Barodan çağrı: Bu vahşete karşı derhal harekete geçin…

Başkan Kurt 75'inci Yıl Mahallesi’ndeki iftarda binlerce vatandaşla buluştu

Son dönemde Suriye'de Alevi sivillere yönelik gerçekleşen sistematik katliamların insanlık suçlarının en ağır biçimde işlendiği vahim olaylar arasına girdiği ifade edilen açıklamada, 
“Özellikle Lazkiye, Tartus, Hama ve Humus illerinde gerçekleşen bu şiddet dalgasında, sivil halk etnik ve mezhepsel kimliği nedeniyle hedef alınmaktadır.
Bağımsız gözlemciler ve insan hakları örgütleri tarafından rapor edilen verilere göre, sadece 6-8 Mart 2025 tarihleri arasında 39 ayrı katliamda 1000’e yakın sivilin hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. 
Bu katliamlar, 1949 Cenevre Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Soykırımı Önleme ve Cezalandırma Sözleşmesi ile 1998 Roma Statüsü kapsamında savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar olarak değerlendirilmelidir. Bu suçların cezasız kalması, uluslararası hukukun ihlali olmanın ötesinde, gelecekteki toplu insan hakları ihlallerine de zemin hazırlayacaktır. Bu nedenle, sorumluların adalet önüne çıkarılması, sadece Suriye halkı için değil, tüm uluslararası toplum için bir zorunluluktur” denildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası hukuk mekanizmaları, insanlığa karşı suçların cezasız kalmaması adına harekete geçmeli ve bu vahşetin sorumlularının tespit edilerek yargı önüne çıkarılmasını sağlamalıdır.
“İnsanlık Trajedisidir”
Suriye'de yaşananlar, sadece bölgeyi ilgilendiren bir kriz değil, tüm dünya için büyük bir insan hakları trajedisidir. Sınır tanımayan bu insanlık suçlarına karşı sessiz kalmak, uluslararası hukukun ve insan hakları prensiplerinin hiçe sayılması anlamına gelecektir. Bu nedenle, sivil toplum kuruluşları, hukukçular, insan hakları savunucuları ve duyarlı bireyler olarak, yetkililere bu vahşete karşı derhal harekete geçmeleri çağrısında bulunuyoruz.
Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu olarak,
•    Tüm tarafların sivillere yönelik her türlü saldırıyı derhal durdurmasını,
•    Suriye’de bağımsız ve tarafsız bir uluslararası soruşturma komisyonunun acilen kurulmasını,
•    Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası hukuki mekanizmaların, sorumluların adalet önüne çıkarılması için hâkimiyetindeki yargı mekanizmalarını devreye sokmasını,
•    Bölge halkının temel insan haklarını korumak adına uluslararası toplumun daha fazla sessiz kalmamasını talep ediyoruz.
Ayrım gözetmeksizin tüm sivillerin yaşam hakkının korunması hukukun temel ilkelerindendir. Suriye’de yaşanan bu katliamlar, uluslararası hukuk ve vicdan nezdinde asla kabul edilemez. Dünyanın neresinde olursa olsun, insan haklarını ihlal eden, sivilleri hedef alan her türlü saldırının karşısında olmaya devam edeceğiz.”