle son 15 yıldır engellilere yönelik çalışmalar konusunda oldukça duyarlı. Önceki belediye başkanları da bu konuda önemli katkılar sağladı” ifade etti. Özellikle Tepebaşı Belediye’sinin bu konuya dikkat ettiğini açıklayan Eşen, “Tepebaşı Belediyesi’nin hayata geçirdiği Gökkuşağı Kafe gibi projeler çok değerli. Burada zihinsel engelli bireyler çalışıyor, sosyal güvenceye kavuşuyor ve kendi kazançlarını elde ediyorlar. Ayrıca, Organize Sanayi Bölgesi’nde iş birliğiyle açılan montaj atölyelerinde, zihinsel engelli bireyler büyük firmaların yan sanayi ürünlerinin montajlarını yapıyor. Bu projeler, “Bu çocuklar hiçbir şey yapamaz” düşüncesini tamamen yıkarak engelli bireylerin üretime katılmasını sağlıyor. Yaptıkları işlerin kalitesinin çok yüksek olduğunu da bizzat yerinde gördüm. Bu bireyler, işlerini büyük bir dikkat ve titizlikle yapıyorlar. Ben de kalite kontrol alanında çalıştım ve insan bazen dalgın olabiliyor, hatalar yapabiliyor. Ancak bu bireyler tamamen yaptıkları işe odaklanıyor ve yüzde sıfır hata ile üretim yapıyorlar. Bu da onların çalışma disiplinini ve yeteneklerini gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı.

20 YIL GEÇTİ YASA İMZALANMADI
2005 yılında Avrupa Birliği uyum yasaları kapsamında 5378 sayılı Yasa çıkarıldığını aktaran Eşen, “Cumhurbaşkanımız o zamanlar Başbakan’dı. Ancak aradan 20 yıl geçmesine rağmen bu yasayı imzalamadı. Örneğin, şehirlerarası otobüslerde hâlâ engelli bireyler için rampalar veya uygun alanlar bulunmuyor. Eğer bu yasa tam anlamıyla uygulansa, tüm otobüslerin erişilebilir hâle gelmesi gerekecek. Benzer şekilde, Eskişehir’de birçok eski bina erişilebilir değil. Örneğin, Yenikent bölgesinde çok sayıda 4-5 katlı asansörsüz bina bulunuyor. Engelli bireyler için bu büyük bir problem. Kamu binalarında da durum benzer; eski yapılarda asansör olmadığı için erişim sıkıntıları yaşanıyor. Avrupa standartlarına uygun olarak tüm binaların engellilere uygun hâle getirilmesi gerekiyor. Ancak bu konu yıllardır erteleniyor. S plakalı öğrenci ve personel servislerinde rampa bulunmuyor. Engelli öğrencilerin de okula gitmesi gerektiği düşünüldüğünde, bu büyük bir eksiklik. Defalarca Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bu durumu ilettik ve hizmet alırken şart koyun dedik. Ancak yetkililer, sadece ilgili okulda engelli öğrenci varsa rampalı araç tahsis ettiklerini belirtiyor. Şu an için bir şikâyet almamış olmamız, sistemin doğru çalıştığı anlamına mı geliyor, emin değiliz. Benzer bir sorun organize sanayi bölgesinde de yaşanıyor. Eskişehir’de yaklaşık 500 fabrika var, ancak hiçbirinde rampalı servis otobüsü bulunmuyor. Dolayısıyla, organize sanayi bölgesinde çalışan tekerlekli sandalyeli bir birey görmek neredeyse imkânsız. Peki, bu bireylerin çalışma hakkı yok mu? Hayat eşit değil mi? Eğer Cumhurbaşkanı 5378 sayılı yasayı tam anlamıyla imzalarsa, tüm servis otobüsleri rampalı olmak zorunda kalacak. O zaman engelli bireyler de fabrikalara gidip çalışabilecek, kendi ekmeğini kazanabilecek” dedi.

Eskişehir'in göbeğinde kaldırım engeli tepkisi! Eskişehir'in göbeğinde kaldırım engeli tepkisi!

İŞKUR’UN ROLÜ BÜYÜK
İstihdam konusunda İŞKUR’un çalışmalarını takdir etmek gerektiğini belirten Eşen, “Engelli bireyler için haftalık ya da 10 günde bir iş bulma etkinlikleri düzenleniyor. Yasaya göre, işverenler toplam çalışan sayısının en az %3’ü kadar engelli personel çalıştırmak zorunda. Eskişehir’de İŞKUR denetimleri oldukça sıkı ve bu zorunluluğun yerine getirilmesi için işverenler üzerinde ciddi bir baskı oluşturuluyor. Eskiden, işverenler bu yükümlülükten kaçınmak için engelli bireyleri işe almak yerine cezayı ödemeyi tercih ediyordu. O dönemde bu ceza sadece 50 TL idi. Yani işveren, 3 engelli çalıştırmak yerine toplamda 150 TL ceza ödeyerek bu yükümlülükten kurtulabiliyordu. Ancak artık durum değişti. Günümüzde bu ceza en az bir brüt asgari ücrete denk geliyor ve her ay uygulanıyor. Örneğin, bir işveren üç engelli birey çalıştırması gerekirken yalnızca ikisini alıyorsa, İŞKUR denetçileri hemen devreye giriyor. İşverene, belirli bir süre içinde eksik çalışanı tamamlaması için uyarıda bulunuluyor. Eğer belirlenen tarihe kadar bu eksiklik giderilmezse, ceza uygulanıyor. Bu nedenle, işverenler ceza ödemek yerine engelli bireyleri istihdam etmeyi tercih ediyor” ifadelerine yer verdi.

ÜST GEÇİTLERE RAMPA YAPILMALI
Eskişehir’de engellilerin ulaşım konusunda yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri üst geçitlerde rampa bulunmaması olduğunu belirten Eşen, “Şehrin içinden geçen çevre yolu boyunca birçok üst geçit var, ancak hiçbirinde asansör yok. Üstelik bu üst geçitlerin merdivenleri oldukça yüksek, sağlam bireyler için bile çıkması zor.  Bu konuda Karayolları’na resmi dilekçe ile başvurduk. Şube müdürlüğü, sorumluluğun kendilerinde olmadığını, sadece bakım işleriyle ilgilendiklerini, projeyi ise bölge müdürlüğünün yaptığını belirtti. Genel merkeze yönlendirdi, ancak genel müdürlükten herhangi bir yanıt alamadık.  Oysa L şeklinde bir rampa yaparak, tekerlekli sandalye kullanan bireyler, bebek arabaları ve yaşlılar üst geçitleri rahatlıkla kullanabilir” dedi.

KAZIM KURT’A MESAFELİYİM 
Eskişehir, erişilebilirlik konusunda bazı adımlar atmış olsa da hala eksiklikler olduğunu aktaran Eşen, “Özellikle sosyal projelerde ve oraya ulaşımda ciddi sorunlar yaşanıyor.  Özellikle Odunpazarı Belediyesi’ni bu konuda çokça eleştiriyorum. Kazım Kurt benim çok iyi arkadaşımdır. Ona Alaattin Çay Bahçesi’nin oraya bir sosyal tesis açın dedim çünkü ulaşılabilir bir yer olmalı böyle bir yer. Ama merkeze açmadı gitti Yenikent’e açtı. Yenikent’te yapılan engelli merkezi, ulaşım açısından oldukça zor bir bölgede bulunuyor. Engelli bireyler buraya ulaşmakta büyük zorluk çekiyor çünkü tramvay veya otobüs doğrudan merkeze gitmiyor, engelli bireyler otobüsten indikten sonra uzun mesafeler yürümek zorunda kalıyor, alternatif bir servis hizmeti de sunulmamış. Gittim Başkan’a tekrar söyledim orası olmamış diye. Kazım Bey o yönden çok zayıf kaldı. Lafa gelince halkçı belediye deniyor bizde halkız defalarca söyledik ben söyleye söyleye usandım artık mesafeliyim. Biz Ayşe Hanım’a Ahmet Bey’e bir şey diyor muyuz? Demiyoruz çünkü bizim için uğraşıyorlar. Kazım Bey’de yapsaydı Odunpazarı’na engelli merkezi açın dediğimizde açsaydı her şey para mı?” diye konuştu.  
Whats App Image 2025 03 04 At 10.18.14

Muhabir: İlksen Akkan