Eskişehir’de özellikle park ve açık alanlarda yaşam mücadelesi veren sokak hayvanları için zor günler devam ediyor. Havaların soğuması ve yağışlı geçmesi sebebiyle barınma sorunu yaşayan sokak hayvanlarının imdadına vatandaşlar yetişiyor. Hem beslenme hem de barınma konusunda yaşanan sıkıntıların çözümü için hayvan severler, hem duyarlı kişilerin hem de sivil toplum örgütlerinin desteğine ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar.
Kulübeler azaldı
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Eskişehir Kent Konseyi Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Ece Bilgin, "Bütün canlıların olduğu gibi sokak hayvanlarının da soğuklarda barınacak bir yere ve doğru düzgün beslenmeye ihtiyaçları var. Vücutlarını sıcak tutmaları için. Barınacak yer maalesef çok az. Yani kulübeler, belediye olarak Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi kedi kulübeleri yaptılar bir dönemde. Şimdi biraz azaldı. Şu bir yasa çıkacak ondan sonra işte sıkıntılar doğunca insanlar sıkıntı yaratınca yeterli değil yani onlar. Bir yerlere sığınmaya çalışıyorlar. Islanmamaları lazım. Vücutları ısınınca belli bir saat karınları da aç kalınca kediler daha hızlı şekilde köpekler biraz daha fazla dayanıyor. Maalesef donma olayları oluyor. Hastalanıyorlar. Aynı bizim gibi grip oluyorlar, nezle oluyorlar, ciğerlerini üşütüyorlar. Ölümle sonuçlanıyor yani. O yüzden onlar bizim vicdanımıza kalmış bir şey. İlk önce yerel yönetimlerin, belediyelerin sorumluluğunda yasa onu söylüyor çünkü. O hayvancıkları doyurmak, karınlarını tok tutmak ve barınacakları yerler ayarlamak zorundalar. Onun haricinde de sivil inisiyatif olarak bizlerin bu hayvanlara sahip çıkmaları lazım. Korunacak yerler ayarlamamız, erzak eskiden vardı ama yine de var. Bahçelerimizde varsa işte kömürlüktür, erzak deposudur diye kalorifer dairesidir. Kış aylarında soğuklarda onlara oraları açmamız ve mümkün mertebede karınlarını doyurmamız lazım. Yani tamamen insan iradesinde. İnsanın ilkesine bağlı onların kış aylarında hayatta kalabilmeleri. Yoksa bizim gibi ne işte market önüne gidip avuç açıp, açım abla şuradan bana bir şey alın bayağı moda oldu diyebilirler ne de işte sığınacak yer konusunda bir şeyleri, iradeleri kendi başlarında olmaz. Bize bağlı. Zor yani çok zor. Ben de biraz önce camı açtım. Dışarı bakıyordum. Yağmur kara dönecek gibi. Eyvah eyvah dedi. Çok üzülüyoruz. Bir şey de yapamayınca. Yine Eskişehir bu anlamda daha şanslı birçok yere göre. Daha duyarlı insanlarımız var. Daha eski yıllardan da derneklerimiz var. Biz de Kent Konseyi Hayvan Hakları grubu olarak elimizden geldiğince işte belediyeleri uyarmak, insanların vicdanlarına seslenmek adına bir şeyler yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu. Bilgin herkesi bu konuda inisiyatif almaya ve destek vermeye davet ettiklerini sözlerine ekledi.
Yapılan kanunlar katliam niteliğinde
Öte yandan konuyla ilgili konuşan Eskişehir Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Av. Gülçin Yapıcı, şu ifadeleri kullandı, "Sokak hayvanları soğuk havalarla mücadele edemiyor. İnsanların hem beslenme hem barınma desteği gerekiyor. hem yer yapması gerekiyor. Hayvanlara karşı, bütün mazlumlara karşı biraz daha merhametli olunması gerekiyor. Sokak hayvanları soğuk havalarda ölüyor. Yiyecek bulamazsa kediler kısa bir süre içerisinde ölüyor, köpekler biraz daha 12 saate yakın aç kalırlarsa üşüyerek, donarak ölüyor. Allah'tan Eskişehir olarak iklimimiz biraz daha yumuşak, insanımız biraz daha iyi. Ama Türkiye'deki diğer illeri görecek olursak kışı sert geçen yerlerde hayvanlar donuyor, ölüyor. Yani insanlar evini, barkını, köşesini, kenarını açmazsa. Suları mesela donuyor, sularının donmamasını sağlayıcı işte içine azıcık sıcak su veya yağ damlatarak bu şekilde çözelerse anca öyle. Ama o kadar merhametsizlik aldı yürüdü gitti ki bu ülkenin başında. Yani soğuk havalardan çok aslında insanlarla nasıl baş ediyorlar diye sormak çok daha uygun. Sokak hayvanları belki soğuk havalarla mücadele eder de insanlarla mücadelesi daha zor. Çünkü yapılan kanunlar biliyorsunuz katliam niteliğinde. Dolayısıyla hayvanlar yani bir nevi devlet eliyle, kanunla ölüme sevk ediliyor. Beslenmesi yasak deniliyor, kulaktan kulağa işte öldürebilirsiniz deniliyor, cezası yok deniliyor. Aslında cezası var hiç öyle bir şey yok. Kanun güzel bir kanun değil. Ama kanun öldürmeyi teşvik etmiyor. Cezasızlık, yatarı olmaması çok büyük bir rahatsızlık. Soğuk havalarda bize düşen beslenmemizi paylaşmak, ama vermek, su vermek ve onlara sıcak alanlar oluşturmaya çalışmak. En azından gözünüzün gördüğüne, herkes gözünün gördüğüne bir alan oluşturursa zaten hiçbir sorun kalmayacak. Tıpkı diğer mazlum çocuğa, yaşlıya, kadına davrandığımız gibi."
