Demokrat Parti Eskişehir İl Başkanlığında düzenlenen pazar toplantısında konuşan İl Başkanı Hüseyin Özcan Anadolu Üniversitesi Rektörünün odasındaki Atatürk portresini küçültmesini sert şekilde eleştirdi. Özcan, "Hükümetin atadığı rektörlerin hala Atatürk'le kavgası bitmedi. İşte Anadolu Üniversitesi rektörünün yaptığı şeyleri Atatürk'ün büyük resmini indiriyor oraya daha küçük bir resim istiyor. Siz Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde bu devletin kurduğu üniversitelerde okuyup bir üniversitenin başına rektör oldunuz. Eğer Atatürk bu devleti kurmasaydı bir Yunan ailesinin, bir İngiliz ailesinin yanında ancak hizmetli olur, atının seyisi olurduk. Bunun kimse farkında değil. Ama hala Atatürk'le kavga ediyorlar. Çünkü Atatürk'le kavga ederseniz bu iktidarda bir şey sahibi olabilirsiniz. Bir makam sahibi olabilirsiniz. Bir mevki sahibi olabilirsiniz. Bunlar 87 sene önce ölmüş adamla hala kavgaya devam ediyor. Ama çok şükür ki hala Türkiye'de en en çok ziyaret edilen yer Ata'mızın kabrinin bulunduğu Anıtkabir'dir ki çok şükür. Bunlar böyle yaptıkça bununla gurur duyuyoruz ki çok şükür ki evlatlarımız iyi birer Atatürkçü, iyi birer Türkiye sevdalısı iyi birer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yetişmektedirler" dedi.
ELBET İKTİDARLA HESAPLAŞACAĞIZ
Seçim günü geldiğinde iktidar ile hesaplaşacaklarını belirten Özcan şöyle konuştu; "Elbette bunların sonu gelecek. Elbette bunlarla hesaplaşacağız. Nerede hesaplaşacağız? Sandıkla hesaplaşacağız. Yürekleri yetiyorsa 2025 yılının sonbaharına sandığı koyarlar işte o zaman yüzde 11 maaşına zam yaptınız memur yüzde 15 maaşına zam yaptığınız emekli sizi maaşına zam yaptığınız oranda bırakmayı iyi bilir. Ama buna rağmen hala açlıkla terbiye edilmeye çalışan bir halk hala ses çıkartmayan bir halk ama şunu asla unutmamız gerekir. Biz bu devletin kiracısı değiliz. Biz bu devlette sığınmacı değiliz. Biz bu devlette nereden bakarsanız bakın her ailede Kurtuluş Harbi'nden Çanakkale Harbi'nden, Balkan'dan, Yemen'den, Trablus'tan tutun şehit vermiş ailelerin çocukları, torunları, evlatlarıyız. Dolayısıyla biz bu vatanın gerçek sahipleriyiz. Bu vatanın gerçek sahipleri kendini idare edecek insanlara artık zamanı gelince gerekeni yapmakla mükelleftir. Bu kendi mükellefiyetinden çok çocuklarına komşularına akrabalarına karşı mükellefiyetleridir. Dolayısıyla inşallah Allah bir an önce bizi bu kötü iktidardan, bu insafsız ve vicdansız iktidardan insafsız ve vicdansız yöneticilerden kurtarır."
