Disk Emekli-Sen Eskişehir Şube Başkanı Hatice Kılıç,  Genel -İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy'un evlerine baskın yaparak apar-topar gözaltına alınmasına tepki gösterdi. 

Suç değil hak 

Bu durumun Türkiye işçi sınıfına dönük bir müdahale olduğunu vurgulayan Kılıç, “Türkiye işçi sınıfının tarihinde sessizlik ve yılgınlık yoktur. Remzi Çalışkan ve Kemal Görsoy' ada sınıfının sesi olma sorumluluğunu taşıyan, insan onuruna yaraşır bir yaşam için mücadele eden sendikacılardır. Bu bağlamda demokrasi ve sınıf mücadelesinden emekli olamayan Disk Emekli-Sen sendikası olarak yol arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Demokrasiden yana saf tutmaya devam edeceğimizi onurla haykırıyoruz. Belediyelerdeki toplu iş sözleşmeleri ve asgari ücretin belirleneceği bu günlerde böylesi bir uygulama yüzbinlerce işçiyi sindirme politikasından ve baskıdan başka bir şey değildir. Sendikal faaliyetler suç değil anayasal bir haktır” dedi. 

“Yaşam  sınırının altındayız

Emeklilerin bu kışı zor geçireceğini de aktaran Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

Eskişehir-Florida arasında ticaret ve girişimcilik köprüsü kuruluyor Eskişehir-Florida arasında ticaret ve girişimcilik köprüsü kuruluyor

 “Açlık sınırının 20 bin yoksulluk sınırının 70. Bin lirayı geçtiği günümüz koşullarında 12.500 lira ile sefaletin zirvesini yaşayan emeklileri, diğer yandan açlık sınırının altında kalan Asgari ücretliler geçinmeye çalışan milyonlarca emekçi. Yoksulluğun, istismarın, eşitsizliğin, adaletsizliğin bu kadar derin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Emekli ve Asgari ücretliye ne kadar zam vereceklerini ötelemek için ortamı ve bu konuların konuşulması unutturulup dikkatleri başka mecralara çekiyorlar. İnsanları yoksullaştırıp, muhtaç hale getirip aynı zamanda siyasi biat etme mekanizmasını da kurmaya çalışıyorlar. Mafyanın cirit attığı, okul önlerinde çocuklarımızın zehirlendiği, yeni doğan çetesinin para hırsı uğruna katlettiği bebekler, basına yapılan baskı ve tehditler, gençler, işsizlik, emekliler geçinemiyor. İş aramalar, soygun, çevre katliamı, kadın cinayetleri, sokak hayvanlarına yapılan katliamlar, kayyım atamaları ile demokrasiye yapılan darbe girişimleri, saymakla bitmeyecek sorunlar yumağı..... Kışla birlikte gelen doğalgaz faturaları cepleri yakıyor. Semt Pazarlarına gidenler sadece imrenerek sadece film izler gibi tezgâhları izliyor. Gıda o kadar pahalı ki her gün zamlarla insanlarımız yutkunarak bakıyor. 12.500 tl ile kirayı da eklersek çaresizce muhtaç bir şekilde bıçak kemiğe dayandı. Artı yeter duyun sesimizi. İnsan onuruna yaraşır yaşam hakkımızı ve bizim olan emeğimizin karşılığını verin. Gelir dağılımındaki adaletsizlikten en çok emekli, dul yetim ve asgari ücretli etkileniyor. Yaşam sınırının tehdidi altındayız. 16 milyon emekli az değiliz. Birleşmeliyiz.”

Kaynak: İlksen AKKAN