Yurtman şunları söyledi:” Her yaz yaşadığımız kontrol edilemeyen orman yangınları, kuraklık, sıcak dalgaları, aniden bastıran yağışlar, Şehrimizin yaşam kaynağı Porsuk Çayı’nın zaman zaman kurumaya yüz tutması, Sakarya Nehri’nin debisinin son zamanlarda azalması, Seyitgazi ilçemizde de olduğu gibi ülkenin birçok yerinde yaşadığımız sel felaketleri, Sivrihisar’da ve ülkenin başka birçok yerinde çok sayıda obruklar oluşması, sıcaklıkların artık neredeyse her zaman mevsim normalleri üzerinde seyrediyor oluşu hep bu hastalığın semptomlarıdır. Fosil yakıtlara dayalı kurduğumuz uygarlık, kar üzerine kurulu üretim ve tüketim toplumu, yeryüzü üzerinde büyük bir tahribat bırakıyor; atmosferde yoğunluğu her geçen gün artan sera gazları ortalama sıcaklık artışlarını tetikleyerek aşırı hava olaylarını beraberinde getiriyor. Üstelik yıkımlarla, canlarımızla krizin faturasını ödemek zorunda kalanlar da yine bizler oluyoruz. Öte yandan iklim krizinin baş faili küresel fosil yakıt şirketleri karlarına kar katmaya devam ediyorlar, “böyle gelmiş böyle gider” diyerek yangına körükle gidiyorlar.”
Can HACIOĞLU