Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl yaptığı açıklamada Eskişehir’de eski yapıların durumunun uzun süredir tartışıldığını belirterek, ‘’Depreme dayanıklı olmayan binalar hem can hem de mal güvenliği açısından büyük bir risk oluşturuyor. Bu konuda acil bir eylem planına ihtiyaç var. Yerel yönetimlerin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile koordineli bir şekilde hareket ederek riskli binaların tespitini tamamlaması ve uygun şekilde tahliye ve yıkım işlemlerini gerçekleştirmesi gerekiyor’’ dedi.
Eskişehir’deki riskli binaların Türkiye’nin yapı güvenliği ve denetim konusundaki eksikliklerini gözler önüne serdiğini ve insan hayatını korumak için artık titiz ve kararlı adımlar atılması gerektiğine dikkat çeken Bingöl, ‘’Riskli binalarda bir önceliklendirme yapılması şart. Yurt dışında olduğu gibi, birinci öncelikli, ikinci ve üçüncü sıradaki binaları belirlemek gerekiyor. Bazı kritik noktalarda yapılacak basit bir güçlendirme ile bu binalar en azından depreme hazır hale getirilebilir. Ancak bu köklü bir çözüm değildir. Asıl yapılması gereken bu binaların yıkılıp yeniden inşa edilmesidir. Bu risk altında yaklaşık 15 bin kişinin yaşadığı 5 bin ila 6 bin konut bulunuyor’’ ifadelerini kullandı.

‘’Adalar’da kısmi çökme olan binadaki işçi komada’’

Bütçe açığı sorumluluğu emekçilere yıkılıyor Bütçe açığı sorumluluğu emekçilere yıkılıyor

Adalar’da tahliye edilen ve yıkımı devam eden binada kısmi çökme meydana gelmiş ve 4 kişi yaralanmıştı. Bingöl bu konuda, ‘’Teknik eksiklikler burada önemli bir rol oynamış olabilir. Örneğin, yıkım sırasında çatıdan aşağıya doğru hareket eden yöntemler kullanılıyor. Ancak bu yöntemde güvenlik tedbirlerinin sıkı şekilde alınması gerekiyor. Burada da maliyet faktörleri devreye giriyor ve bazı firmalar, maliyetten kaçınmak için bu tür güvenlik tedbirlerini yeterince uygulamayabiliyor’’ diye konuştu. Bingöl, ‘’Şu an komada olan genç bir vatandaşımız var; kendisi bir tanıdığımın torunu. Ailesiyle görüştüm; hayati tehlikeyi atlattığını ve iyileşme belirtileri gösterdiğini söylediler, ancak süreç hala riskli. Bu durum, yıkımları gerçekleştiren firmaların teknik şartnamelere uygun çalışmadığını ve denetim eksikliklerinin olduğunu açıkça gösteriyor’’ dedi.

‘’Güçlendirme maliyeti çoksa çözüm yıkmak’’

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi beş noktada güçlendirme yapılacağına dair bir basın toplantısı düzenlenmişti. Güçlendirme maliyeti, binanın yeniden yapım maliyetinin %40’ını geçiyorsa, bu durumda binayı güçlendirmek yerine yıkmanın daha mantıklı bir çözüm olacağına dikkat çeken Bingöl, ‘’Ancak güçlendirme maliyeti daha düşükse (%10-15 gibi), bina uygun şekilde güçlendirilebilir. Bu süreçte kritik noktalar –örneğin temel, zemin katlar ve taşıyıcı kolonlar– mutlaka dikkate alınmalıdır. Eğer bu noktalar zayıfsa, bina güçlendirilse bile yıkılma riski taşıyabilir. Ben de sahada herhangi bir çalışma görmedim. Ancak daha önce bahsettiğim gibi, biz bu projeye dair bir teklif sunduk ve performans analiziyle ilgili maliyetleri bildirdik. Bu çalışmayı bir profesör takip ediyordu. Ancak ne yazık ki daha sonra bize bir geri dönüş yapılmadı. Bu da sürecin ilerlememesine neden oldu”

Muhabir: İlksen Akkan