Emine Erdoğan, İstanbul Valiliği tarafından düzenlenen İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği'ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, şenlik vesilesiyle çocuklar ve koruyucu aileleriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtti. Aileleri bir araya getiren, birbirilerini tanıma ve yakınlaşma imkanı sunan etkinliklerin yapılıyor olmasını çok kıymetli bulduğunu söyleyen Erdoğan, "Yavrularımızın ve ailelerinin bugün buradan yüzlerinde tebessüm, kalplerinde neşe ile ayrılmasını temenni ediyorum" dedi.
Erdoğan, çocukluğun, geleceğin ekildiği bir toprak gibi olduğunu vurgulayarak, "Çocukluk; cesaret, doğruluk gibi erdemlerin, merhamet, sevgi gibi güzel duyguların ruha işlendiği ömrün en kıymetli dönemidir. Merak ve keşfetme duygusuna güçlü bir vicdanın eşlik ettiği her çocuk, yetişkinliğinde çevresini güzelleştiren birer iyilik pınarına dönüşür. Çocuklarımızın içindeki bu potansiyel, ancak sevgi ve güven ortamında köklenip yeşerebilir. Bu imkana sahip olmayan çocuklarımıza gönüllü aile olan koruyucu anne ve babalarımız, yalnızca bir çocuğun geleceğini değil, toplumdaki huzuru da inşa eder" ifadelerini kullandı.

"Koruyucu aileler çocukların hayat hikayesini adeta baştan yazdı"

Koruyucu ailelerin, çocukların hayat hikayesini adeta baştan yazdığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Her biriniz bu hikayenin başkahramanısınız. Koruyucu aileleri olduğunuz günden itibaren çocuklarımızın ilk öğretmeni, can yoldaşı, rol modellerisiniz. Sunduğunuz himayeyle onlara yaşamları boyunca yüreklerinde taşıyacakları mutlu bir çocukluk hediye ediyorsunuz. Gönüllülüğünüzle acının yerini sevinç, yalnızlığın yerini muhabbet, kimsesizliğin yerini güven duygusu alıyor. Rengarenk boyadıkları resimleri, uyumadan önce kurdukları hayalleri, evi şenlendiren neşeleri sizlerin eseri. Bu anlamlı yolculukta kazandığınız deneyimlerinizi paylaşarak başka gönüllü anne babalara da ilham olmanızı diliyorum."
Erdoğan, Türk toplumunda açığı kapatma, eksiği tamamlama ve boşu doldurmanın adeta bir refleks gibi olduğunu kaydederek, "Bu topraklar, kökleri eskilere dayanan, kadim bir dayanışma ve vakıfçılık kültürü ile bilinir. Eytam Nezareti, Darülaceze, Darüşşafaka gibi tarihi asırlar öncesine uzanan kurumlar, kültürümüzdeki ötekine karşı merhamet temelli bakışın eserleridir" diye konuştu.

Koruyucu ailelik 4 farklı modelle teşvik ediliyor

Bugün Gönül Elçileri Projesi ile muhafaza etmeye ve yaygınlaştırmaya çalıştıkları koruyucu ailelik müessesinin de bu geleneğin bir mirası olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"2002 yılında koruyucu aile yanındaki çocuk sayımız, ülke genelinde 515 iken, bugün ne mutlu ki yalnızca İstanbul'da 1263'e ulaştı. Türkiye genelinde koruyucu aile yanında yaşayan 10 bin 266 çocuğumuzun 1132'si ise özel gereksinimli. Bu özel çocuklarımıza, tüm zorluklara rağmen gönüllü anne babalık yapan ailelerimiz, hayatta karşılıksız sevginin aşamayacağı engel olmadığının birer ispatı. Bu süreçte devletimiz de koruyucu ailelerimize, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılarken, sunabileceği tüm imkanları seferber etmeye devam ediyor. Farklı beklentilere hitap edecek, 'akraba ve yakın çevre', 'süreli', 'geçici' ve 'uzmanlaşmış' olmak üzere 4 farklı model ile koruyucu aileliği teşvik ediyor ve kolaylaştırıyor."
Erdoğan, 12. yılını tamamlayan Gönül Elçileri Projesinin küresel ölçekte ilgi ve takdir görmeye başlamasını da memnuniyet verici bir gelişme olarak ifade etti. Gönül Elçileri Projesi ve Koruyucu Ailelik modellerinin, Birleşmiş Milletler Çocuk Programı UNICEF'in raporlarında, "Dünya için umut vaat eden proje" olarak değerlendirildiğini aktaran Erdoğan, "Diğer çalışmalarımızda olduğu gibi, koruyucu ailelik konusunda da edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri, projemizi uygulama örneği olarak ele alan ve iş birliği yapmak isteyen her ülke ile paylaşmaya hazırız" dedi.

"Çocuklar uğruna savaşılacak yegane hazine"

Emine Erdoğan, bu çerçevede, Azerbaycan ve Özbekistan ile Türkiye'nin Aile Bakanlıkları arasında ortak çalışmalar yürütüldüğünü aktararak, "Aynı şekilde, UNICEF ile kimsesiz çocuklara yönelik iş birliğimizi artırma gayretinde olduğumuzu da ifade etmek isterim. Çünkü inanıyoruz ki çocuklar uğruna savaşılacak yegane hazine, insanlığın ortak emanetidir. Bombalar altında hayatta kalmaya çalışan Gazze'nin çocuklarına, açlıkla mücadele eden Yemen'in çocuklarına, evini defalarca terk etmek zorunda kalan Kırım'ın, Ukrayna'nın çocuklarına, dünya bir gelecek borçlu" diye konuştu.
Bugün Gazze'de, ailesinden hiçbir üyenin sağ kalmadığı ve yaralı olarak kurtarılan çocuk sayısının çok yüksek olduğunu ve bu nedenle onlara özel bir tanım geliştirildiğini vurgulayan Erdoğan, "İsimleri yok, hepsi 'Ailesi Hayatta Kalmayan Yaralı Çocuk'. Oysa tıpkı tüm kimsesiz kalmış çocuklar gibi savaş hayatlarını gölgelemeden önce onların da bir ismi, hayatı, hayali ve ailesi vardı. Kalıcı bir barış ve adaletin, ancak dünyanın tüm çocuklarına adil bir gelecek vaat edebildiğinde mümkün olduğuna yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, organizasyona ev sahipliği yapan İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na teşekkür ederek, "Koruyucu ailelerimiz ve çocuklarımız arasında yeni dostlukların filizlenmesine imkan verecek böylesi buluşmaların, bütün illerimize örnek olmasını diliyorum" dedi.

Koruyucu aile yanında büyüyen Hatice Kaya müzik dinletisi sundu

Nehirde mahsur kalan köpek için buz gibi suya girdi Nehirde mahsur kalan köpek için buz gibi suya girdi

Programda, koruyucu aile yanında büyüyen ve konservatuarı bitirmesinin ardından müzik öğretmeni olarak atanan görme engelli Hatice Kaya'nın müzik dinletisi ile halk oyunları ekibinin gösterisini ilgiyle izleyen Erdoğan, "Gerçekleştirdiği müzik dinletisiyle yüreklerimize şifa olan Hatice kızımızı ve özel gösterileri için halk oyunları ekibini tebrik ederim" dedi. Erdoğan, konuşmasının ardından katılımcılarla "Biz büyük bir aileyiz" fotoğrafı çektirdi, etkinlik alanındaki çocukları ziyaret etti. Çocuklara patlamış mısır, patates kızartması ve kağıt helva dağıtan Erdoğan, çocukların halat çekme yarışmasını izledi.
İstanbul Valiliğinin ev sahipliğindeki programa Emine Erdoğan'ın yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın eşi Hatice Nur Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül, İstanbul Çocukları Vakfı'nın Mütevelli Heyeti ile yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri, koruyucu aileler ve yanlarında kalan çocuklar katıldı.

Kaynak: İHA