Yaklaşan yerel seçimler öncesi Eskişehir için değişik senaryolar gündemde. AK Parti’nin yerel yönetim seçimlerindeki stratejisi ve hedefi ne olacak? Seçimlere Cumhur İttifakı çerçevesinde mi girilecek?

Üç dört ay önce genel seçimleri hep birlikte yaşadık. Önümüzde altı yedi ay var, sonra da yerel seçimler olacak. Aslında kentteki temel iki üç sorunun nedeni belediyedeki yönetimin bu sorunları daha önceden öngörememesi. Açıkçası vizyon eksikliği diyebiliriz. Sürekli ardı ardına başkan seçilen belediye başkanlarımızın da bu iş zaten yürüyor dolayısıyla kendimizi çok fazla zorlamaya gerek yok, bir taahhütte de bulunmamıza gerek yok şeklinde bir yaklaşımı var. Nitekim bir önceki ve hatta iki önceki seçimlere baktığımızda da özellikle büyükşehir kapsamında sayın başkanın yeni döneme ilişkin bir taahhüt ve vizyon ortaya koymadığını görüyoruz. Sayın başkan, ben yaptım yapacağımı, bundan sonra rutini yöneteceğim. Dolayısıyla da kazandıracağımız bir proje yok, yeni bir kimlik yok diye düşünebilir. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Halkın önüne böyle geldi. Ama bugün sorunlara, ulaşımla ilgili, konutla ilgili baktığımızda beş yıl, on yıl öncesine gitmek gerekiyor. Bu vizyonu ortaya koyamamanın bir ürünü olarak bugün ki sorunları görmek gerekiyor. Bugün özellikle de büyükşehir belediye ayağında vizyon eksikliği var, heyecan yok, motivasyon söz konusu değil. İnsanı da harekete geçirecek, bir şeyler yapmayı itecek unsurlar da bunlardır. Genel seçimlerde Sayın Cumhurbaşkanımız ulusal anlamda birçok proje taahhüt etti. Biz yerel ölçekte Eskişehir'le ilgili vizyon belirledik, bazı taahhütlerde bulunduk. Belediye seçimlerinde de göreceksiniz en vizyoner projeleri bizim adaylarımız ortaya koyacak. Bu konuyla alakalı parti bünyesinde strateji geliştirmeyle ilgili bir grup oluşturuldu. Şimdi o çalışmalar devam ediyor. Parti genel Merkezimiz ulusal ölçekte bu yerel seçimlere hangi vizyon ve projelerle gidecek, o belirlenecek zaten. O çalışma devam ediyor ama bunu yerele yani Eskişehir'e ve ilçelere yansıması nasıl olacak o vizyon doğrultusunda bizim projelerimizi ortaya koymamız lazım. Bununla alakalı bir strateji geliştirme ekibimiz içinde bilim insanlarımız, geçmişte belediyede çalışmış arkadaşlarımız, iş insanlarımızla birlikte bu projeleri hazırlıyoruz ve Eskişehir'in hak ettiği, Eskişehir'e değer katacak projelerimiz, Eskişehir'e değer katacak adaylarımız olacak.

Eskişehir fırsatı kaçırmayacak!

Zaman zaman istişare mahiyetinde niyetini ifade eden arkadaşlarımız var, hepsi birbirinden değerli. Şimdi onların isimlerini vermek doğru olmaz, takvim de ilerliyor. Yasal takvim de daha sonra açıklanacak. Ama öyle tahmin ediyorum yine en çok aday adayının olacağı partilerden birisi partimiz olacaktır. Birbirinden değerli adaylar ve projelerle adaylarımız hazırlık yapacak. Aday arkadaşlarımıza şunu da söylüyoruz. Biz bir şirkete, genel müdür almıyoruz, bir yönetici almıyoruz. Bu kenti yönetecek başkan adaylarını arıyoruz. Dolayısıyla bu kentte sen başkan olunca ne katacaksın? Bu kent ne kazanacak? Hangi projelerle geliyorsun? Hemşerilerimize nasıl hizmet edeceksin? Bunları hazırlayıp gelin diyoruz ve değerlendirmelerimizi de inşallah o yönde yapacağız. Adaylarımızın halkta karşılığının olması, güvenirliğinin olması gerekli. Sadece projelerle de seçim kazanılmıyor, bu da bir gerçek. Çok boyutlu değerlendirmek gerekiyor. Bunlar azami ölçüde hangi adayımızda toplanıyorsa onunla seçimlere gitmek arzusundayız. Kısaca Eskişehir'e değer diyoruz. Eskişehir'e değer katacak adaylarımızla, Eskişehir'e değer katacak projelerimizle halkımızın karşısına çıkacağız. Eskişehir vakit kaybetmemeli diyoruz. Çünkü çevre illere baktığımızda ki onların bir kısmında AK Partili belediyelerin çok güzel örnekleri var. Daha fazlası rahatlıkla yapılabilirdi. Eskişehir'in bu fırsatı kaçırmayacağı kanaatindeyim. Şüphesiz kenti kim yönetecekse, kentin ihtiyaç duyduğu her alanda destek oluruz. Ama bizimle uyumlu çalışacak, bir belediyemiz olursa süreçlerde elbette ki birlikte hareket edeceğiz. İstişare ederek ilerleriz. Merkezi hükümet ve onun politikalarıyla, projeleriyle uyumlu olmak her zaman için kent açısından bir kazançtır. Bunu gözden kaçırmamak gerekir.

URAYSİM’İN iptal gerekçesi doğru değil!

Efendim Eskişehir için tartışma konusu olan gündem maddelerinden birisi de URAYSİM projesi idi. Bu konu tamamen gündemden kalktı mı? Eğer kalkmadıysa ne gibi adımlar atmayı düşünüyorsunuz?

URAYSİM aslında şehrin gündeminde neredeyse beş yılı aşkın bir şekilde tartışılan, görüşülen bir konu. Bakanlıklar siyasi iradeyi ortaya koymuş. Sayın Cumhurbaşkanımız en son seçim mitinginde URAYSİM’in hayata geçirileceğini ifade etmiş. URAYSİM kentimize ne kazandıracak? URAYSİM Uluslararası Raylı Sistem Test Merkezi’nin kısaltılması. Bazı ürünleri araçları geliştirebilirsiniz, üretebilirsiniz ama bunların test edilmesi ve sertifikalandırılması gerekir. Çünkü onunla siz insan taşıyacaksınız, malzeme taşıyacaksınız. Dolayısıyla bugün otomobil ürettim, yarın galeriden satayım, binin gidin yok. Nasıl otomobil tarafı öyleyse. Tren, metro gibi raylı sistemlerde de benzeri test süreçleri var. Mesela TÜRASAŞ bünyesinde buradaki lokomotif firmamız, eski adıyla TÜLOMSAŞ yeni adıyla TÜRASAŞ. Asırlık işletme. Hatta Osmanlı döneminde lokomotif, vagon, araç ve gereçleri üreten bir işletmemiz tarihi bir geçmişi var. Geçen de ziyaret ettik, Sayın Bakan Yardımcımız da buradaydı. Hakikaten genç mühendislerimiz olağanüstü ürünler ortaya koymuşlar. Hem mekanik aksamda hem elektronik aksamda hem de yazılımla alakalı kendi ürünlerini geliştirebilir hale gelmişler. E5000 yeni adıyla Eskişehir 5000 LOKOMOTİFİ burada dizayn edildi. Şu an prototip aşamasında ve testleri yapılacak. Bu testi birisinin belgelendirmesi gerekiyor. Şimdiye kadar nasıl yapıyorduk? Yakın bölgelerdeki yani Avrupa'daki test merkezlerine müracaat ediyorduk. Size en erken altı aylık bir süre veriyorlar. Aracınızı gönderiyorsunuz, onun bir test prosedürü var. Onlar yapılıyor. Diyelim ki bir aksaklık oldu, tekrar buraya getiriyorduk. O düzeltmeyi yaptıktan sonra tekrar başvuruyorsunuz. Bir altı ay daha kaybediyorsunuz. Bir de oradaki laboratuvarlara milyonlarca Euro para ödüyorsunuz. Türkiye raylı sistemler konusunda özellikle hükümetlerimiz zamanında büyük bir hamle yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın elektrifikasyon çalışmaları, hızlı tren projeleriyle, raylı sistemimiz ve metro ihtiyaçlarımız kentlerimizde İstanbul, Ankara, İzmir vb. günden güne büyüyor. Hafif raylı sistemler Anadolu'nun büyük şehirlerinde hemen hemen her yerde görüyorsunuz ve büyük bir pazar. Şimdi özel sektörde Bursa'da, Konya'da, Kayseri'de bazı firmalar da artık raylı sistem cihazları, araçları üretebiliyorlar. Onlar da aynı şekilde test ve sertifikalandırmak için yurtdışına gitmek zorunda kalıyorlardı. Bu ihtiyacı zamanında bakanlarımız görmüş ve hakikaten de olumlu bir adım atmışlar. Alpu bu iş için son derece uygun bir yer. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin orası tarım amaçlı kullanılıyor, tarım dışına çıkıyor olmasına ilişkin itirazına gelince Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ne şunu sormak lazım. İnönü Büyükovası'nda 34.000 dekarlık alanın imara açılması müracaatını niçin yaptı o zaman Büyükşehir Belediyesi? Orası da tarım alanı. Buna karşın URAYSİM için kullanacağımız Alpu’daki ovada kullanılacak alan 1179 hektar. Sadece bu ring hattı dediğimiz yani tren setlerinin dolaşacağı yer kamulaştırılıyor. İçinde, dışında kalan yer tarıma açık olacak. İçeriye giriş çıkışlar için uygun alt geçitler olacak, engel yok. Dolayısıyla ben bu gerekçelerini doğru bulmuyorum. Tüm bu engellemelere rağmen biz bu projeden vazgeçmeyeceğiz. Geçtiğimiz hafta demiryollarından sorumlu Ulaştırma Bakan Yardımcımız Osman Bey buradaydı. Onunla da enine boyuna konuştuk. URAYSİM projesi çok paydaşlı bir proje. Sadece Ulaştırma Bakanlığı tarafı değil, Anadolu Üniversitemiz burada. Yine Sanayi Teknoloji Bakanlığımız, Sanayi Odamız projenin paydaşlarından, özel sektör firmaları var. Onların temsilcileriyle birlikte bir toplantı yaptık. Mahkemenin iptal gerekçesini de dikkate alarak şimdi arkadaşlar hızlıca bir çözüm üretecekler. Eninde sonunda inşallah URAYSİM’İ kentimize kazandırmış olacağız. Biz genel seçimlere girmeden önce de üç stratejik alan belirlemiştik. Bizim buralardan uluslararası markalar çıkarabilir, birisi havacılık. Diğeri raylı sistemlerdi aslında tam merkezinde bu proje var. Diğeri de gelişmiş maden teknolojileriydi. Bizde bulunan Lityum ve Beylikova'daki nadir toprak elementleri gibi. O açıdan bu projeyi inşallah eninde sonunda şehrimize kazandıracağız. İnsanımızın ihtiyacı var. Çünkü nitelikli istihdam yapılabilecek bir alan. Orada binalar da yapılmış durumda. Şimdi orada bazı teknik ve usulle ilgili tamamlanması gereken işler var. Arkadaşlarla da görüştük inşallah onu tamamlayacaklar ve son haliyle de tekrar ilgili yerlere başvurularak süreci şu an kaldığı yerden devam ettireceğiz.

2Eylül Haber

Kaynak: 2Eylül Haber