Geri dönüşler gerçekten çok güzel

Sayın Ünlüce öncelikle hoş geldiniz. Seçim süreci nasıl gidiyor, sahadan ne gibi dönüşler alıyorsunuz kısaca bir bilgi verir misiniz?

Seçim süreci bir hayli heyecanlı ve özellikle son günlere girdik artık. Haftaya bugün artık her şey belli olmuş olacak. Heyecanlıyız, coşkuluyuz ve Ahmet Başkanımızla, Kazım başkanımızla beraber üçlü bir şekilde sahadayız. Ve yine biliyorsunuz 12 tane kırsal ilçemiz var. Bunlara bağlı 540 Mahallemiz var. O yüzden benim diğer başkan adaylarımıza göre daha geniş bir alanda çalışma yürütmem gerekiyor. Bu sebeple diğer adaylarımız bana göre daha şanslılar. Hemen hemen her yere gitmeye çalıştım. Herkese ve her kesimle temas etmeye çalıştım. Çok verimli bir dönem oldu. Geri dönüşleri de çok olumlu görüyorum. Hatta şöyle düşünüyorum, anket sonuçları geliyor bize hem genel merkezimizin yaptığı hem ilçe belediyelerimizin yaptırdığı anketler oralarda da önde olduğumu görüyorum ama ben sahada çok daha farklı görüyorum, o yüzden merak ediyorum sahadaki sonuç mu olacak, anketlerdeki sonuç mu olacak? Ama bildiğim şey güzel gidiyor, geri dönüşlerde çok güzel.

Sindire sindire gelişmeliyiz

Sayın Ünlüce 70’ten fazla projeniz olduğunu biliyoruz. Bu projeleri hazırlarken öncelikleriniz nelerdi bunlardan bahseder misiniz?

Bizim önceliğimiz zaten ben 5 seneden fazla genel sekreter olarak çalıştım. O nedenle belediyedeki gelişme hızını ve nereleri geliştireceğimizle ilgili pek çok düşünce, fikir oluştu kafamda. Bizzat işin içinde olan birisi olarak şunu çok önemsedik biz projelerimizi hazırlarken. İşte şurada şu projeyi yapalım, burada bu projeyi yapalım gibi değil, bütüncül bir yaklaşımla bakmak istedik ve dengeli kalkınma modeli ile ilerleyelim diye. Eskişehir agresif büyüsün, sadece bir alanı gelişsin diye düşünerek haksızlık yapalım istemedik. Ve 8 başlıkta topladık bu projelerimizi. O başlığın altında da dediğim gibi kalkınmayı geliştirmek için hangi projeleri hayata geçirmemiz gerekiyorsa onu oluşturduk. Yani biz modelimize, bütüncül yaklaşımımıza göre projeler oluşturduk. Yoksa aklımıza gelen projeyi yapalım gibi bir yaklaşım göstermedik. Çünkü Eskişehir hakikaten sindire sindire gelişen bir şehir. Bu gelişmeyi sadece tek bir alanda yaşamadı. Eskişehir gelişirken gençlik gelişti, emekli kesimin yaşantısı güzelleşti, turizm çok gelişti, hatta şaha kalktı diyebilirim. Eskişehir’de bundan 30 yıl önce ileride turizm şehri olacak desek herhalde kimse inanmazdı diye düşünüyorum. Gerçekten o anlamda çok farklı gelişmeler oldu. Birde tarım ve hayvancılıkta Eskişehir’de çok gelişmiş, çok verimli, bereketli ovalarımız var. Bir tarafı yaparken diğer taraf eksik kalsın istemedik. Onun için böyle bir model benimsedik ve Eskişehir’e çok yakışacak bence. Eskişehir’in şimdiye kadar gösterdiği gelişim modeline çok iyi noktalara taşıyacak dengeli bir model oldu. O nedenle çok içimize sindi ve halkımızdan da çok güzel geri dönüşler aldık.

Şehri dirençli hale getirmeliyiz

Sayın Ünlüce projelerden de bahsedebilir misiniz biraz?

Tabi ki bahsedeyim. Bizim bu söylediğimiz 8 başlık altında 70’ten proje var. Ama şunu söylemeliyim ki bizim geçmişten gelen ve devam eden projelerimizde var. Ben onlardan çok bahsetmedim burada. Neden çünkü onlar devam eden işler. Yeni söylediğimiz şeyler değil. Onları geliştirmeyle ilgili de saysam herhalde burada 200-300’ü geçecektir. Çünkü gerçekten 25 yılda ç üç belediyemiz’ inde yaptığı işleri çok iyi biliyorum. Bizim bu projelerde en önemli gördüğüm notalar benim bir şehirdeki bu yaşantıyı dengeleyecek, daha güzel noktalara götürecek, şehrin konforunu daha fazla yükseltecek konular. Örneğin her şehrin trafik sıkıntısı vardır. En başta buna bakarız. Trafik ile ilgili sorunları nasıl çözebiliriz diye. Bizim çevre yolu problemimizi biliyorsunuz. Çevreyolu olmayan Eskişehir’de olmayan belki de nadir şehirlerden tek olduğu söyleniyor. İlk önce buna başlayacağız. İlk yapacağımız işlerden birisi bu olacak. Biz hem şehrin kuzeyine, hem de güneyini kapsayacak şekilde kuşak yollarımıza başlayacağız. Ama kentsel dönüşümü de çok önemsiyoruz. Kentsel dönüşümle ilgili bir kısmına başlamıştık, yine hızla devam edecek, ilk etapta bin 500 konutluk bir kentsel dönüşüm alanı düşünüyoruz. Ben projeleri sayarken hepsi de benim için çok kıymetli, hani o 77 tane saydığımız başlıkta hepsi çok önemli. O yüzden birini sayarken diğerine haksızlık yapmak istemem. Ama en önemli görevimizin bu dönemde afete dirençli şehirler ile ilgili yapacaklarımız olduğunu düşünüyorum. Yoksa, sokak hayvanları sorunları var, alt yapı sorunları var. Mutlaka her şehrin yaşadığı sorunlar arasında mülteci sorunları var har türlü sorunu bizde yaşıyoruz bu şehirde. Ama bizim önceliğimiz 99 depremini yaşadık, ondan sonra bu şehirde çok fazla şey yapıldı dönüşümle ilgili. Yine geçen sene yaşadığımız ciddi bir deprem var. Artık bizim bütün kurumların, sadece belediyelerin değil önceliği afete dirençli bir şehir olmalı. Bu da maalesef tek bir şeyle çözebileceğimiz bir şey değil. O kadar çok konu var ki bu konuyla ilgili. Deprem öncesi yapılması gerekenler var, deprem sırasında yapılması gerekenler var. Ve depremden sonra ilk 72 saatte yapılması gerekenler olmak üzere yapılması gereken çok önemli işler var. Bunlarla ilgili ciddi hazırlıklar yaptık yapmaya da devam edeceğiz. Ben buradan da çağrımı yapmak istiyorum. Lütfen bu şehirdeki bizler de dahil hiçbir devlet kurumu artık, “O benim işim değil, bu senin işin” demesin ve bununla da ilgili hiçbir bütçe kısıtlaması getirmesinler. Lütfen Ankara’da bütçe konusunda bizleri, kurumlarımızı desteklesinler ve biz önümüzdeki dönemde 5 yıl içinde bütün kurumlarla işbirliği içerisinde bu şehri afetlere dayanıklı hale getirelim. Ben bunu halkımıza bir borç olarak görüyorum.

Eskişehirlilere çok güveniyorum

Sayın Ünlüce son olarak Eskişehir seçmenlere ne söylemek istersiniz, son mesajlarınızı alabilir miyiz?

Özellikle sahada son bir haftadır bir duygusallık görüyorum. İlk zamanlar şöyle bir şey vardı, geçen seçimlerde yaşadığımız bir mutsuzluk vardı. Geçen sene yaşanan seçimlerden sonra bir sessizleşti sanki içe dönüklük vardı. Böyle bir umutsuzluk vardı. İlk günlerde sevinçle karşılandığımı hissettim sanki. Bir kadın ve bir hukukçu bilmiyorum belki belediye geçmişi olması, belediyeyi ve şehri teslim etmeyle ilgili sevinç ve çok güzel kabul görmüştüm. Ve o heyecan o kabul hep devam etti. Ben o heyecanı hep yüksek tuttum. Şimdide o heyecanı ve coşkuyu bugünde hissediyorum. Fakat son bir haftadır bir duygusallık var sahada. Ben böyle bazen bana sarılarak ağlayan, bırakma bak bu seçimi mutlaka kazan gibi şeyler. Daha çok çalışalım bizim yapabileceğimiz bir şey var mı gibi bir duygusallık görmeye başladım. Mesela bir iki gün önce Alpu’daydım. Orada bilmiyorum basına da yansıdı birazı görmüşsünüzdür. Başka başka partilere daha önce oy vermiş. Hayatı boyunca belki hiç bizim partimize oy vermemiş kişelerde hep size vereceğiz, siz devam ettirin bu şehirdeki huzuru, bu kurduğunuz düzen devam etsin, bunu daha ileriye götürün bunu yaparsanız siz yaparsınız gibi söylemleri duymaya başladık. Bir AVM’ye gittik ben çok etkilendim çocuklar beni görünce bi heyecanlandılar. Evet büyüklerin beni tanıması normal karşılıyorum artık. Tanınma sürecini geçtik. Fakat küçücük çocukların beni tanıyıp karşıma geçip, “Ayşe abla” deyip fotoğraf çekilmesi beni heyecanlandırdı. Özellikle bir tane çocuğumuz konuşamadı heyecandan, sarıldım artık önce , “dur bir sakin ol” dedikten sonra konuşmaya devam ederiz diye. Saha gerçekten çok güzel duygusallık, bu bende bir duygusallık yaratmaya başladı. Ve bu hafta sanki duygusal tonda geçecek gibi görünüyor. Hatırlarsanız bir, birbuçuk ay kadar önce bir sertleşmede vardı. O dönemde sakinliğimi korudum. O süreci yönetmeyi çok iyi bilirim. Dediğim gibi bu hafta tüm bu gelişmeler yerini duygusallığa bıraktı. İnsanlarda çok net bir şekilde bu şehre sahip çıkma duygusunu görüyorum ve bu konuda da Eskişehirlilere çok güveniyorum.


Kaynak: 2Eylül Haber