‘Devletin şeklinin cumhuriyetle ayrılmamak üzere kavuştuğunu’ belirten Bahçeli’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için yayınladığı mesaj özetle şöyle:
Aziz Atatürk’ün veciz sözlerle açıkladığı üzere, Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkie layık olduğunu eserleriyle ispat etmek için ebediyet güzergâhında harekete geçmiştir.
Haksızlığa, hayasızlığa, en şedit saldırılara karşı cephe cephe kazanılmış zaferlerle çatısı örülen Türkiye Cumhuriyeti’nin nefsine ve yabancı telkinlere esir düşenlerin elinde oyuncak olmasına rızamız olmayacaktır. Tarihin hiçbir etabında, dış düşmanlardan merhamet dilenmeyen Türk milleti, içimize sızmış ve sirayet etmiş nevzuhur azgın işbirlikçilere, onların sonu gelmez tahrik ve tahribatlarına, aynı şekilde hain emel ve hedeflerine elbette taviz vermeyecek, teslim olmayacaktır.
‘Sorumsuz ve yıkıcı’
Türk milletinin uzanan müşfik ve hoşgörülü elini hala idrak edememiş, manasını kavrayamamış, maksadını anlayamamış siyasi güruhun provokatif açıklamaları, hiçbir değer hükmüyle izah edilemeyen sakat pozisyonları yapıcı olmadığı gibi tam tersine sorumsuz ve yıkıcı mahiyetlidir.
Güney Kürdistan tanımıyla kuzeyini tescilleme arayış ve çabasına girenlerin son şanslarını kullanmaktan özenle imtina etmeleri, ısrarla ayrıştırıcı ve bölücü üsluba sarılmaları hezeyan olmakla birlikte; sahte demokrat, sanal özgürlük ve temelsiz halklar ezberlerini hurdaya çıkarmaktadır.
Ülkemizin komşu coğrafyaları kaynayıp kaosa sürüklenmişken, milli birlik ve kardeşlik tebliğimize direnenler, hala ve inatla terör diline saplanıp kalanlar doğru yolda değildir, sabır ve sebat eşiklerini zorladıklarını görmek mecburiyetindedir.
‘Bir Kürt sorunu yoktur, asla da olmayacak’
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Kürt sorunu yoktur, asla da olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin etnik veya mezhebi bir ağırlığı ve açmazı da yoktur. Var olan sorun bölücü terör sorunudur, kaldı ki bu ihanetin kökü muhakkak surette kazınacaktır.
TUSAŞ tesislerine kadar gelip beş kardeşimizi şehit eden teröristlerle, bölücü terör örgütüyle, terörizm patentini kontrolünde tutan bölgesel ve küresel odaklarla yollarını ayırmayan kim ya da kimler varsa demokrasi ve insanlık düşmanlığı ortak paydasında buluşmaları mutlak bir akıbettir.
‘Direnç gösterilirse hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalı’
Terör ve bölücülüğü sadece hayatımızdan değil, milli hafızadan da söküp atma hedefinden cayma, sapma ve savrulma söz konusu değildir. Şayet buna direnç gösterilirse eski usul mücadele stratejilerinden çok daha sert, seri ve şiddetli yöntemlerin devreye alınması mukadder hale gelmeli, hiç kimsenin de gözünün yaşına bakılmamalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti lütufla, bağışla, ihsanla, ikramla veya piyangodan çekilişle kazanılmamıştır. İç ve dış müstevli cephesinin mütecaviz tahakkümleriyle de sarsılmayacak, sonsuzluk istikametindeki bağımsız ilerleyişinden kesinlikle vazgeçmeyecektir.
Milli birlik ve beraberlik şuurunun perçinlenmesi gereken bugünlerde, herkesin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne önşartsız bağlılığı samimi dileğimdir. Bin yıllık kardeşliği yaşayıp yaşatarak Türk ve Türkiye Yüzyılının sütunlarını elbirliğiyle, vicdan ve irade birliğiyle inşa edeceğimize inancım tamdır, tarifsizdir, tahditsizdir.
Temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar var olacak, vatan ve millet sevdalılarının emsalsiz mücadeleleriyle korunup kollanacaktır.