Milli Eğitim Bakanlığı’nın plansız uygulamalarının eğitimde mağduriyetlerin devam etmesine ve daha karmaşık hale gelmesine neden olduğunu ifade eden Demirkol,
“Eğitim öğretim yılı başında okullarda temizlik sorununun çözümünde geç kalınmasının yankıları sürerken, öğrencilerimizin karanlıkta okula gidip gelmelerine halen daha çözüm bulunamamış ve şimdi de norm kadro düzenlemelerindeki plansızlık nedeniyle binlerce eğitim emekçisi mağdur edilmeye çalışılmaktadır” dedi.
Demirkol, sorunları şöyle sıraladı:
“Eğitim sisteminde norm kadro uygulamasının esası, öğretmenlerin belirli bir sayıda öğrenciye hizmet verecek şekilde görevlendirilmesi olsa da sınıf kontenjanlarındaki ani değişiklikler ve atanma süreçlerindeki düzensizlikler, norm fazlası durumların ortaya çıkmasına neden olmakta ve bu durum öğretmenlerle ilgili belirsizlikler ve mağduriyetler yaratmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), tasarruf tedbirleri kapsamında, taşımalı eğitimi sınırlandırmaya yönelik kararlarına yönelik tepkiler sürerken, öğrenci sayısı 30’un altında olan sınıfları birleştirme kararı sonrasında çok sayıda öğretmen norm fazlası durumuna düşürülmüştür. Benzer şekilde bazı eğitim yöneticilerinin seçmeli derslerin seçiminde açık açık yönlendirme yapması nedeniyle çok sayıda öğretmen norm fazlası haline gelmiştir. Öğretmen açıklarını kadrolu atama yaparak çözmek yerine, öğretmen yetersizliği ve bütçe kısıtlamaları nedeniyle norm fazlası öğretmenlerin “ihtiyaç fazlası” olarak görülmesi ve istekleri dışında okullarda görevlendirilmesine yönelik çalışmalar başlatmıştır. MEB Norm Kadro yönetmeliği, okulunda çalışan öğretmenleri bir anda ihtiyaç fazlası durumuna düşürebilmekte, atama yönetmeliği ile de öğretmen ikametgahından uzak yerlere görevlendirilmekte veya resen atanabilmesinin yolunu açmıştır.”
“Resen atama kabul edilemez”
Normal yollarla okuluna atanmış öğretmenlerin norm fazlası durumuna düşmesinin sorumlusunun öğretmenler olmadığını vurgulayan Demirkol, “Mevcut norm kadro yönetmeliğindeki eksik ve yanlış tanımlamalar nedeniyle öğretmenler bir anda ‘norm fazlası’ durumuna düşürülüp, resen atama tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Çok sayıda okulda normların yıldan yıla değiştiği bilinmektedir. Dolayısıyla bugün norm fazlası olarak görünen bir eğitim emekçisi sonraki yıl norma dahil olabilmektedir. Bu durum ortadayken resen atama uygulaması hak kayıplarına ve yeni sorunlara yol açmaktadır” şeklinde konuştu.
Enes KARAKAYA